Dünya düzeni için daha mı iyi olurdu?..
Gençliğin bazen sınır tanımazlığı ve deli fişekliği çok daha iyidir diyenler de çıkacak aramızdan..
Hiç bilinmeyen dünyaya korku ve dehşetle göz açılan bebeklik ve masum çocukluk dönemi en iyisidir diyenler, herhalde büyük çoğunluktur.
Oysa hamile kaldığında ANA'N nasıl biriydi minik bebek?
Hiç merak ettin mi?
İçki alışkanlığı var mıydı, sana hamile kalırken günde 2 paket içtiği ya sigarası?
9 ay nasıl besledin beni diye bir sorsana..
Hem çalışıyorsun 8.30-17.00 arası, ülke büyüklüğündeki koca bir kentin karbon ve kükürt kokulu, soluk alamadığın bir semtinde, 2 çay, bir liralık simitle kahvaltıdasın.
Sonra bütün gün tüttürdüğün Ana emziği sigaranla hoşnutsun.
Hem işten çıkınca, 1 saat süren toplu taşıma yorgunluğu sonrasında, omuzundaki çantayı atamadan girdiğin mutfakta, yaşlı kayınvalide, kayınpeder ve saygı değer (!) eşin için, ustalık özürlü pişireceğin bir yemek telaşı ve yarışındasın..
Be anne diye sorgulasana....
Bu hızlı koşturmaca içinde yaşadığın gerginliğin, belki de bunalımın payını peki kime yükleyeceksin Anne?
Diye de eklesene..
Akşamlardan sıyrılan gece 22.00'lere varsa da "ağrıyan sırt kemiklerimi, yıpranan bedenimi şöyle bir sersem yatağa" dediğini her gün duydum be Anam da desene..
Heeey nerelerdesin, piposunu ağzından hiç indirmeyen Babam suçlamasını da yapsana..
Böyle doğan bebekler büyüyüp yönetiyor her an bataklaşan ve birbiri ile vuruşan dünyayı..
Bırakın geride kalan masumiyet bebeklik ve deli fişek gençlik çağını..
Keşke 80 yaşındaki Anamızdan doğarken YAŞLI DOĞSAYDIK..
Daha iyi bir dünya düzeni kurulmuş olmaz mıydı?
Yer yüzünde tüm asırlarca ve bugünlerde katledilen binlerce, milyonlarca sivil belki hiç olmayacaktı..
Sömürülen, ezilen, yoksullaştırılan mazlumlar, hem arkadan hem tam beyninden vurulan milyonlar, daha da giderek artacak milyarlar, belki de hiç olmazdı..
Yaşlı deyip, giyilmiş bir pabuç gibi görmeyelim bu değerli varlıkları..
Yaşamlarının her anını bilgi ve deneylerle süsleyen bu kişiler ne sömürgeci ne içgalci ne de kitle sivil katliamcı olurlardı..
Tek parmağını kazara kesen yaşlı insan, acının kendisine verdiği ızdırabı başkası için asla reva görmez..
Hele yan komşusunun ne evinin ne tarlasının sınırını hiç ihlal etmez..
Şimdiki azgın, cani, sultacı, hoyrat ve hortumcu bireyler gibi yoksulun cebindeki meteliğe ve ağzına götürmekte olduğu soğan katıklı lokmaya el uzatmaz..
Hiç yaşlılar HUZUREVİ yurduna gittiniz mi, çoğu halkın DULHANE dedikleri..
Orada yıllardır kaldığı pencereden ya da aynı kanepeden uzaklara bakan, kavuşacağı sonsuz yaşamı özleyen erenlerdir çoğu..
Hazımsız, huysuz olanları olsa da..
Bugünkü dünya düzenini yönetenler gibi..
Ne kimsenin varlığını kıskanırlar ne başkasının hak ve huukuna çalım atarlar..
Ne kendilerini buraya teslim eden evlatlarına sitem ederler.
Kuşak farklılıklarına saygıları nedeniyle..
Ne geçim derdi peşinde koşturan torunlarının, anasının önlerine koyacağı tarhana çorbasını bekleyen bencillerdir..
Adam gibi adamlığın destanını yazmışlardır..
Hele hiç Filistinli öldürmemişlerdir yaşamları boyunca..
Dünyadan her canlının gidişli oldukları erdemliliğine erişmişlerdir..
Topu topu erkek için 10, Kadın için 12 metre kefendir kucakladıkları..
Günümüz hiç ölmeyeceklerini sanan yalancı, talancı, beyinden bağırsaklı kişilerine benzemezler..
Boğazlarından geçecek yutma zorluğu yaşamayacakları helal bir lokmaya, sırtlarındaki bir hırkaya şükrederler..
Yaşlıların ne topu tüfeği ne 250 binleri kömüre çeviren nükleer, ne termo- nükleer ölüm kusan silahları, ne cinayet orduları vardır.,
Oysa bugünün bencil genç ve orta yaşlı nesilleri, konvansiyonel ve nükleer silah deposu yeryüzünde 3.dünya savaşı hazırlığı içindeler..
Onca ders alınması gereken tarihi acıları hem kendileri hem ATA’ları yaşamış iken..
Ne olur,
Eskilere rağbet olsaydı, bit pazarına rahmet yağardı demeyin.,
BİDEN, NETANYAHU, PUTİN VE DAHA NİCE YAŞLILAR DA VAR ÖLÜM KUSAN diye de beni ayıplamayın..
Dememiz o ki, yeni dünya düzeni için akıl ve ruh sağlığı yerinde bireyler ve nesiller olmalı..