Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi. Fidan, Türkiye’nin YPG konusunda kararlı olduğunu söyledi, “Ya kendilerini feshederler ya da feshedilirler” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV’de Suriye’deki gelişmelere yönelik soruları yanıtladı. Fidan, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’nin bugünden (14 Aralık) itibaren faaliyete geçeceğini söyledi. Ayrıca Hakan Fidan, Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak görevlendirilen Burhan Köroğlu ve ekibinin yola çıktığını açıkladı.
Fidan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye riskleri görüyordu. Başlatmak istediğimiz süreçlere rejim arkasını döndü. Biz onlara samimi çağrı yapmıştık, şartımız yoktu. Biz buradan minimum can kaybı olması için buranın iki önemli kinetik güç kullanabilecek aktör Rusya ve İran ile odaklı görüşmeler sürdürerek, bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık.”
Hakan Fidan YPG ile ilgili konuştu: “Ya fesholurlar ya feshedilirler”
Fidan, PYD ve YPG’ye ilişkin Türkiye’nin pozisyonunun en başından beri net olduğunu söyledi:
“Bu konu, milli güvenliğimizle ilgili varoluşsal bir meseledir. YPG’nin baskı altında tuttuğu Kürtlere zarar gelmemesi gerektiği konusunda hassasız.”
Suriye’deki yeni yönetimin YPG’yi istemeyeceğini söyleyen Fidan, “Yeni bir Suriye var ve yeni Suriye kendi toprak bütünlüğünü sağlamak konusunda da mutlaka kararlı olacak. Suriyeli muhalifler yıllardır rejime karşı savaşıyorlar, inanılmaz zulümlere ve kayıplara maruz kalmışlar ve şimdi vatanlarını tekrar alıyorlar” dedi.
Türkiye’nin YPG’nin ortadan kaldırılması için kararlı olduğunu dile getiren Fidan, “YPG’nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Ya kendilerini feshederler ya da feshedilirler. YPG elimine edilirken, bölgenin kadim şehirlerinde yaşayan, kadim Kürtlere, orada yaşayanlara bir zarar gelmemesi lazım. Çünkü YPG’nin Araplara yaptığı Kürtlere yaptığı, her zaman için ortada” diye konuştu.
“YPG kadroları Suriye’yi terk etmeli”
Fidan, YPG’nin Suriye’den çekilmesi gerektiğini belirtirken süreçle ilgili aşamaları şöyle anlattı:
“Birinci aşamada bir an önce YPG-PKK içinde bulunan Suriyeli olmayan, uluslararası ‘terörist savaşçı’ statüsünde olan unsurların ülkeyi terk etmesi lazım. Türkiye’den, İran’dan, Irak’tan ve Avrupa’dan gelen PKK kadrolarının bugün itibarıyla ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. İkinci aşamada, YPG’nin bütün komuta kademesinin, Suriyeli olanların da ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Daha sonraki PKK’lı olmayan kadroların yeni yönetimle, anlayış birliği içinde silahlarını bırakarak, normal hayatlarına dönerek artık milli eşitlikçi, bütüncül Suriye içerisinde hayatlarını devam etmeleri gerekiyor. Onlara satılan rüya, kandırmacanın da kazasız belasız onlar açısından bitmesi gerekiyor.”
“Telefon ettiler, o akşam da Esed gitti”
Fidan, İran ve Rusya ile iletişime geçip askeri denkleme girmemelerinin söylendiğini dile getirdi, “İran Dışişleri Bakanı geldi. Sonra Doha’da hem Ruslarla hem İranlılarla bir araya geldik ve bazı konuları konuştuk. Burada her şeyi burada konuşmak istemiyorum. Ama bir noktadan sonra onlar da artık telefon ettiler, o akşam da Esed gitti” dedi.
