BURSA ARENA / Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener son dönemde erken seçim talebini daha yüksek sesle dile getiriyorlar. Hükümetin kimi açıklamaları ya da icraatları erken seçiminin yaklaşması olarak değerlendiriliyor.
Hükümet kanadının her defasında yalanlamasına rağmen Deva Partisi’nin erken seçim olasılığına karşı 1. Olağan Kongresi'ni 29 Aralık tarihine çekmesi “erken seçim mi geliyor” sorusunu gündemin üst sıralarına taşıdı. GENAR Araştırma Şirketi Başkanı İhsan Aktaş, MetroPoll Araştırma kurucusu Özer Sencar, kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu, Sputnik’e yaptıkları değerlendirmelerde, erken seçim olasılığını ve halkın bu konudaki beklentilerini anlattı.
GENAR Araştırma Şirketi Başkanı İhsan Aktaş, Türkiye’nin erken seçime gitmesini mümkün görmüyor. Bunun birkaç sebebi olduğunu belirten Aktaş, bunları şöyle sıralıyor: “Birincisi, AK Parti hükümetleri bugüne kadar vatandaştan almış olduğu yetkiyi tümüyle kullandı. İkincisi, Cumhur İttifakı şu an Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyu koruyor. Muhalefet partilerinden radikal bir şekilde oyunu yükselten bir parti ise yok. Ayrıca farklı sebeplerden dolayı CHP’nin oyları düşüyor.”
MetroPoll Araştırma kurucusu Özer Sencar da erken seçim olmayacağını savunuyor. Ancak onun gerekçeleri Aktaş’tan farklı. Sencar’a göre, iktidarın erken seçime gitmesi için sonucunda galip çıkacağını görmesi lazım. Çok özel bir durum olmazsa iktidarın yakın bir dönemde erken seçime gitmeyeceğini ifade eden Sencar, “Şu anda erken seçime gitmek iktidar için intihar gibidir” diyor.
Kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu ise 2021’in ikinci yarısında bir erken seçim olacağını düşünüyor. Bu erken seçimin Cumhur İttifakı içinde yaşanacak derin fikir ayrılıklarından kaynaklanacağını belirten Uslu, “Cumhur İttifakı’nın bütünlüğünü 2023’e kadar koruması düşük bir olasılık” iddiasında.
Erken seçim beklentisi anketlere nasıl yansıyor?
Sputnik'in özel haberine göre baskın seçim ihtimali de tartışmaların bir başka boyutunu oluşturuyor.
Özer Sencar’a göre baskın seçimde iktidar kaybeder. Ancak iktidar yine de muhalefet cephesindeki olası kutuplaşma ve ayrılıkları fırsata çevirmek için baskın seçime gidebilir. Uslu ise iktidarın sadece başka seçenek kalmaması durumunda baskın seçime gidilebileceğini söylüyor.
Kamuoyu araştırmacılarının halkın erken seçim beklentisine dair de farklı yorumları var. İbrahim Uslu, iki ay öncesine kadar vatandaşın erken seçim istemediğini ancak bugünlerde yarısından çoğunun “erken seçim olmalı” kanaatine ulaştığını ifade ediyor. “Ekonomi kötüye gittikçe bu talepler de artacaktır” diyor. Sencar ise halkın erken seçim beklentisinin olmadığını, insanların yoğun bir şekilde geçim sıkıntısı ve ekonomik sorunlarla uğraştığını savunuyor ve ekliyor: “Erken seçim olsa bile halk ne iktidarın ekonomiyi düzelteceğine ne de muhalefetin bu işi becerebileceğine inanıyor. Bu işi yapabilirim diyen bir lider yok.”
‘Türkiye’nin en acıtan meselesi nedir?’
İhsan Aktaş, ‘halkın erken seçim beklentisi var mı’ sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Bizim de kendi gündemimizde olmadığı için erken seçim sorusunu anketlerde sormadık ama mesela şunu sorduk: Türkiye’nin en acıtan meselesi nedir? Ekonomi. ‘Aşağıdaki liderlerden hangisi ekonomik sorunu çözer’ dediğinizde Tayyip Erdoğan en yakın rakibine göre üç kat önde çıkıyor. ‘Akdeniz’deki meseleyi kim çözer’ dediğinizde ise dört kat önde. Dolayısıyla lider karizması açısından da ülke problemlerini çözmesi beklenen kişi açısından da değişiklik olmadı. Mesela Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı reytingi başka bir lider alsa ‘bunda ümit var’ dersiniz.”
Aktaş, erken seçim tartışmalarının pandeminin etkisinden bağımsız olamayacağını da vurguluyor. Seçimlerin kaderini ekonominin belirleyeceğini kaydeden Aktaş, pandeminin dünyadaki bütün ülkelerin ekonomilerini zora soktuğunu belirtiyor. Aktaş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kovid-19 nedeniyle ortaya çıkan ekonomik sebeplerden dolayı seçimi kaybettiğini savunuyor ama Türkiye için umutlu: “Benim kanaatim, Kovid’in biteceği ve ekonomide iyileşme adımları başlayacağı yönünde. Bu da muhtemelen seçimleri 2023’e kadar taşır. 2023’e 6-8 ay kala ülkede şartlar çok iyi, ekonomi çok rayında olur, o zaman hükümet belki buna karar verebilir. Muhtemelen o zaman da ‘seçim zamanına ne kadar kaldı ki’ diye konuşulur. Ben başından beri iktidarın seçim noktasında 2023 tarihine sadık kalacağını düşünüyorum.”