Okullarımızdaki Öğretmenlerin Durumu

Okullar bu yıl da her zamanki gibi sorunlarıyla birlikte açıldı.

Bunlar; başta siyasal yaklaşım olmak üzere, öğretmen, veli, müfredat, öğrenci, temizlik ve taşıma sorunları olarak sıralanabilir.

Bugün bunlardan öğretmen konusunu ele alalım. Çünkü iyi eğitilmiş öğretmen olmadan iyi eğitilmiş öğrenci mezun edemeyiz. Öğretmenlerimiz çoğunlukla özverili çalışır, idealisttirler. Ülkemizin ücra köylerine giderler, okul tamiri, boyası bile yaparlar. Canlarını verirler, şehit olurlar. İstisnaları da vardır elbet, her meslekte olduğu gibi.

Öğretmen yetiştirme konusunda fakültelerimiz, ülkemizin bilgi çağı çocuğunu eğitme ve çağa uyumunu sağlama açısından artık geride kalmıştır. Öğretmen adaylarının 240 kredilik derslerinin; %50’si alan, %30’u meslek, %20’si genel kültür bilgisi şeklinde gruplanmıştır.

Ancak bu eğitimin yetersiz olduğu öğretmen adaylarına yapılan sınavlarda kendini göstermiştir. Lise Matematik öğretmeni adaylarına yapılan sınavlarda adaylar, son yıllarda kendilerine sorulan soruların sadece beşte birini doğru olarak cevaplamışlardır.

Bizler bu sınavların gereksiz olduğunu, öğretmen yetiştiren kurumlara güvensizlik yarattığını düşünürken, ortaya çıkan sonuç vahim. Burada soruların ne şekilde hazırlandığını da göz ardı etmemek gerek elbet.

Bu durumda öğretmenlerimize alanları ile ilgili yüksek lisans yaptırma gereği ortaya çıkıyor. Eğitimi çok gündemde olan Finlandiya başta olmak üzere, Hollanda, İngiltere, Singapur, ABD bu eğitimi uygulamaya koydular. Ama yapılacak yüksek lisans eğitiminin sözde değil, gerçek eğitim olması şart.

Günümüz toplumlarında, alınan eğitim artık yaşam tarzımızı ve standardımızı belirliyor. Neo liberal ekonomik sistemde soru işaretli de olsa, bireyin sınıf atlamasını sağlıyor, ülkelerin kaderi eğitimle belirleniyor. Gelişmiş ülkelerin bizim yetişmiş, kaliteli eğitimden geçmiş gençlerimizi kapmasından belli değil mi?

H. Ford; “fabrikalarımı alabilirsiniz, binalarımı yakabilirsiniz, fakat çalışanlarımı geri verirseniz bu işi aynen geri kurarım..” demiştir. Bir ülkenin kalkınıp gelişmesi için en önemli unsur iyi eğitilmiş insandır. Bu da nitelikli ve özverili öğretmenle olur.