Araştırma, gelecekte daha iyi tedaviler geliştirilmesini sağlayabilir.
Geçen hafta yayımlanan yeni bir araştırma, agresif bir beyin kanseri olarak bilinen Glioblastoma’nın (GBM) mekanizmasına ışık tuttu.
Almanya’da Varun Venkataramani liderliğindeki bir araştırma ekibi, bu kanserin beynin "devrelerini" ele geçirerek kendisini daha fazla yaymak ve tedavi edilemez kılmak için kullandığını tespit etti.
Farelerde ve laboratuar ortamında GBM hücrelerini inceleyen ekip, tümörlerin beyni sistematik olarak istila etmek için normal nöron gelişiminden yararlandığını gördü.
Hakemli bilimsel dergi Cell’de yayımlanan araştırma, gelecekte bilim insanlarının bu tür ölümcül hastalıklar için daha iyi tedaviler geliştirmesini sağlayabilir.
Beyin kanserleri nispeten nadir olmasına rağmen, GBM bunun en yaygın türü olarak biliniyor.
Nöronları destekleyen ve astrosit diye bilinen hücrelerden oluşan bu kanser, ilk başta baş ağrısı ve mide bulantısı gibi başka hastalıklara da işaret edebilecek belirtiler gösteriyor.
Tedavi nadiren başarıya ulaşıyor ve kanser sıklıkla tekrarlıyor. Ortalama sağkalım süresi ise bir yıldan az.
Bunun nedeni, kanserin kendisini beyinde geniş bir alana yayabilmesi ve cerrahi yöntemlerle tamamen temizlenmesini çok daha zor hale getirmesi.
GBM tümörlerinin ayrıca çok çeşitli hücreler içerdiği biliniyor ve bu da herhangi bir tedavi geliştirme sürecini daha da karmaşık hale getiriyor.
Heidelberg Üniversitesi'nde beyin tümörü araştırmacısı Venkataramani'ye göre, bu farklı GBM hücre popülasyonlarının kesin rolü ve işlevi şimdiye dek gizemli kalmıştı.
Önceki araştırmalar, GBM hücrelerinin, mikrotüpler diye bilinen uzun çıkıntılarla birbirine bağlı bir tür ağ oluşturduğunu ve bu mikrotüplerin kanseri daha da ilerlettiğini göstermişti.
Ancak ekibin yeni çalışması, bağlantılı olmayan diğer GBM hücrelerinin de kanserin yayılmasında hayati bir rol oynadığını gösterdi.
Buna göre söz konusu hücreler, nöronlardan beynin diğer kısımlarını istila etmeye teşvik eden bir sinyal alıyor.. Nöron sinyalleri ayrıca mikrotüplerin büyümesini hızlandırıyor ve zamanla bağlantısız GBM hücreleri kanserin geri kalanıyla birleşiyor.
Venkataramani, "Bu bulguların klinik deneylerde en iyi şekilde sınanması gerektiğine inanıyoruz ve bu beyin tümörlerinin istilacı doğasını daha spesifik izleyebilmemiz için klinik görüntülemeyi daha da geliştirmemiz gerekecek" dedi.
Son olarak, bu çalışma prensipte tüm kanser varlıklarında kullanılabilecek bir çerçeve oluşturuyor ve bu mekanizmaların diğer tümör tiplerine nasıl dönüşeceğini anlamak önemli olacak.
Independent Türkçe, Gizmodo, Bioworld
Derleyen: Çağla Üren