“Telgrafın tellerine, kuşlar mı konar”,
Diyordun ya… konmuyor,
Teller kopmuş, kuşlar göçmüş,
Haber gelmez oldu telden, direkten.
Yine de, bir seslensen diyorum,
Taaa yürekten…
*
“Hastane önünde incir ağacı”,
Vardı ya… kestiler,
Gölgesinde bekleyen yok artık,
Otopark yaptılar, paralı.
Umutlar hasta, bekleyen çaresiz,
Gönül yaralı…
*
“Kara tren gelmez m’ola”,
Diye sorardın ya… uzaktan,
Sesi sustu, raylar da paslandı,
Gelmez oldu yokluktan.
Eskilerin zevki yok yenilerde,
İnan çokluktan…
*
“Yalnız benim için, bak yeşil yeşil”,
Derdin ya… manalı,
Yeşiller lens oldu; sarardı, soldu,
Bakışlar boş, anlamsız renkler.
Tadı da kalmadı tebessümün,
Bitti ahenkler...
*
"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar",
Diyordun ya, dediğin oldu.
Deniz manzaralı villalar doldu sahile,
Kuşlar kaçtı, kurtlar kayboldu,
Tanıdık kalmadı, samimiyet yok,
Etrafa rant doldu...