Takdir ile takip ettiğim Siyaset Bilimcilerden değerli dostum Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay dünyadaki siyasi yaşamı “Kendi kimliğinin kayganlığını meşru gören bir anlayış ortaya çıktı” ifadesiyle anlatırken davranışları da “yerel düşün, global hareket et “ ifadesiyle açıklamış ve “en yüksek oyu al da kimden alırsan al” yöntemi ve ittifakların kurulmasıyla bu birleşmelerin oluşacağını iki yıl önce anlatmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=cOEkiIohvF4) ,
https://www.youtube.com/watch?v=eqs0bXHU0qs
Süreçte oluşan siyasi karteller diğer küçük partileri de katılmaya mecbur bıraktıkları için DSP ile HÜDAPAR aynı safta yer alabiliyorlar. Bunun nedeni globalleşen dünya da ekonomik yapı tüketime dayalı olduğundan insanlar da sağlanan tüketim miktarlarına göre partileri değerlendirmektedirler. Bizdeki demokrasi kurumsallaşmadığı için “Laiklik” ilkesinin anayasaya konularak Diyanet İşleri Başkanlığı adlı kurumla devlet kontrölünün sağlanmasına ihtiyacı duyulmuştur. Bunu Ali Yaşar video sunumunda daha detaylı izah etmektedir.
https://www.youtube.com/watch?v=iisP6ZDlzaM
Bu günkü siyası gelişmeleri kavrayabilmek için bu üç videoyu izlemekte büyük yarar var kanaatindeyim.
Başkanlık yönetimine geçildikten sonra yeterli yasal düzenlemeler ve yasalar yapılmadığı için kurumsallaşamayan demokrasi her an daha çok özgürlükçü olabileceği gibi radikkaleşebilir. Demokrasisini kurumsal hale getiremeyen toplumlar laik yapı oluşturamadıkları için dinin daha etkin olduğu yönetim biçimlerine yönelmektedirler. Siyasi yapı iki kanatlı hale gelmesine rağmen siyasi bölünmüşlük çok parçalı ve çok talepkar konuma gelmiştir. Uzlaşmanın yerini paylaşma almıştır. Bu da daha fazla yandaş kayırmayı ve abad etmeyi getirmektedir.
Güçlenen dini cemaatlerin siyasi ve ekonomik talepleri nedeniyle demokrasinin kurumsallaşması daha da zor veya imkansız hale gelebilir. Bunu 15 temmuz ayaklanmasında gördük. Bu sorunları değerlendiren başka bir Siyaset Bilim uzmanının anlattığına göre, “Ana muhalefeti yeni bir sağ partinin yapması gerektiğini söylemesidir. Bunun olabilmesi için milliyetçi kanat tek çatı altında toplanmalı ki yeni bir sağ parti kurulup büyüyebilsin. CHP kendi kuruluş ideallerinden taviz vermeden ve helalleşme nidalarına ihtiyaç duymadan konumunu netleştirmelidir. Sağ muhalif özentiliğinden vaz geçmelidir. Aksi halde Pakistan’daki Halk Partisi’nin durumuna düşer. Bölünmüşlük keskinleşir ve parçalar daha radikal dindar cemaatlerin kontrolüne geçebilir. Bu nedenle AK Parti de istemediği bir durumla karşılaşabilir. CHP demokrasinin kurumsallaşması için önümüzdeki dönem de destek olmalıdır. AK Parti de demokrasinin geleceği için iş birliğine açık olmalıdır."
Tüm siyasi partiler öncelikle demokrasinin kurumsallaşması konusunda yapacaklarını anlatmalı. Bu konuda millet ittifakı anayasa hazırladığını açıkladı. Cumhur ittifakı da çalışmasını dile getirmeli. Bu beklentiler ile 2. tur seçimlerin hayırlı olmasını temenni ederim.