BURSA ARENA / Haber Merkezi
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay TBMM'nde bir basın toplantısı düzenledi ve partisinin Cumhurbaşkanı adayı konusuna noktayı koydu;
"CHP, zamanı geldiğinde, Millet İttifakı'yla danışarak adayını TBMM Grubu olarak ilan edecektir"
Bütçelere geçmiş dönemlerde 'atılım bütçesi', 'yatırım bütçesi', 'büyüme bütçesi', 'onarım bütçesi', 'rehabilitasyon bütçesi', 'kalkınma bütçesi' gibi isimler verildiğine atıf yapan Altay,
"Bu bütçeye bir isim verilecekse 'veda bütçesi'dir. Bu bütçe, AK Parti yönetimleri ve hükümetlerinin TBMM'ye sunduğu son bütçedir" şeklinde devam etti.
Bu bütçenin, sarayın akıl dışı israfına imkan verirken 5'li çeteye de haram kaynak sağlamaya devam eden ve edecek olan bir bütçe olduğunu ileri süren Altay, asgari ücretin 3 bin 100 lira olmasını, imkanı varsa bunun 3 bin 800 liraya çıkarılmasını ve vergi dışı bırakılmasını istedi.
Türkiye'de Cumhurbaşkanı maaşının, asgari ücretin 30,2 katı olduğunu, cumhurbaşkanı ya da başbakan maaşının asgari ücretin Almanya'da 16, Macaristan'da 13, Letonya'da 10, Yunanistan'da 9, İrlanda'da ise 4 katı olduğunu belirten Altay, "Cumhurbaşkanının elbette yüksek maaşı olsun, itirazımız yok ama bu, asgari ücretin 30 katı olursa dünyaya da kötü örnek olur." ifadelerini kullandı.
Altay, bütçede "insaf, vicdan ve vatandaşın olmadığını" söyledi.
'İLK ETAPTA HER EVE MAYIS'A KADAR 3 BİN LİRA ÖDENMESİ'
Türkiye'nin, haziranda normalleşme sürecine girmesiyle Kovid-19 ile mücadelede büyük açmaza sürüklendiğini savunan Altay, İstanbul'da 180, Hatay'da 77 kişinin öldüğü gün, "Türkiye'de toplam 200 kişi öldü" denildiğini, yoğun bakımlarda, morglarda kuyruk olduğunu belirtti.
Esnaf ve çalışanın perişan olduğunu söyleyen Altay, faizsiz olarak tüm banka kredi ve kredi kartı borcu ödemelerinin, vergi ve SGK borçlarının mayısa kadar ötelenmesini, yeni çıkan yapılandırmada son başvuru süresinin 30 Nisan'a kadar uzatılmasını, ilk etapta her eve mayısa kadar 3 bin lira ödenmesini, borç nedeniyle elektrik, su ve doğal gazın kapatılmamasını önerdi.
Altay, vatandaşların Kovid-19 ile mücadeleye katkıları sonucunda Ankara Büyükşehir Belediyesinin 3,5 milyon lira, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ise 4 milyon lirası olduğunu ancak bu paraların bloke edildiğini anlatan Altay, bunun çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
Sağlık çalışanlarının feryadına kulak verilmemesi halinde her şey için çok geç kalınacağını ifade eden Altay, "Sağlık çalışanını şehit saymanın, Kovid-19'un meslek hastalığı olmasının kime ne zararı var?" diye sordu.
'YERE BATSIN SİZİN HUKUK REFORMUNUZ'
CHP Grup Başkanvekili Altay, her şey özelleşirken telefon ve ortam dinlemesinin devletleştiğini ileri sürerek "Eskiden bunu FETÖ yapıyordu, şimdi devlet bizatihi yapıyor. Genel Başkan, telefonlarının dinlendiğini söyledi. Benim de dinleniyor." dedi.
Altay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "Suç duyurusunda bulunsunlar, gereği yapılır." dediğini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Bakan, bu ülkede senin bile dinlendiğin konuşuldu. Savcıya suç duyurusuna gerek var mı? Savcılar, hiç suç duyurusu olmaksızın TBMM'yi fezleke bombardımanına tutmuş. Ağzımızı açsak fezleke yollayan ey savcılar, ülkenin ikinci büyük partisi dinlendiğini iddia ediyor. Bir savcı, 'Nedir bu mesele' demez mi? Bunu yadırgamadım. Bir mafya bozuntusu, anamuhalefet liderini tehdit etti, hakaret etti, daha ifadesi alınmadı. Ama Aydın'da sosyal medyadan Alaattin Çakıcı'ya hakaret eden vatandaş cezaevinde. Sonra beyler hukuk reformu yapacakmış. Yere batsın sizin hukuk reformunuz. Gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz sizden. Erdoğan, 'Ey Kılıçdaroğlu, senin aldığın nefesi biliyorum' dedi. Nereden biliyorsun?"
Altay, Libya'ya gıda ve boya taşıyan Türk ticari gemisinde yapılan aramayı hatırlatarak, "İzmir'in Konak Meydanı'na bir Yunan savaş helikopterinin inmesi neyse o gemiye inen helikopterin yaptığı iş de aynı şey. Bu utancı bu millete yaşatan bu hükümete de yazıklar olsun." ifadesini kullandı.