İslam Dünyası neden bilimde geri hiç bu konuda düşünen İslam Ülkesi var mı? Hayır yok. Bugün Batı’nın bilim sayesinde teknoloji elde ederek geldiği noktanın ana kaynağı 1200 yıl önceki İslam Alimlerinin çalışmalarıdır. Yazdıkları kitaplar çok değerli bilimsel eserlerdi. Bu başarı İslam Ülkeleri olan o devirlerde Semerkant, Buhara, Bağdat, Şam ve Kahire gibi şehirlerde üst seviyeye çıkmıştı. Bilimin üst seviyede olduğu Doğu’da çalışmalar 9. Yüzyılın ortalarında başladı.

İspanya 711’den itibaren İslam Dünyası’nın eline geçince büyük bir medeniyet kurulmaya başlandı. Modern Şehirler kuruldu. 10. Yüzyıl başlarına gelindiğinde tıptan, tekstile, hayvancılıktan, tarıma kadar binlerce kitap yazıldı. O zenginlik içinde Endülüs Emirliği Halk Kütüphaneleri kurmuştu. Buralardaki kitap sayısı 300 binden aşağı değildi. 910 Yılında Emir’in ise kendi özel kütüphanesi’ nde 400 binden fazla kitap bulunuyordu. O günlerde Paris Üniversitesi en büyük kütüphane bizim derken, sadece 2000 kitabı vardı.

Bu zenginlik Haçlı Seferleri Doğu’ya Kudüs’ü kurtarmak niyeti ile yapılırken, oralardaki zenginlikler Avrupa’ya taşındı. Haçlı askerleri yağmalayacak bir şey bulamadıklarında kitaplar toplarlar ve Avrupa’ya gelince bunları iyi paralara satarlardı. Bu kitapların çözümü uzun zaman aldı ve 16 yüzyılda başlayan Rönesans ile bilim kilisenin baskısından kurtulup sanayi devrimine doğru yol aldı.

Bugün Dünya teknolojide dijital çağı yaşıyor. İnternet sayesinde her gün yeni bir keşif veya icat haberini okuyoruz. Bilgisayarlar, tabletler, cep telefonları sayesinde inanılmaz bir bilgi ve ticaret ağı dünya üzerinde dolaşıyor. Robotlara yüklenecek yapay zeka tartışmaları dışında uzay çalışmaları da hızla sürüyor. Gelecekte Ay ve Mars’ta koloniler kurulacak.

Dünya’da 56 tane İslam Ülkesi var. Buralardan çıkan pek az bilim insanı var. Onlarda Avrupa veya ABD’de çalışıyorlar. Kendi ülkelerine bilimsel katkıları yok. Ortadoğu’ya bakalım Suudilerin petrol zenginliği var ama bilim yok. Para verip her şeyi satın alıyorlar. Irak ve Suriye ise karışıklıklar içinde. Körfez Ülkeleri ise kendi keyiflerinde. İran bilimini Nükleer’de kullanırken, Pakistan’da aynı yolda. Geriye kalan ülke Mısır ve Türkiye oluyor. Mısır turizmle yaşarken, bazı bilim insanları çıkıyor ama yurtdışına gidiyorlar.

Türkiye’ye gelince çok fazla Üniversite açılmasına rağmen bilimsel bir keşif çok az. Gerçekte Türkiye potansiyeli olan zeki bir genç nesile sahip bunu değerlendiremiyoruz.

Bugün Batı’nın bilimsel zenginliğinin temelinde Endülüs’ü de unutmamak gerekiyor. Röntgen’ i bulan bilim insanı Madam Curie şunu demişti: "Endülüs’ten bize çok az kitap kaldı. Onlarla Atom’u patlattık. O kitaplar yakılmasaydı, bugün Galaksiler arasında yolculuklar yapıyorduk” .. Batılı birçok bilim insanı bunu saklar, çok azı zaman zaman açıklıyor.

İslam Dünyası’nın elinde bulunan son kitaplar ise; Irak’a 2003 baharında giren ABD Ordusu Bağdat Kütüphanesi’ni yağmalayarak 62 bin kitabı ABD’ye götürdü. Bunların içindeki bilgileri deşifre etmek için çalışıyorlar.

Irak işgali sırasında Amerikan Ordusu başka yerlerdeki kitapları toplarken gizli bilimsel araştırmalarda yaptı. Eski Uygarlıklardan kalan tarihi eserleri de topladılar. Medeniyet yazılan kitaplarla gelişti.

Son bir örnek: İbni Sina ile Biruni mektuplaşırlarken, İbni Sina Biruni’ye yazar. Der ki: "Güneş Soğuk Gazlardan oluşmuştur. Bunu araştırmak lazım" Bugün bilim dünyası bu teoriyi araştırıyor.

Geçmişin bilim zenginliğini unutan Müslümanlara tavsiyem, Allah Kur'an'da ne diyor "İkra” yani "oku" diyor. "Bilim öğren" diyor ve bu ayetleri maalesef uygulamıyorlar. O yüzden İslam Dünyası geri kalmaya mahkumdur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.