İstifalar,
Göreve son vermeler,
Kurumlar arası çatışmalar!
Ne oluyor?
Türkiye yeni bir dizaynın içine itilmeye mi çalışılıyor.
Mevcut Anayasa ile İktidar olan Ak Parti ve kurmayları, seçildikleri Anayasayı yok sayma hükmünün peşindeler gibi... Küçük ortak ise her hal ve şartlarda peşine takılmış gidiyor.
İYİ Parti Meclisteki varlığını borçlu olduğu CHP’yi inkâr etme peşinde.
Sanki iktidar “Hadi Gel” dese koşu vaziyetine girmiş durumda. Ki son istifalar da buna karine gibi..
Verilen bir görevi vardı da onu mu tamamladı gibi sorular akla takılıyor.
Her akıl sahibi biliyor ki, İstanbul ve Ankara’dan koparacakları bir oy iktidar partisini işine yarayacaktır. Ama İyi Parti bunu açıktan söylemek yerine “Kendi Başımıza” ifadesinin arkasına sığınmaya çalışıyor. Görüntüsü iktidara "örtülü destek" mi dersiniz?
İktidar cephesinde ise görevden silinenler sanki kendi partilerinin karşısına geçmiş muhalefet oluşturma yolunda.
Mevcut İktidarın iki kurumu kıyasıya bir savaşın içinde.
Herkes,
Her kurum,
Diğerinden üstün olduğunu göstermenin çabasında.
Acaba sırada hangi kurumlar var endişesini taşıyor.
Sanki “Önce suyu bulandırıp sonra arındırmak” için bir bahane bulmanın peşindeler.
Bu durum mevcut anayasanın yetersiz oluşundan mı,?
Yoksa gücü elinde bulunduranların suyu bulandırmasından mı kaynaklanıyor?
Kararlarına uymadıktan sonra Yeni Anayasa yapsanız ne olacak.
Yine kendi isteklerinizin oluşması için bahaneler üreteceksiniz.
Kendi kusurlarınızı görmeyerek başkalarının kusurlarını araştıracaksınız.
Oturmuşsunuz kurt misali suyun başına, gözünüzü de dikmişsiniz kuzuya..
Eskiler bunun için şöyle der;
“Kendi gözündeki merteği görmez, elin gözündeki çöpü görür”
Kendi ülkesindeki hukuksuzları görmeden..
İnsanın aklına şu soru ister istemez takılıyor.
“Veda hutbesi var iken, yeni anayasaya ihtiyaç var mı”
Peygamberimiz Veda hutbesine “Ey insanlar sözümü iyi dinleyin” diyerek başlıyor.
Sonra ashabına uyarılarda bulunuyor.
Müslüman, Hristiyan, Yahudi demeden tekrar “Ey İnsanlar” diyerek hitap ediyor.
Dünyanın ilk evrensel beyannamesidir bu.
Orada her çağda uygulanması gereken konular var.
Mesela;
"Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim” diyor.
Kadınlar kocalarına emanet edildiği gibi ülkeyi yönetenlerine de emanet edilmiştir.
Emaneti koruma noktasında neler yaptınız?
Kadınlar vahşice kurban edilirken size emanet edilen kadınlar için neler yaptınız?
Anayasal bir hak olan “Yaşam Hakkı” için neler yaptınız?
"Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim ve Peygamberi'nin sünnetidir..” Diye de söylüyor.
İki emanet.
Hem de uyulması gereken iki emanet.
Hakka hukuka uydunuz mu?
Kul hakkına riayet ettiniz mi?
İnsanlar arasında ayırımı yaptınız mı?
Devlet malını zimmete geçirdiniz mi?
Zimmet, rüşvet, iltimas adam kayırmacılık yaptınız mı?
Daha binlerce soru..
Bunların gereğine uymadınız ise, siz emanetlere sahip çıkmadınız.
Yani ne Kitaba ne de Peygamberin sözlerine uydunuz.
Ama kendinizi “Müslüman” telakki ettiniz.
Yaşanmayan bir İslam kimin işine yarar ki?
Yine Veda hutbesinde "Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba oğlunun suçu üzerine oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. " cümlesi insanın iliklerine kadar işler.
Resulullah bu günleri görmüş gibi söylüyor.
Gerçekten vatan haini olanları Allah kahretsin fakat vurulan fetö damgası ile yargılananların içerisinde masum olanları da çok. Onlar bu suçları gerçekten işledi mi işlemedi mi?
Binlerce insan huzurundan, aile birliğinden oldu.
Binlerce insan işinden, ekmeğinden oldu.
Binlercesi de canından oldu.
Suçlanan kişinin eşi ve çocukları bile hastanede muayene edilmedi.
Neredeyse insan haklarına el konuldu.
Bu durumları ihlal ettiyseniz,
Peygamberin emanetlerini ihlal ettiyseniz Yeni Anayasa yapsanız ne olacak.
Yaradan’ın emirlerine uymayanlar, kulun yaptıklarına mı uyacak?
Ve CHP seçmeni bir mesaj verdi.
“Haydi Gençler iş başına, eskimişleri atın artık”
Sanki İktidar ve Ortaklarını bu hafakan bastı gibi.
Bir endişeleri de bu olsa gerek.
Bekleyip hep beraber göreceğiz inşallah.