Temmuz 1979'un bir cuma akşamı…
Kendisini Robert C. Christian olarak tanıtan, şık giyimli, orta yaşlı, gri saçlı, ince ve uzun boylu bir adam, ABD'nin ve hatta dünyanın en iyi granit taşının işlendiği Georgia eyaletine bağlı Elbert Kenti’ndeki Elberton Granite Finishing adlı şirketi ziyaret eder.
Şirket yetkilisine yapmış olduğu konuşmada "Ben küçük bir grup Amerikalının adına; burada hem saat, hem takvim, hem rehber olacak bir granit anıt siparişi vermek istiyorum" der.
Elberton Granite Finishing Şirketi'nin o dönemdeki Yönetim Kurulu Başkanı Joe Fendley, C. Christian’ın ziyaretini; "Etkileyici görünen o adamın anlattıklarıyla önce pek ilgilenmedim ama ne istediğini tarif ettikçe şaşırdım. Sadece dev granit taşları işlememizi değil, onları devasa bir astrolojik enstrüman şeklini andıracak bir şekilde yerleştirmemizi istiyordu. Bu çok zor bir işti ve kurtulmak için üç kat fazla bir fiyat söyledim. Ama o rakamı hiç itiraz etmeden kabul etti. Şemalarıyla geldi ve o şemalara göre çalıştık. Her şey bittiğinde ortaya çıkan bu dev anıta şaşırdık. Ama siparişini veren Robert C. Christian o gün bugün ortada yok. Ayrıca buradan ayrılırken bana açıkça R.C. Christian'ın takma bir isim olduğunu söyledi" sözleri ile anlatıyor.
Elbert Kenti’nin bir tepesine dikilmiş olan anıt için belediyeden R.C. Christian adına izin belgesinin alınmış olduğu biliniyor. R.C. Christian’ı hiç kimse tanımıyor. Anıtın belediyeye ait arazi üzerine dikildiği ve yine belediye kayıtlarında anıtın ilgili tepeye dikilmesi için yüklüce bir bağış yapıldığı biliniyor.
Her biri 20 ton ağırlığında, 5 metre yüksekliğinde beş ayağı, ayakların üstünde de 12 tonluk bir tepe taşı olan her türlü doğal felakete meydan okuyacak nitelikte yapılmış olan devasa Guidestones Rehber Taşının gerçek dikilme nedenini kimse bilmiyor. Genel kanıya göre anıtın, “Mahşer gününden sonra hayatta kalabilecek insanlara, yeniden bir medeniyet kurmaları için bir rehber niteliğinde” olması amacıyla yaptırıldığı söyleniyor. Kimileri sadece turist çekmek için yapıldığını, kimileri Amerika Birleşik Devletlerinde yeni yeni türeyen öğretilerin ürünü olduğunu, kimileri anıtın gizli tarikatlar tarafından Yeni Dünya Düzenini göz önüne sermek için yapılmış olduğunu, kimileri de Gül-Haçlılar (anıldıkları diğer adları ile Rozikrusyenler – Onaltıncı yüzyılda Avrupa’da kurulan ezoterik bir örgüt) tarafından yaptırıldığını düşünüyorlar.
The Beatles grubu üyesi müzisyen John Lennon’un eşi Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı Japon asıllı kavramsal sanatçı ve aynı zamanda da aktivist olan Yoko Ono, anıttaki yazılarla ilgili olarak; "Rasyonel düşünce ile karışıklık çağrısı" ve "Deccal'in On Emir'i" dediği çeşitli kaynaklarda belirtiliyor.
Anıttaki rehber taşının ayaklarının, Güneş'i yıl boyunca Doğu-Batı yönünde işaret edecek şekilde yerleştirilmiş olduğu ve tepe taşına açılan bir delikten gelen güneş ışınının, bir ayağın üzerindeki takvimde, günü gösterdiği biliniyor.
Anıttan Batıya doğru birkaç metre ötede Kuzey-Güney çizgisi üzerinde yere konulmuş bir yazıt, bu yazıtta da yapının yukarıdan görünüşü, yapısal özellikleri ve astronomik yerinin bilgileri, projenin sponsorları ve yapılış tarihi bulunuyor. Ayrıca yazıtın altı metre altında gömülü bir Zaman Kapsülü vardır. Yazıtın üst kısmında Georgia Guidestones Anıtının, 22 Mart 1980'de dikildiği yazıyor. Zaman Kapsülünün üzerinde "Buradan 6 metre aşağıda yer alan kapsül, bir gün açılacak." yazıyor.
