BURSA ARENA / Haber Merkezi
Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden biri haline gelen Ankara, 13 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen tek maddelik yasayla Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti oldu. TBMM tarafından başkent olarak kabul edilen Ankara’nın başkent oluşunun bu sene 98. yıl dönümü koronavirüs nedeniyle kısıtlı bir şekilde gerçekleştiriliyor.
13 Ekim 1923’te TBMM’de İsmet İnönü ve dört arkadaşının başkentin Ankara olması yönünde verdiği yasa önerisi kabul edildi. Ankara, Türkiye Devletinin başkenti oldu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ise, “Büyük başarılar için büyük mekanlara gerek yok” diyerek devletin merkezini Ankara olarak ilan etti. Peki Ankara nasıl başkent oldu? İşte Ankara’nın başkent olma sürecinde yaşananlar:
İSMET İNÖNÜ VER ARKADAŞLARI TEKLİF ETTİ
Lozan Barış Antlaşması’nın TBMM tarafından onaylanmasından sonra İstanbul, 23 Eylül 1923’ten itibaren tahliye edilmeye başlandı. İstanbul’un işgal kuvvetlerince boşaltılması 6 Ekim 1923’te tamamlandı. Bunun ardından hükümet merkezi sorunu ortaya çıktı. İsmet İnönü, arkadaşıyla Ankara’nın başkent olmasını öngören tek maddelik kanun teklifini 9 Ekim 1923’te Meclise verdi. Teklif 13 Ekim 1923 günü Meclis Genel Kurulunda görüşülerek kabul edildi. Ankara’nın başkent olarak belirlenmesi Cumhuriyet’in ilanı için de bir adım oldu.
ANKARA, MİLLİ MÜCADELE YILLARINDA KARARGAH OLDU
Ankara, bağımsızlık mücadelesinin zor günlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına karargâh olmuş, milli mücadelenin başarıya ulaşmasında tarihi rol oynamıştır. Atatürk, Ankara’nın başkent olmasının nedenleri arasında korunabilir bir şehir olmasını sebep göstermiştir. Atatürk konu ile ilgili düşüncelerini, “Bütün düşünceler, Yeni Türkiye’nin başkenti Anadolu’da ve Ankara şehri olarak seçme lüzumunda birleşiyordu.” sözleriyle ifade etmiştir.
ANKARA’NIN BAŞKENT OLMASININ NEDENLERİ
Bağımsızlık mücadelesi sürecinde Ankara’nın oynadığı siyasî ve stratejik rol, Ankara’nın başkent yapılmasının önemini ortaya koymaktadır. Ankara’nın iklimi, ulaştırma araçları, gelişme kabiliyet ve istidadı, mevcut tesisler ve kuruluşlar bakımından daha uygun olduğu görülmüştür. Türkiye’nin coğrafi olarak merkezinde sayılabilecek bir şehir olmasının yanı sıra, haberleşme ve ulaşım bakımından da avantajlı olan Ankara, bütün cephelere eşit mesafede olması sebebiyle bağımsızlık mücadelesinin yönetildiği merkez olmuştur.