Lozan Barış Anlaşması sırasında yeni devletin sınırları içine almak istediği iki şehir vardı. Musul ve Kerkük; O, bu toprakları Misak-ı Milli içinde görmek istiyordu. İngilizler "Lozan Anlaşması'nı imzalarız ama Musul ve Kerkük’ü vermeyiz. Gerekirse savaşırız" diyorlardı. Bu noktada bağımsızlık daha önemli olduğu için bu şehirler İngilizlere bırakıldı.

1. Dünya Savaşı sona erince Ortadoğu’nun büyük bölümü ve Mısır İngiltere’nin sömürgesi idi. Suriye’ye ise Fransızlar hakimdiler. Ortadoğu kaos içerisinde idi. İngiltere Balfour Deklarasyonu ile Filistin de bir İsrail Devleti’nin kurulmasını açıklamıştı. Dünya’daki bir çok zengin Yahudi işadamı ve Yahudi Örgütleri gizlice topraklar satın alıyorlardı. Dünyanın farklı yerlerinden binlerce Yahudi Filistin’e göç ediyordu. Avrupa’dakiler ise gelmiyordu. Onlarda Hitler yüzünden göç ettiler. Savaş bitince 1948 yılında Yahudiler bir devlet kuracak kadar kalabalık olmuşlardı. Mayıs 1948'de İngiltere, Filistin'den çekilmeye başladıklarını açıkladı. İlginçtir ki bu açıklamadan tam 16 dakika sonra İsrail Devleti’nin kurulduğu açıklandı. Hemen ardından da İngiltere ve Amerika bu yeni ülkeyi tanıdılar.

Mustafa Kemal geleceği görebilme yeteneğine sahip bir liderdi. Türkiye Cumhuriyeti’ni düzenlerken, Ortadoğu karışıktı. Filistinlilerle Yahudiler arasında kanlı çatışmalar oluyordu. Bu zor zamanlarda o şu görüşü savunuyordu. “Biz Türkler olarak Misakı Milli Sınırları içinde Türklerin yaşayacağı bir devletiz. Arap Milletlerinin ise kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesini savunuyoruz. Arap topraklarına sahip olmak bizim için uluslararası bir sorun olur” demişti.

Bu noktaya nasıl gelmişti? 

1925 Yılı başlarında Irak’tan gelen bir grup Iraklı Mustafa Kemal ile görüşür. Ülke karışıklıklar içerisindedir. Biz Türkiye’ye bağlanalım. Osmanlı gibi eyalet olalım der. Bu teklifi Mustafa Kemal reddeder. Çünkü İngiltere ve Fransa’nın ülkeyi rahat bırakmayacaklarını bilir. Birkaç ay sonra Doğu’da Şeyh Sait İsyanı çıkar. İsyancıların ellerinde İngiliz tüfekleri ve mermileri vardır. Ceplerinde de İngiliz altınları bulunmaktadır. İsyan bastırılır ve birçok asi idam edilir. İsyan edenler pişman olurlar ama iş işten geçmiştir.

Bugün İngiltere'de bu isyan ile ilgili belgeler halen saklıdır ve halka açıklanmaz. Ülkedeki 'Bilgi Edinme Yasası'na göre tarihi olayların arşivlerinin açılma süresi 57 yıldır. Ancak 1925’den bu yana bu arşivler hala Devlet Sırrı diye saklanmakta ve açıklanması yasaktır. Her ne hikmetse bugün de devam etmektedir.

İsrail’in bu gün yaptığı katliamlar insanlık dışıdır, bu tamam fakat İslam Dünyası ne yapmıştır? Koskoca bir hiç..

Birleşip güç haline gelmedikleri gibi doğru dürüst tepkilerde görülmüyor. Dünyada 1.5-2 Milyar civarında İslam Ülkesi var ve yönetenlerin neler yaptıkları ortadadır. Peki biz neden Filistin’i kurtarmak istiyoruz? Bazı cahiller çıkmışlar "İsrail’e savaş ilan edelim" diyorlar. Ben de bu cahillere soruyorum:

1. İsrail ile savaşa girdin. Amerika da İsrail’in yanında yer almayacak mı?

2. İsrail’in elinde bulunan nükleer füzelerden hiç birinizin haberi bile yok. Peki savaşa girdin. Onlar da senin bazı büyük şehirlerini nükleer füzelerle vurdu. O zaman ne yapacaksın? Sende bu füzeler ya da önleyicileri var mı?

2016 Senesinde DÜNYANIN GİZLİ SİLAHLARI Kitabını yazdım ve burada İsrail’in büyük bir nükleer gücünün varlığını açıkladım. Peki bu noktada Filistinlileri kurtarmak için ülkeyi zora sokacak savaşa girmek akıl karı mı? Benim ülkeme saldırırlarsa, ben de savunma hakkımı kullanırım, bu kesin. Fakat Filistinlileri kurtarmak için kim savaşa gider? Ailelerden kimler çocuklarını bu savaşa gönderir. Ayrıca Araplar neden Filistin’i desteklemez? (çünkü sevmezler de ondan).

O yüzden Mustafa Kemal, Ortadoğu sorunun süreceğini 1930’larda bildiriyorsa biz de bunları düşünmek zorundayız. Öncelikle İslam Ülkeleri birleşsinler, İsrail’e ona göre tepki göstersinler. Konuşmakla, beddua etmekle İsrail’e bir şey olmuyor. O yüzden de İsrail azgın ve şiddet yanlısı olarak varlığını sürdürüyor. Sürdürmeye de devam eder. Filistin’i bombalamayı bırakır ve olay da kapanır. Bir daha ki sefere kadar…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.