Ebeveynlere uyarı: "Negatif dile pozitif sonuç beklemeyin. Çocukların değerini notlarla ölçmeyin"

Ebeveynler karne notlarına gerekenden fazla anlam yükleyebiliyor; düşük not olan çocuklar suçlamalara ve cezalara maruz kalabiliyor. Ancak ebeveynlerin bu eleştirel tavrı çocukları motive etmiyor, aksine başarısızlığı daha da tetikliyor.

Karne ile çocuğun o yıl içinde edindiği bilgilerin yeterli olup olmadığı ölçülür. Yani çocuğun zekası, değeri ve kişiliği notlarla gösterilmiyor. Yine de ebeveynlerin düşük notlara verdiği tepki çocuk için yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor. Bu noktada uzmanlar "Önemli olan not değil, çocuğun gösterdiği çaba" diyor.

Eğitim ve Rehberlik Uzmanı Ömer Öcal ile "kötü karne"ye verilen yanlış ebeveyn tepkilerini konuştuk.

Çocuğu rahatsız edecek, kişiliğine dönük, onu aşağılayan kavramlarla eleştirerek çocukta istenen davranışı ortaya çıkarmak mümkün değildir. Onun yerine hangi davranışın çıkmasını istiyorsa ebeveynler, eğitimciler o dili kullanarak iletişimde bulunmalı.

Eğitim ve Rehberlik Uzmanı Ömer Öcal

Karne çocuğun kişiliğini ve zekasını göstermez

"Karne notuna yaklaşımlarda öğrencinin kimliğine, kişiliğine dönük anlam yüklenerek bir eylemde bulunuluyor. Bunun son derece yanlış olduğunu, öğrencinin kişilik gelişiminde olumsuz etki yarattığını söyleyebilirim" Eğitim ve Rehberlik Uzmanı Ömer Öcal, karneyi çocuğun kişiliğiyle özdeşleştiren bakış açısını böyle eleştiriyor.

"Çocukların motivasyonları, gösterdiği emek ve çaba, bunlara bütün olarak bakılmalı. Kişilik gelişim çağında kendini bulma yolunda olan bir öğrenciye sadece not üzerinden gitmek, onun ileri ki akademik yaşantılarında olumsuz etki yaratabilir."

Öcal, çağın değiştiğini ve eğitimcilerin de ebeveynlerin de buna ayak uydurması gerektiğini söylüyor.

"Çocukların sevmediği bir kavram var, sözcük var: 'Ders çalış'. Bu tarz kavramlardan rahatsız oluyorlar. 'Bana ders çalışın deyince çalışasım varsa da çalışmıyorum' diyorlar. Çocuklar emirli cümleyi sevmiyorlar. Sadece not üzerinden bir değerlendirme yapılıyor olması onları rahatsız ediyor."

Fotoğraf: Getty

[Fotoğraf: Getty]

Negatif dil, pozitif sonuç getirmez

Çalışmadın, tembelsin... Çocuklarlar suçlanıyor, kıyaslanıyor hatta cezalandırılıyor...

Ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan biri, çocukları eleştirerek onların davranışını değiştirmesini beklemek. Yani negatif bir dille pozitif bir sonuç alınması bekleniyor. Öcal, bu beklentinin gerçek dışı olduğunu anlatıyor:

"Çocuğu rahatsız edecek, kişiliğine dönük, onu aşağılayan kavramlarla eleştirerek çocukta istenen davranışı ortaya çıkarmak mümkün değildir. Onun yerine hangi davranışın çıkmasını istiyorsa ebeveynler, eğitimciler o dili kullanarak iletişimde bulunmalı. Yani pozitif, besleyici ve destekleyici dil kullanmaları onlar için son derece önemli."

Önemli olan karne değil, çocuğun gösterdiği çaba diyor Ömer Öcal ve "Düşük notların tek sorumlusu çocuk değil, eğitim bir bütün" diye de ekliyor:

"Anne babaların karne değil, süreci değerlendirmesi gerekir. Yani derse ne kadar zaman ayırdığı, sorumluluk hissettiği, çalışma alışkanlığı geliştirdiği, okuma etkinliği geliştirdiği, bunlara bütün olarak bakılması gerekir. Sadece çocuğu suçlamak son derece yanlış, eksik ve hatalıdır. Burada sorumlu sadece çocuk değil. Eğitim bir bütün, bu bir sistem. Bunun içinde okul, öğretmen, rehberlik, yönetim, anne, baba hepsi etken. Dolayısıyla sadece çocuğa, sen çalışmadın diyerek onun kimliğine, kişiliğine dönük söylemler yanlış olur."

Peki çocuğu suçlayıcı söylemler onları nasıl etkiliyor?

"Bir defa çocukların çalışma ve öğrenme motivasyonlarını engeller. Çocukların okula karşı negatif algı geliştirmesine yol açabilir. Çocukları okumaya, öğrenmeye, derse karşı soğutabilir. Kaygı, endişe, okul fobisi gibi pek çok semptoma neden olabilir."

"Kötü" karneye doğru yaklaşım nasıl olmalı?

Öncelikle; "Kötü karne yok, kötü izlenmiş yöntem ve süreç vardır" diyen Eğitim Uzmanı Öcal, yaklaşımın da bu yönde olması gerektiğini anlatıyor. Sürecin değerlendirmesini aile, çocukla beraber yapmalı diyor, yapıcı dile dikkat çekiyor:

"Bu sonuca nasıl ulaştık? Neden ulaştın değil, nasıl ulaştık? Bu sonuca nasıl ulaştık? Neleri yaparak bu sonuç geldi? Neleri yapmadan, yapmayarak bu sonuçlara ulaştık diyerek süreci değerlendirmesi gerek. Şans verilmeli. Bu dönem iyi geçmedi. Önümüzdeki döneme ilişkin bunu nasıl telafi edebiliriz? Nasıl sorusu çok önemli. Nasıl bunu pozitif hale getirebiliriz? Ben anne baba olarak sana nasıl destek verebilirim? Benden hangi konuda destek ve yardım istiyorsun? gibi spesifik ve somut sorularla çocuğu motive etmesi gerekiyor."
TRT Haber

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.