CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, sonuçları yıllardır açıklanmayan ‘Kanser Raporu’nu sordu. Yüceer, “7 yıl geçmesine rağmen bu araştırmanın sonuçlarını neden halka açıklamıyorsunuz” dedi. Bakan Koca ise söz konusu raporu 2,5 yıl önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ilettiklerini söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Komisyonunda söz alan CHP'li Candan Yüceer, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, halk arasında “Kanser Raporu” olarak bilinen ‘Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli İllerinde Çevresel Faktörlerin ve Sağlık Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi Projesi’ni sordu. Bakan Koca ise araştırmanın sonucunu 2,5 yıl önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ilettiklerini söyledi.
Yüceer, “2011-2016 yılları arasında Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli'nde çevresel faktörlerin ve sağlık üzerine etkilerinin değerlendirilmesine yönelik bir araştırma yapılmış. Yapılalı da tam 7 yıl olmuş Sayın Bakan. Bitmiş bu ama inatla bu rapor hâlâ açıklanmıyor. Biz, böyle bir çalışma olduğundan da bilim insanı Bülent Şık'ın 2019 yılında, o da 2-3 yıl sonra yayınladığı yazı dizisinden haberdar edildik. 7 yıl geçmesine rağmen bu araştırmanın sonuçlarını neden halka açıklamıyorsunuz? Bu sürede ne yaptınız? Ben, Bakan’dan bu sorulara açık ve net cevap vermesini bekliyorum” dedi.
Sağlık Bakanı Koca, “Biz o raporu 2 yıldan daha fazla süre önce, 2,5 yıl kadar oluyor, Çevre Bakanlığı’na olduğu gibi, -kaygılarınız varsa- bütün netlikle bildirdik, gereğinin yapılması üzere” diye yanıt verdi.
Candan Yüceer, komisyonda şunları söyledi:
“Halk sağlığının korunması da bakanlığınızın sorumluluğunda: Bugün, 102 yıl önce kurulmuş, sağlıkla ilgili her türlü sürecin yürütüldüğü ve tüm sağlık görevlilerinden sorumlu bir bakanlığın bütçesini konuşuyoruz. Kamu ve özel sektördeki her kurum; hastane, eczane, poliklinik, muayenehane, laboratuvar ve tanı merkezleri, bakanlığınıza bağlı. Toplumun her bir ferdinin sağlığını koruma ve hizmet alma hakkını zamanında ve etkili bir şekilde her bireye ulaştırmak, sorumluluğunuzda Sayın Bakan. Teşhis, tedavi, rehabilitasyon da sağlık eğitimi ve araştırma faaliyetleri de halk sağlığının korunması, hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi de bakanlığınızın sorumluluğunda. Dolayısıyla içilen suyun, yenilen gıdanın, solundan havanın insan sağlığını tehdit etmemesi gerek. Dolayısıyla halk sağlığını tehdit edecek çevresel etkilerin tespit edilip gerekli önlemlerin tarafınızdan alınması da sizin sorumluluğunuzda. 2003 sonrasında ‘Herkese sağlık’ sloganıyla çıktığınız bu yolda bu görevleri layıkıyla yerine getirdiğinizi söylemek ne yazık ki mümkün değil. Yıllardır sağlıkta büyük bir devrimden, inanılmaz muhteşem bir dönüşümden bahsediyorsunuz, sunumunuzda da bolca rakamlar verdiniz ama birçok defa dile getirilmesine rağmen vermediğiniz bazı rakamlar var.
Kanser Raporu sonuçları açıklanmıyor: 2011-2016 yılları arasında Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli'nde çevresel faktörlerin ve sağlık üzerine etkilerinin değerlendirilmesine yönelik bir araştırma yapılmış. Yapılalı da tam 7 yıl olmuş Sayın Bakan, bitmiş bu ama inatla bu rapor hâlâ açıklanmıyor. Biz, böyle bir çalışma olduğundan da bilim insanı Bülent Şık'ın 2019 yılında, o da 2-3 yıl sonra yayınladığı yazı dizisinden haberdar edildik ve orada yazık. Onun ifadeleri bakın, ‘Burada kanser riski var, dikkat edin, önlem alın’ dedikten sonra tabii Bülent Şık yargılandı, ceza almadı belki ama ondan sonra da üniversiteden ihraç edildi. Binlerce araştırma yapıldı, binlerce gıda numunesi incelendi.
