BURSA ARENA / Haber Merkezi
Aşı kaygısıyla baş edilemediğinde uzmana başvurulmalı
Tüm dünyanın mücadele ettiği Koronavirüse karşı aşılama çalışmalarının başlaması, salgının önlenmesi açısından umut ışığı oldu. Uzmanlar, aşılama çalışmalarıyla beraber kaygısı yüksek bazı kişilerde “aşı kaygısı” yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Sürekli kaygının kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğini belirten uzmanlar aşı yan etki beklentisinin ‘psikosomatik’ belirtileri ortaya çıkarabileceğini söylüyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’den Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, Covid-19 aşısına karşı yaşanan kaygıya yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına almışken umut ışığı olan “aşılanma” sürecinin sağlık çalışanlarına uygulanmasıyla başlandığını hatırlatan Özgenur Taşkın, bu dönemin birçok kişi için umut olurken kimilerinin ise aşı ile ilgili endişeleri olduğunu kaydetti.
Kaygı beyninizin yaşadığınız strese tepkisidir
Ülkemizde aşılamaya sağlık çalışanlarından başlandığını kaydeden Taşkın, Koronavirüsle mücadelede aşılamanın önemine her fırsatta vurgu yapıldığını kaydetti.
Bazı kişilerde aşı kaygısının ortaya çıktığını belirten Taşkın, “Aşı kaygısı kişilerde bazı semptomlara sebebiyet vermektedir. Aslında kaygının yarattığı semptomlar genellikle aynıdır. Kaygı beyninizin strese tepki vermesi ve sizi ileride yaşayabileceğiniz potansiyel tehlikeler konusunda uyarma şeklidir” dedi.
Kaygı en kötü senaryoları akla getirir
Toplumun yaklaşık olarak %18’inin kaygı bozukluğu probleminden muzdarip olduğunu vurgulayan Taşkın, problemin artış derecesi ile beraber patoloji dediğimiz hastalık seviyesinde seyredebileceği uyarısında bulunarak “Kaygısı olan bir kişi, her zaman en kötü senaryoyu düşünür. Kötü senaryo zihinde yazılır ve bu senaryo sürekli olarak zihinde dönebilir. Sürekli olan kaygı sosyal hayatı durdurabilir, ruhsal sağlık bozulabilir ve işlevsellik azalabilir” dedi.
Önce aşı olmaya karar verin
Kaygı bozukluğu olan kişilerin hayat kalitesinin oldukça düştüğünü belirten Taşkın, bu süreçte aşıya yaklaşımın adım adım ele alınmasını önerdi. Birinci adımın karar vermek, ikinci adımın da verilen karardan sonra kişi aşı olduysa vücudunu dinlendirmesi olduğunu kaydeden Özgenur Taşkın, “Çünkü kişi aşı olurken yan etki beklentisi ile aşıyı oldu ise ‘psikosomatik’ dediğimiz belirtiler ortaya çıkabilir” uyarısında bulundu.
Baş etmekte zorlanıyorsanız destek alın
Psikomatik bozuklukları, “fiziksel bozukluklardan farklı olarak herhangi bir organın işlev bozukluğuna bağlı olarak değil, duygu durum bozukluklarının bir uzantısı olarak ortaya çıkması” şeklinde tanımlayan Özgenur Taşkın, gerçekten yaşıyormuş gibi baş ağrısı, mide bulantısı, ateş, kusma, halsizlik gibi semptomların ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Kaygı ataklarında ve psikosomatik bozukluklarda aşı sürecinde dikkat odağını değiştirmek, odağı bedenden uzaklaştırmak en etkili yöntemlerden biri olacaktır. Kişi zaman zaman kaygı ve psikosomatik bozukluklar ile baş edebilir fakat baş edemediği noktada mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından destek almalıdır” tavsiyesinde bulundu.