Fidan, HTŞ’nin daha önceden 5 milyon Suriyeliyi yönettiğini söyleyerek, “Sadece İdlib’de 4 milyon Suriyeli kardeşimiz vardı. 4 milyon Suriyeliye geçtiğimiz 5-6 yıl içerisinde belediyecilik hizmetleri, eğitim hizmetleri, temel hizmetler, ulaşım gibi birçok konuda hizmet verme konusunda tecrübeleri oldu” diye konuştu.
Fidan şöyle devam etti:
“Suriye’nin artık hakim milli bir hükümeti var. Bunlar YPG tanımazlar, başka güç de tanımazlar. Kendi toprağını, kendi egemenliğini geri alır.”
Suriyeli sığınmacıların kendi ülkesine dönmek isteyeceğini vurgulayan Fidan, “Oradaki şartlar iyileştikçe, burada bir devamlılık olduğu duygusu oluştukça ben geri dönüşlerin tabii ki artacağına inanıyorum” dedi.
“İsrail’in stratejisi çok tehlikeli”
Fidan, İsrail’in Suriye’deki yeni yönetimin elindeki imkânları yok etmek istediğini söyledi, “Bence bu strateji çok tehlikeli. Bu strateji büyük bir provokasyona yol açabilir. Bunu göz ardı ediyorlar. Her şey bu kadar güllük gülistanlık gitmeyebilir. Onun için kendilerine haber yolladık. Artık provokasyondan vazgeçin, Suriye yönetiminin kontrolü altında bulunan yerleri bombalamaktan vazgeçin” diye konuştu.
“Suriye’yi düşünmediğim bir günüm olmadı” diyen Fidan, bu konunun her zaman Türkiye için önemli olduğunu söyledi.
Suriye Millî Ordusu ve Türkiye’nin rolü
Fidan, Suriye halkının kriz başladığında kendini örgütleyerek Özgür Suriye Ordusu’nu kurduğunu söyledi. Fidan, 2016’ya kadar faaliyetlerini sürdüren bu yapının, Astana süreci sonrası Suriye Milli Ordusu’na dönüştüğünü belirtti. Fidan, Türkiye’nin her zaman Suriye halkının yanında olduğunu ve bölgede yaşayan 5 milyon Suriyeli için Türkiye’nin kritik bir güven alanı oluşturduğunu öne sürdü.
Fidan, “ABD ve bazı Avrupalı aktörler, muhalefeti desteklemek yerine DEAŞ’la mücadeleye odaklandı. Bu dar bakışlı politika hem bölgesel hem de jeostratejik sorunlar doğurdu” dedi.
MİT TIR’ları
Türkiye’de o dönem Suriye muhalefetiyle ilişkilerin Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından yürütüldüğünü söyleyen Fidan, şöyle dedi:
“Bunu Türkiye’nin içindeki emperyal hizmetçiler biliyordu, FETÖ. Uluslararası çevreleri memnun etme adına bunu yaptılar. Biliyorsunuz Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larını ‘DEAŞ’a silah götürülüyor’ propagandası adı altında Batı’ya bunu servis etmeyi, bu şekilde Batı’dan ve uluslararası kamuoyundan kendine destek alıp, Türkiye’deki iktidarı korsan bir şekilde ele geçirme operasyonuna bunu alet etmeye çalıştılar. Bunun içerisinde maalesef Jandarma Komutanlığı içerisindeki FETÖ’cü teröristler rol aldılar.”
Yeni dönem hedefleri: Suriye’de “kapsayıcı” bir yönetim
Fidan, Türkiye’nin yeni dönemdeki önceliğinin, uluslararası toplumu Suriye’nin birliğini ve bütünlüğünü desteklemeye ikna etmek olduğunu söyledi, “Suriye’nin bir güç mücadelesi alanına dönüşmemesi için hassasiyetle çalışıyoruz” dedi.
HTŞ’ye yönelik endişeleri doğal bulduğunu belirten Fidan, bu endişelerin giderilmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca Fidan bölge ülkelerine işbirliği çağrısında bulunarak, “Suriye meselesini birlikte sahiplenelim, yapıcı bir şekilde çözüm üretelim” dedi.