Ergene hâlâ kanser saçmaya devam ediyor: Ergene, benim seçim bölgemde, hâlâ kapkara akıyor, kanser saçmaya devam ediyor. İçinde, bırakın balığı, bakteri bile hâlâ yaşayamıyor. İçinde her çeşit ağır metal var, kadmiyumdan arseniğe, siyanüre kadar birçok ağır metal var. Sadece Ergene'de değil, havzanın tamamı gerçekten çok kirli. Şimdi, bunun bazı sonuçları var tabii, bu kadar kirliliğin. Bölgede kanser vakaları patlamış durumda, tavan yapmış durumda ama siz ne yapıyorsunuz?
Neyi, niye, hangi hakla gizliyorsunuz: Hem buna ilişkin bilgileri gizliyorsunuz hem ölüm istatistiklerini yayınlamıyorsunuz. En son yayınladığınız tarih, biliyorsunuz 2020; 2019 bilgileri yayınlandı. Kanser verilerine ilişkin en son bilgileri 2018'de, 2017 verilerini yayınladınız. Peki ben buradan sorayım: Neyi, niye, hangi hakla gizliyorsunuz? Yoksa çıkın, deyin ki bize ‘Her şey yolunda, sıkıntı yok, Ergene ve Dilovası'ndaki vatandaşlarımız rahat etsin’. Eğer bir şey varsa ki raporlarda var görünüyor, öyle ve bizim yaşadıklarımız, gördüklerimiz de öyle, insanlar alabilecekleri önlemleri alsın. Hem kirliliği önlemeyin, bir şey yapmayın hem insanların sağlığını riske atın, kanser vakaları alsın başını gitsin, buna ilişkin bilgileri gizleyin, insanlar ne olduğunu bilmesin, sonra da ‘Dikkat edin, risk var’ diyen bilim insanlarını bu bilgileri açıklıyor diye dava edin, işinden edin. Tıpkı bugün Etlik Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla beraber içi boşalan, hekim ve malzeme eksikliği yaşayan, kapatılan hastanelerdeki sorunları dile getiren hekimlere yaptığınız gibi. Ne yapsın hekimler; yanlışları, eksiklikleri söylemesin mi Sayın Bakan? Ne yapalım? Hani sizler, bırakın şeffaf olmayı, sorumluluk sahibi olmayı, halkın sağlığını hiçe sayan; halkı uyaran, eksikleri, yanlışları dile getirenleri yargılayan bir iktidarla, bir bakanlıkla da karşı karşıyayız. Hekimlikte bir kural vardır, sizler de bilirsiniz; ‘Önce zarar vermeyeceksin’ der. Bu kural, devlet için de siyasal iktidar için de geçerlidir. Siz de önce zarar vermeyeceksiniz.
Sizin hedefiniz şehir hastanelerine kaynak aktarmak: Ben, buradan tekrar soruyorum; 7 yıl geçmesine rağmen bu araştırmanın sonuçlarını neden halka açıklamıyorsunuz? Bu sürede ne yaptınız? Ben, Bakan’dan bu sorulara açık ve net cevap vermesini bekliyorum. Bakın, kendiniz dediniz ki sunumunuzda, ‘Sınırsız sorumlulukla hareket ediyoruz ve koruyucu sağlık hizmetleri birinci önceliğimiz’. Eğer bunları yapmış olsaydınız, bu sorumluluğu taşıyor olsaydınız, gerçekten koruyucu sağlık hizmetlerini önceliyor olsaydınız, 2023 yılında bilgilendirmeyle, eğitimle önlenebilecek, aşıyla önlenebilecek kuduzdan 10 yaşında bir çocuğun ölümünü engelleyebilirsiniz Sayın Bakan. Ama engelleyemediniz. Çünkü sizin hedefiniz, maalesef şehir hastanelerine kaynak aktarmak.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise “Biz, o raporu 2 yıldan daha fazla süre önce, 2,5 yıl kadar oluyor, Çevre Bakanlığı’na olduğu gibi, -kaygılarınız varsa- bütün netlikle bildirdik, gereğinin yapılması üzere” dedi.
Ne olmuştu?
Sağlık Bakanlığı, 2011-2016 yılları arasında “Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli İllerinde Çevresel Faktörlerin ve Sağlık Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi Projesi” başlığıyla bir araştırma yapmıştı. Proje 2017 yılında tamamlanmasına rağmen sonuçları hâlâ açıklanmadı. Türkiye ise bu rapordan, projede çalışan gıda mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık sayesinde haberdar oldu. Şık, 16-19 Nisan 2019 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazı dizisinde, raporun çarpıcı sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Araştırma sonucunda Ergene Nehri havzasında çeşitli gıdalarda ve içme suyunda toksik bileşenler olduğu tespit edilmişti. Buradaki suların arsenik, alüminyum, kurşun, krom kirliliği nedeniyle zehirli olduğu belirlenmişti. Şık, bu yazı dizisi nedeniyle yargılanmıştı. (Halk Tv)