BURSA ARENA / Haber Merkezi
Pandemi, Türkiye’deki ekonomik politikalardaki yanlışlıklar nedeniyle gençlerin umudu tükeniyor. Türkiye’de Y kuşağının yüzde 51’i, Z kuşağının da yüzde 65’i finansal durum ve iş olanakları nedeniyle kendini stresli hissediyor.
Deloitte, bu yıl 10’uncusunu yayımladığı 2021 Y ve Z Kuşağı Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Tele1'in haberinde yer alan araştırmaya göre, Türkiye’de Y kuşağının yüzde 51’i, Z kuşağının yüzde 65’i finansal durum ve iş olanakları nedeniyle kendini stresli hissederken, rakamlar dünya ortalamasının üzerinde seyrediyor. Gelir dağılımı adaletsizliğine ise Y kuşağının yüzde 83’ü, Z kuşağının yüzde 76’sı inanıyor.
Türkiye dahil toplam 45 ülkede Y kuşağından 14 bin 655, Z kuşağından 8 bin 273 kişi ile gerçekleştirilen araştırma, katılımcıların enerjilerini siyasi katılımı artırmak, harcamaları ve kariyer seçimlerini değerleriyle uyumlu hale getirmek ve kendileri için önemli olan toplumsal konularda değişimi yönlendirmek gibi anlamlı eylemlere kanalize ettiğini ortaya koydu.
İŞSİZLİK ORTAK KAYGI
Bu sene salgın koşullarında gelir eşitsizliği ve işsizlik korkuları Y kuşağı için kişisel kaygılar listesinin başında yer alıyor. Bunu çevre sorunlarına odaklanma takip ediyor. Z kuşağı için de işsizlik ve gelir eşitsizliği aynı Y kuşağında olduğu gibi öncelikli kaygılar olarak dikkati çekiyor.
Global katılımcılara bakıldığında Y kuşağının yüzde 41’i ve Z kuşağının yüzde 46’sı çoğu zaman kendini stresli hissediyor. Türkiye’de ise sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 65 olan bu oranlar global ortalamanın daha üstünde seyrediyor. Stres sebeplerinin başında ise finansal durum, aile refahı ve iş olanakları geliyor.
Bunun yanında salgın etkisiyle stres seviyesi artan ve bu sebeple izin alma ihtiyacı hisseden katılımcıların yüzde 58’i izin alma sebeplerini, ruh sağlıklarıyla ilgili karşılaşabileceklerini düşündükleri önyargılar sebebiyle yöneticilerine açıkça ifade edemediklerini belirtiyor.
SALGIN ENDİŞELERİ ARTTIRIYOR
Salgın, Y ve Z kuşağının finansal gelecekleri konusundaki belirsizliğin artmasına neden oluyor. Türkiye’deki katılımcıların neredeyse yüzde 60’ı finansal gelecekleriyle ilgili “sık sık endişelendiklerini veya strese girdiklerini” söylüyor. Ayrıca ankete katılanlar salgının finansal hedeflerini yeniden değerlendirmelerine ve değiştirmelerine de neden olduğunu belirtiyor.
Global olarak bakıldığında ise gelecekle ilgili Y kuşağı katılımcıların sadece yüzde 36’sı ve Z kuşağı katılımcıların yüzde 40’ı kişisel finansal durumlarının 2022’ye kadar iyileşeceğine inanıyor.
Kuşakların kişisel finansal kaygıların artmasının yanında daha büyük bir toplumsal mesele olarak gördükleri ekonomik eşitsizlik konusunun diğer bir endişeleri olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’den Y kuşağı katılımcıların yüzde 83 gibi büyük bir kısmı ve Z kuşağının da yüzde 76’sı gelirin toplum genelinde eşit olmayan bir şekilde dağıldığını düşünüyor.
Pek çok kişi değişimi sağlamak için hükümetin destek ve reformlarına ihtiyaç duyulabileceğine inanıyor. Türkiye’den Y kuşağı katılımcıların yüzde 36’sı, Z kuşağı katılımcıların yüzde 28’i “gelir eşitsizliğini dile getiren/azaltacak politikalar uygulayan siyasetçilere oy verdim/onları destekledim” şeklinde görüş bildirdi.
Son birkaç yılki global sonuçlara bakıldığında Y kuşağından “iş dünyasının toplum üzerinde çok veya oldukça pozitif bir etkisi olduğunu düşünüyorum” şeklinde görüş belirten katılımcıların azaldığı görülüyor. Bu rakam bu sene ilk kez yüzde 50’nin altına düşerken 2017’den bu yana ise neredeyse 30 puan azaldı. Türkiye’deki katılımcılar için ise geçen sene bu oran yüzde 43 iken bu sene altı puan gerileyerek yüzde 37 olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye’den ankete katılan Y kuşağının yüzde 37’si, Z kuşağının yüzde 33’ü, salgından sonra daha fazla insanın çevre ve iklim konularında harekete geçmeye istekli olacağına inanıyor.