Mağfiret ayı Ramazan’ı şerifi inşallah mağfiret olmuş olarak yaşamış ve bayrama ulaşmış olmayı dilerim.

Bayramınızı gönülden tebrik ederim.

Çocukluğumuzda şöyle ramazanlar böyle bayramlar yaşardık demeyeceğim!

Eski Ramazanlar demeye gerek yok!

Meğer geçen yıl ne büyük nimetler içinde Ramazan ve Bayram yaşamışız.

Elbette geçen yıl da hüzünlerimiz vardı, müminin derdi geçen yıl da bizim derdimiz bu yıl da, bundan böyle de bizim derdimiz olacaktır.

Ve fakat!

Camilerde Cuma namazı, Teravih namazı kılamadığımız, akraba ve dostlarla birlikte İftar yapamadığımız ramazanı yaşadık.

Bayram namazı kılamadığımız, büyüklerimizi ziyaret edemediğimiz, şayet hayattalarsa anamızın babamızın ellerini öpemediğimiz, küçüklerimize sevgi gösteremediğimiz, komşularımızla bayramlaşamadığımız bir bayram yaşadık.

Komşu ve mahallemizdeki çocukların bayramlaşmak için gelemediği bayramı yaşadık.

Allah bu günlerimizi aratmasın.

Buna da şükürler olsun.

Evlerimizden çıkamadığımız bu günlerde pek çoğunuz gibi mübarek Ramazan-ı Şerifi şahsım, hanımım, kızlarım ve oğlum ile hatim yaparak ayrıca birlikte Kuran hatim tilaveti dinleyerek, birlikte oğlumun ve kızlarımın Kur’an meali okumaları ve okunan mealin kısa müzakeresini yaparak ve Allah kendilerinden razı olsun Bekir Develi ve M.Emin Yıldırım hoca tarafında verilen SİYER derslerini de ailece dinleyerek ihya etmeye çalıştık.

Namazlarımızı ise zaman zaman benim imametimde zaman zaman oğlum M.Batuhan’ın imametinde ağır aksak da olsa cemaatle kılmaya gayret ederek ifa etmeye çalıştık.

Bu Ramazanda “hayat eve sığar” gereği yapabildiğimiz kadar aile fertleri ile bir arada Ramazan-ı şerifi idrak etmeye ve yaşamaya çalıştık. Düşük yoğunlukta da olsa okumaya, yazmaya çalıştım. Allah sizlerin de bizlerin de namazlarımızı, oruçlarımızı, dua ve ibadetlerimizi kabul eylesin.

Ayrıca; Akit TV de 24 Nisan günü itibarıyla BEŞ YILINI sizlerin ve Akit ailesinin desteği ile dolduran, pazar akşamları canlı yayın olarak hazırlayıp sunduğum, beş yıl içinde İstanbul dışına gittiğim zamanlarda dahi TV programımı hak sözleri ifadeye vesile addettiğim için İstanbul’a sadece icra için geldiğim ve tekrar döndüğüm programlarımı, sadece bu ramazanda program saati iftar ve akşam namazına rastlayan canlı yayınlar ile birlikte icra edemediğimiz için sizlerden üç hafta ayrı kaldık.

Bu ramazanı ve bayramı unutmayacağız.

Bu ramazan ayında bir çocuğun; “Sahurda ve iftarda hiçbir şey yemeden içmeden oruç tutuyoruz bizim orucumuz kabul olur mu” diye fetva sormasını, bir başka kız çocuğunun “İftarda ve sahurda yemeye hiçbir şeyimiz yok” diyerek gözyaşı döktüğünü, zekat ve fitre verilmek sırasında “yardım kolisi“nin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğuna şahit olduk, tüm dünyada virüs afetinin yaşandığı sırada bile; Doğu Türkistan‘da yaşayan Uygur/UYGAR müslüman Türk kardeşlerimizin binlercesinin dünyanın gözü önünde kamplara kapatıldıkları, envai çeşit işkence ve zülüm yaşadıkları, Yemen‘de insanların, çocukların aç bi-ilaç yaşadıkları, Gazze‘de yaşayan müslümanların İsrail tarafından bombalandıkları, hasılı kelam vicdanları sızlatan olayların yaşandığı günlerde, içinde Kadir gecesini barındıran Ramazanı yaşadık.

Sonunda Bayrama ulaştık.

Buna da şükürler olsun.

Virüs sebebi ya da başkaca sebepler ile vefat eden dost ve komşularımızın son yolculuklarında cenazelerine de iştirak edemedik.

Allah vefat edenlere rahmet ve mağfireti ile muamele eylesin, hastalarımıza ise en yakın zamanda şifalar ihsan eylesin.

Yaşadıklarımızı toplumsal manevi ihtar ve uyarı kabul ederek; Kabe Mükerreme‘ye, Medine-i Münevvere‘ye, Kudüs‘e Mescid-i Aksa‘ya gidememiş olanların ilk fırsatta ister HAC ister UMRE hangisi nasip ise ve peygamberler diyarı ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı ziyaret edelim.

Cuma Namazı, Bayram Namazı ve vakit namazlarında gidemediğimiz camilerimize cemaatle namaz kılmak üzere gitmeye çalışalım. Gidebilmenin ne büyük nimet olduğunu toplum olarak idrak etmiş olduğunuzu düşünmekteyim.

Rabbimizden dua ve niyazımız odur ki;

Aç açık olmayan,

Dünyada ve İslam aleminde zulüm ve katliamların olmadığı,

Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yaşadıkları zulmün son bulduğu,

Ülkemizin birlik, dirlik, kardeşlik içinde daha güçlü daha müreffeh olarak kardeş ülke ve mazlum milletlere önderlik yapması ve yol göstermesi ile tez zamanda onların da yaşadıkları zulümden kurtulmalarına vesile olacak güç ve kudret ile içinde bulunduğumuz salgın virüs belasından da tez zamanda kurtulmamız duası ile; Camilerde cemaatle Cuma Namazı, Teravih Namazı kılabileceğimiz, akraba, dost ve komşularımızla bayramlaşabileceğimiz, aynı sofraya oturabileceğimiz, Dünyada yaşayan Müslüman kardeşlerimin ve siz değerli okurlarımın da; evladı iyalınızla birlikte, içinde hüzün olmayan nice Ramazan ve Bayramlara sağlık afiyet ile kavuşmamızı gönülden niyaz eder, bayramınızı tebrik ederim.

Vesselam.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.