Rezan Epözdemir ile DenizBank arasındaki gerginliğe ilişkin gazeteci Fatih Altaylı, "Ya içindesindir ya dışındasındır. Yarım içerdeyim yarım dışardayım olmaz. Banka hatalarıyla bu işin içine balıklama girmiştir. Seçil Erzan rezaleti bankanın üzerine yapışmıştır." dedi.
DenizBank, onlarca kişiyi milyonlarca lira dolandıran eski şube müdürü Seçil Erzan'ın baş sanık olduğu davayla ilgili açıklamalar yapan ve davadaki bazı mağdurların avukatlığını üstlenen Rezan Epözdemir'le ilgili suç duyurusunda bulunarak baroya şikayet etti.
Gazeteci Fatih Altaylı ise Denizbank'ın Rezan Epözdemir hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili konuştu. Odatv'de yer alan habere göre Altaylı, konuyla ilgili şunları söyledi:
Rezan Epözdemir orada mağdur olan bazı futbolcuların avukatı. Onlardan biri Galatasaray'ın eski kaptanı Selçuk İnan. Bazı futbolcular daha var. İlginçtir eskiden Epözdemir, Fatih Terim'in avukatlığını yapmıştır. Ama şu dönemde yaptı. Terim'in kızı geçtiğimiz günlerde bir ifade verdi. O da 186 bin dolar kaptırmış. Ve hakim diyor ki 'Babanızın haberi var mı?' diyor. O da yok diyor. Ben buna inanmadım. Terim'in kızı ve damadı izni olmadan tuvalete giderler mi emin değilim.
"SEÇİL ERZAN'DAN NE ALABİLECEKSİN Kİ"
Rezan Epözdemir burada bazı mağdurların vekaletini alır almaz akıllıca bir iş yaptı. Bankayı bu işin içine dahil etmek... Niye; Diyelim ki Erzan'la davalıklar ve kazandılar, ki kazanacaklar. Seçil Erzan'dan ne alabileceksin ki. Üstünde ne para var ne pul var. Erzan'a karşı kazanırsan sadece davayı kazanmış olursun. Rezan bu yüzden akıllı bir avukat olarak bankayı ve banka yöneticilerini dahil etmek için adımlar attı. Bankanın da kendi içinde hataları var.
DENİZBANK'IN BİRİNCİ HATASI
Banka bu olayın ortaya çıkmasından sonra ardı ardına belki iyi niyetle belki değil, Erzan'ı almışlar, sorguya çekmişler, ifadeye almışlar, tutanaklar tutmuşlar. Bu birinci hata. Bu bizi ilgilendirmez, bu Erzan'la sizin aranızdadır. Biz bu olayı duyunca bankayla ilişiğini keseriz. Kendi adına ona bankanın adını küçük düşürdünüz diye dava açabiliriz deyip o sorgu falanı da yapmamaları gerekiyordu. Yaptığın anda sen bu işin içine girmiş oluyorsun. Bu işin parçası haline getirdi banka kendini.
DENİZBANK'IN İKİNCİ HATASI
Sonra bir hata daha yaptılar. Futbolcuları da vergi kaçırmakla suçlayan suç duyurusunda bulundular. Kardeşim size ne? Sen maliye misin? Hangi hakla bunu yaparsın. Bu aslında Rezan Epözdemir'den duydukları ilk rahatsızlıktır. Bankacılar açısından bakıldığında, üst düzey yöneticiler genel müdür düzeyi yöneticiler, bir bankada bavullarla onlarca milyon dolar el değiştiriliyorsa, eğer bankanın bundan haberi olmuyorsa o bankanın genel müdürlüğü müdürlük falan değildir. Bırak futbolcuları belki bankayı soyacaklar. O para trafiği gözden kaçacak gibi değil. Bunlar üst üste gelince banka sıkıştı, Rezan Epözdemir'e suç duyurusunda bulundular.
EPÖZDEMİR-BANKA GERGİNLİĞİ
Asıl olan şu Rezan'ın buraya verdiği cevap. Banka açısından korkunç. Çünkü Epözdemir diyor ki, "Banka benim çekilmem için aracılar koydu. Bana bir takım önerilerde bulundu. Medya önünde bana baskı kurdu." Bunlar bankanın bu olaya daha da elini kolunu soktuğunu işaret eden açıklamalar. Dün Epözdemir bunları yazınca ben de telefon açtım. Bu dediklerin çok ciddi başına bela açabilir dedim. Bir ben beladan korkmam dedi, iki dediğim her şey telefonumda kayıtlı dedi. Bu vahim bir şey.
"DAVANIN BAŞINDAN BERİ YANLIŞ"
Denizbank bu davanın başından bu yana o kadar yanlış hareket etti ki. Kardeşim benim davayla alakam yok. Şube müdürüyle siz ne halt etmişseniz etmişsiniz. Benim yapacağım tek şey şube müdürünün bankamın adını kullandığı için çıkarır atarsın bir de tazminat davası açarsın çeker gidersin. Hiç muhatap olmazsınız. Banka müdürü iyi niyetliyiz diyebilir. Burada iyi niyet olmaz. Ya içindesindir ya dışındasındır. Yarım içerdeyim yarım dışardayım olmaz. Banka hatalarıyla bu işin içine balıklama girmiştir. Seçil Erzan rezaleti bankanın üzerine yapışmıştır.