BMJ Oncology dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, 1990 ile 2019 arasında dünya çapında 50 yaş grubunda kanser oranı neredeyse iki katına çıktı.
Galler Prensesi Kate’in, 42 yaşında olmasına rağmen kanser olduğunu ve kemoterapi gördüğünü açıklaması, 50 yaş altında olup bu hastalığa yakalananların sayısındaki önemli artışı bir kez daha gündeme getirdi.
Birmingham Üniversitesi'nde görevli kanser uzmanı Shivan Sivakumar, AFP'ye yaptığı açıklamada bu hastalığın 50 yaşın altındakiler arasında gerçek bir "salgın" olduğu görüşünü dile getirdi.
İki misli artış
Kanser konusunda araştırmaları gündeme getirmesiyel tanınan “BMJ Oncology” dergisinde 2023 yılında yayımlanan ve yaklaşık otuz tür kanseri mercek altına alan büyük bir araştırmaya göre, 1990 ile 2019 arasında dünya çapında 50 yaş grubunda kanser oranı neredeyse iki katına çıktı.
Özellikle gelişmiş ülkeleri etkileyen bu durum, 50 yaşın altındaki kişilerde kanserden ölümlerin de artmasına neden olurken, bu sayı son otuz yılda yaklaşık yüzde 28 civarında arttı.
“Siyah Panter” (Black Panther) filminin başrol oyuncusu Chadwick Boseman'ın 2020 yılında kolon kanserine yakalandıktan sonra 43 yaşında ölmesi gibi birkaç önemli vaka daha bu konuda son yıllarda kamuoyundaki hassasiyetin de artmasına yol açtı.
Aslında mide, bağırsak, karaciğer kanserlerinin gençler arasında arttığı uzun zamandır biliniyor.
Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği'ne göre, kanser 50 yaşın altındaki erkeklerde ölümlerin en önde gelen nedeni.
Aynı yaştaki kadınlar arasında ise meme kanserinden sonra ikinci önde gelen ölüm nedeni.
Kanser hastalığının 50 yaş grubunda artmasının nedenleri açıklamak oldukça karmaşık.
Bilim insanları: Covid-19 aşısıyla ilgisi yok
Ancak bilim insanları aşıya şüpheyle yaklaşan çevrelerde popüler olan, Covid-19 aşısının gençler arasındaki kanser vakalarındaki artışla ilgisi olduğu tezine kesinlikle karşı çıkarak, bu olgunun salgından önce de var olduğuna dikkat çekiyor.
Araştırmacılar bu konudaki soruları yanıtlamak için genelde iki ana yolu tercih ediyor.
Buna göre her iki yeni nesil de önceki nesillere göre iyi bilinen risk faktörlerine daha fazla hedef oluyor veya yeni risklerle karşılaşıyorlar.
Sigara, alkol tüketimi veya obeziteye maruz kalanlar
Önceki nesillerle karşılaştırıldığında, şu anda kırk yaşında olanların sigara, alkol tüketimi veya obeziteye maruz kaldıklarında daha genç olması önemli bir faktör.
Özellikle Kuzey İrlanda'da gençler arasındaki kanserleri inceleyen Belfast'taki Queen's Üniversitesi'nden araştırmacı epidemiyolog Helen Coleman, 1980'lerden önce var olmayan bir "obezite salgınına" dikkat çekiyor.
Bunun dışında yeni kanserojen türlerinin ortaya çıktığını öne süren diğer önemli bir hipotez daha bulunuyor.
Kanser artışıyla ilgili farklı teoriler de bulunuyor. Buna göre kimyasallar, mikroplastikler ve aşırı işlenmiş gıdalar.
Profesör Coleman, "Bu tezi destekleyecek gerçekten çok az veri var" diyerek görüşlerini dile getirirken sorunun nedeninin başka yerde aranması gerektiğini savunuyor.
Tek çare tarama ve erken teşhis
Bilim insanları, bu olgunun temel nedenlerini bilmeden gençler arasında kanser artışını durdurmak için ne yapılması gerektiğini bilmenin de zorluğuna dikkat çekerken, bazı sağlık yetkililerine göre erken tarama çok önemli bir önlem.
Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri, 2021 yılında kolorektal kanser taramasının tavsiye edildiği yaşı 45'e düşürdü. Fransa'da bunu için asgari yaş 50.
Ancak bazı gastroenterologlar bunun daha erken yaşlara düşürülmesini savunuyor.
Daha genel olarak araştırmacılar, Galler Prensesi vakasının gençlerin dikkatini kanserin yalnızca yaşlıları etkilemediği gerçeğine çekeceğini umuyor.
Birmingham Üniversitesi'nde görevli kanser uzmanı Shivan Sivakumar, bir semptom hakkında şüphesi olanların dektora başvurmasını tevsiye ederek, “Bir şeylerin ters gittiğini hissediyorsanız vakit kaybetmeyin, gidin ve sağlık kontrollerinizi yaptırın." diyerek erken teşhis ve taramanın önemine dikkat çekti.
BMJ Oncology dergisi, AFP, Euronews