Nazım Hikmet Yahya Kemal'in ölümünün ardından yazdığı mektubunda, "Kafam bomboş, yüreğim keder dolu ağzına kadar, böyle bir ruh hâliyle senaryo yazmağa başlamak nasıl olacak bilmiyorum, ama başkaca çarem de yok, çalışmak lâzım, yaşamak için değil, unutmak için, dalıp dalıp gitmemek için, düşünmemek için kötü kötü" dedi.
Edebiyatımızın iki büyük şairi Nâzım Hikmet ve Yahya Kemal ilişkisi hep gündem olmuştur.
Tarih dergisinin Temmuz 2017 sayısında, araştırmacı Haluk Oral, Nâzım’ın Yahya Kemal’in ölümü üzerine Moskova’dan eşine yazdığı, hiç yayımlanmamış mektubunu okurlarla paylaşmıştı. Bu defa Odatv de haberinde paylaştı.
Nâzım, hocası Yahya Kemal’in ölümü üzerine duyduğu üzüntüyü, o dönem eşi olan Münevver Hanım’a yazdığı mektupta dile getiriyor.
Başka yazılarında Yahya Kemal’in şairliğinden övgü ile bahseden Nâzım Hikmet’in 1 Kasım 1958’den hemen sonra yazdığı mektupta hocasına dair söylediği sözler şöyle:
“Canım karıcığım. Dün gece radyoda dinledim: Yahya Kemal ölmüş. Büyük şair. Hocalarımdandı da, hem de çok şey öğrendiğim hocalardan. 73 yaşındaymış. Bir hayli zaman uyuyamadım. Yahya Kemal gençliğimdi biraz da. Büyük şair, usta. Telgraf çekeyim dedim… Kime? Ne tuhaf şey ne garip hâldeyim, Yahya Kemal’in ölümünden duyduğum acıyı, halkıma bildirmek için telgraf çekecek adresim yok. İşte böyle. Hava bu sabah açtı. Günlük güneşlik. Senaryoya başlıyacağım. Kafam bomboş, yüreğim keder dolu ağzına kadar, böyle bir ruh hâliyle senaryo yazmağa başlamak nasıl olacak bilmiyorum, ama başkaca çarem de yok, çalışmak lâzım, yaşamak için değil, unutmak için, dalıp dalıp gitmemek için, düşünmemek için kötü kötü. İşte böyle gülüm. Kusura bakma, senden uzaklık, sensizlik başta, muhacirlik, hattâ benimkisi gibi kardeş evinde de olsa, sevdiğim, inandığım bir dünyada da olsa, yazdımdı ya, ölümden beter. İşte böyle, ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır. Rahmet Yolları Kesti’nin Fıransızcasını aldım. Hasretle... Nâzım”