Anam mezarının başucundayım,
Senin de bir oğlun var diye geldim.
Yine ellerinde, avucundayım,
Beni sol yanına sar diye geldim.
..
Beni sar, sarmala kundaklar gibi,
Gurbetten geleni kucaklar gibi,
Sanki zemheride sıcaklar gibi,
Bana şefkatini ver diye geldim.
..
Bugün çalıştım mı, derslerim çok mu?
Uykumu aldım mı, aç mıyım tok mu?
İhtiyacım var mı, harçlığım yok mu?
Hâlâ çocuğunum, sor diye geldim.
..
Gençliğini sen bizlere verdin ya,
Tüm ömrünü yolumuza serdin ya,
Yürekten “evladım, canım” derdin ya,
Yine bu tür sözler der diye geldim.
..
Tandır ekmeğinde, yayık yağında,
Kapının önünde küçük bağında,
Rahatlık görmedin hiçbir çağında,
Her zaman başında kar diye geldim.
..
Dünya acımasız, dünya kaskatı,
Anasız çekemez oldum hayatı,
Bırak diyarları, bırak Bağdat’ı,
Olmaz ana gibi yâr diye geldim.
..
Gözyaşlarım sanki dereler, çaylar,
Yıllara döndüler haftalar, aylar,
Zindana benziyor koca saraylar,
Sensiz dünya bana dar diye geldim.
..
Bazen mutsuz olup daraldığımı,
Her yerde, hep seni aradığımı,
Kimseler görmesin ağladığımı,
Kalsın aramızda sır diye geldim.
..
Gittiğin yerden hiç gelmiyor haber,
Ne konuşur, ne söyleşir ölüler,
Kabrine geleni görürmüş derler,
Sen de evladını gör diye geldim.
..
Bu çileli hayat erken yıprattı,
Saç sakal bembeyaz, yaş elli altı,
Ayrılığın yüreğimi kanattı,
Geçen on iki yıl zor diye geldim.
..
Vasiyetim evlatlarım duysunlar,
Son kez benim hatırımı saysınlar,
Senin mezarına beni koysunlar,
Anamın kucağı nur diye geldim.
25. 05. 2018