Guidestones Rehber Taşının üzerindeki İngilizce, Arapça, İbranice, Svahili dili dahil 8 dildeki bilgilerin ise şaşırtıcı derecede hem günlük hayatta hem de yüksek bilimde kullanılan bilgiler olduğu belirtiliyor.
Gelin şimdi anıtın üzerinde yazan 10 emrin ne olduğuna bakalım.
- İnsan nüfusunu daima doğa ile uyumlu olarak 500.000.000'un altında tut.
- Farklılıkların ve uygunluğun, gelişiminin çoğaltılmasını bilgece idare et.
- İnsanlığı yaşayan yeni bir dil ile birleştir.
- Tutku, inanç, gelenek ve her şeyi yönet.
- İnsanları ve ulusları, adil yasalar ve sadece mahkemeler ile koru.
- Bütün anlaşmazlıkları ülkeler üstü bir mahkemeye bağla.
- Küçük yasalar ve kullanışsız protokollerden kaçın.
- Kişisel hakları, sosyal görevler ile dengele.
- Gerçeği, güzelliği, aşkı, sonsuzlukla ahenk kurma arayışını takdir et.
- Dünyada bir kanser olma, doğaya yer bırak, doğaya yer bırak.
Bu bilgiler aklımızın bir köşesinde bulunsun.
Şimdi “Dünya nüfusunun 500 milyonun altında tutulması emri Korona ve benzeri pandemi hastalıklarla mı gerçekleştirilecek?” sorusunu soralım ve bu soruya kendi iç dünyamızda cevap veya cevaplar arayalım.
Sorunun cevaplarını ararken sonraki maddelerle ilgili de düşünelim. Sanki 3-4-5-6. maddeler biz de bazı çağrışımlar yapacak gibi. Mesela bazen “’Tek dil, tek din, tek vatan, tek millet’ olarak ifade edilen, bazen de ‘Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek din’ olarak ifade edilen sloganları, kimler, niçin söylüyorlar acaba?” sorusunu da kendimize soralım.
Soruyu sormakla kalmayalım cevaplamak için kafa da yoralım.
Yok, yok…
Fazla kafa yormaya da gerek yok; mal, meydanda çünkü…
Benim "Büyük İsrail Projesi" olarak adlandırdığım "Büyük Ortadoğu Projesi"nin patronları, kalfaları, çırakları kimlerdir?
Kıymetli okuyucularım!
İnanç, insan için en etkili afyondur. Cebimizdeki mevcut bilgiler ışığında, bu duruma bakıldığında; Yeni Dünya Düzenini kurmak isteyenlerin, çok fazla afyonlanmış olduklarını görüyoruz. Fakat örgütlü ve büyük bir ekonomik güce sahip olduklarını da görüyoruz…
Çok tehlikeliler, çok…
Benim halkımın bu tehlikeyi görebilmesi, bu tehlike ile mücadele edebilmesi mümkün değil…
“Biz kaç kişiyiz?”, “Sesimi duyan var mı?” gibi sloganlar hem kullanıldılar ve hem de yıprandılar.
Fetösüyle, kanka çetesiyle milletimiz iyicene yoruldu ve de soyuldu…
Bütün bu yıpranmalara, yorulmalara, soyulmalara rağmen buradan çıkabilmemiz için bütün egolarımızdan sıyrılmalı ve topyekûn bir mücadele başlatmalıyız.
Milli mücadele…
O bile yıprandı değil mi?
Peki, ne yapacağız?
Çanakkale’de, cephede, bir dakika içinde şehit olacağını bildiği halde mevziden düşman mevzilerine karşı saldırıya kalkıp, şayet ilk çıkışta vurulmadıysa düşmanla göğüs göğüse çarpışan 15 yaşındaki çocuğun adanmışlık ruh hali ile çalışacağız.
Çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız…
Ne zaman bunu göze alabilirsek işte o zaman “Yeni Dünya Düzeni” tezinin karşısına, kendi “Yeni Dünya Düzeni” antitezimizle çıkabilme şansını elde edebileceğiz…
İnanç afyondur…
İnanın bana…
Siz hiç zor dostum zor diye bir şarkı dinlediniz mi?