Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı ileri sürülen Ahmet Çokyaşar, hakkındaki iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar'ın (53) sahibi olduğu turizm firmasının Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar, şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Çokyaşar ve 4 şüpheli, geçtiğimiz mayıs ayında Sakarya'da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında gözaltına alındı.
CEZAEVİNDE 3 HAFTA KALDILAR
İfadesi alınan şüpheliler savcılık tarafından serbest bırakıldı ancak Bursa'da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y.'nin (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti.
Sakarya Adliyesi'nden SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliğine bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan 4 Mayıs'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 3 hafta cezaevinde kalan Ahmet Çokyaşar ve Ersoy Y., yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edildi. Ahmet Çokyaşar, sahibi olduğu Mukame Turizm isimli iş yerinde hakkındaki iddialara ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu. Dolandırıcılık iddiasının kendisini çok üzdüğünü söyleyen Çokyaşar, "Ciddi manipülasyonla sanki önceden tezgahlanmış ve kurgulanmış bir organizasyona karşı savaş verdik. Bu tamamen benim bulunmuş olduğum pozisyonla da alakalı diye de düşünüyoruz. Başımıza gelmiş bu vahim olayla ilgili vatandaşlarımızın ve kamuoyunun bilgilenmesi adına bu açıklama uygun görüyoruz. Biz Mukame Turizm olarak Şevval ayı umresiyle alakalı Trippters.com adlı firmayla anlaştık. Bu firma uluslararası programlar yapıyor. Kendileriyle yapmış olduğumuz sözleşmenin neticesinde vatandaşlarımızın 26 Nisan'da uçuracaklarına dair sözleşmelerimizi gerçekleştirdik. Üstümüze düşen akdi yerine getirdik, ödemelerimizi yaptık, çeklerimizi verdik. 25 Nisan'da firma bize yazılı olarak, yolcuları 26 Nisan'da uçuramayacaklarını, 1 Mayıs'a ertelemek zorunda olduklarını ifade etti. 1 Mayıs'a ertelenmesiyle birlikte şirket yetkilileri ile Ankara'da tekrar bir araya geldiğimizde uçuşu gerçekleştiremeyeceklerini, bir takım sorunlar yaşadıklarını söylediler. Bunun üzerine uçuşun gerçekleşmeyeceğini anladığımız an avukatımız aracılığıyla Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunduk. Bu şikayetin sonrasında da konuyu anlatmak adına vatandaşlarımızla Sakarya'da bir araya gelmek için yanlarına gittik. Gidince orada provokasyon oldu. Vatandaşlara derdimizi, konumumuzu tam olarak anlatamadan, birkaç kişinin provokasyonuyla konuya polis müdahil oldu ve ifade vermeye gittik. Savcı karşısında verdiğimiz ifade sonrasında serbest bırakıldık fakat Bursa'da aynı gün içerisinde farklı şikayetlerin olması münasebetiyle gözaltına alınarak tutuklandık" dedi.
"130 BİN DOLARA YAKIN PARA ÖDEDİK"
3 hafta cezaevinde kaldığını dile getiren Ahmet Çokyaşar, "Cezaevinden çıktıktan sonra Trippters.com isimli firmanın bize ödeme yapmasını bekledik. 'Kötü niyetli olmayalım, bekleyelim' dedik. Vatandaşlarımıza da bu arada para iadeleri yaptık. Yüzde 80 oranında ödemeleri gerçekleştirdik. Bize yapılan spekülasyonun sonucunda vatandaşımızın mağdur olmasına üzüldüm. Bu memlekette birçok insanlar provokasyona uğrayabiliyor. Firmaya, sadece nakdi olarak 130 bin dolara yakın para ödedik. Bu kişiler sonra bir mazeret uydurmuş. Adam çeki 2 gün önce kabul etmiş, 2 gün sonra sözleşmeyi yapmışız, parayı almış, uçuşa bir gün kala uçuşun gerçekleşmeyeceğini söylemiş. İşin arka tarafında son dakikaya kadar uçuşun iptal edilmesinin söylenmemiş olması ciddi provokasyon hazırlığıydı" diye konuştu. Trippters Seyahat Acenteliği İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinden şikayetçi olacağını kaydeden Çokyaşar, "Firma sahibi K.A.'nın yurt dışında olduğunu öğrendim. Bize hiçbir şekilde olumlu anlamda cevap verilmiyor. En son ortağı M.G. ile dün akşam görüştüğümde, 'Benim etrafımdaki insanlara da bu konularla ilgili sıkıntı yaşatmış. Vatandaşların yurt dışına gitmesini bilmiyorum. Sonradan öğrendim' dedi. Bu kadar basit mi? Sizin yüzünüzden insanlar cezaevine girmiş. Ben büyük bir toplumu temsil eden birisiyim. Hukuksal manada sürecin yürümesini istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli çıkarları doğrultusunda senelerimi veririm. Ben hayatımı bu insanlara, devletime vakfettim. Niyetim Allah muhafaza kötü olsaydı bugün hiç kimse beni savcının karşısında da, milletin karşısında da beni göremezdi. Biz ne minareyi çaldık, ne de kılıfını hazırladık. Bizim amacımız topluma ve millete hizmet etmek. Bu hizmetlerimiz artarak devam edecek. Hiç kimse endişeye kapılmasın. Söz konusu firmadan da şikayetçi olduk. Uçuş firması bize 900 dolar fiyat verdi. 900 dolar uygun ancak son gece parayı bin 170 dolara çıkartmak istedi. Bizi köşeye sıkıştırıyorlar. 'Hesaplamaları yanlış yapmışız' gibi söylemlerle kumpasın içine sokulmuş olduk ancak sözleşmemiz olduğu için bu fiyatı kabul etmedik. Yapmış olduğumuz sözleşme bandında şikayetlerimizi gerçekleştirdik. Bayramdan sonra temmuz ayı bitmeden vatandaşımızın parasını öderiz" ifadelerini kullandı. (SesKocaeli)