Ey sevgili, güvenme güzelliğine geçer,
Gece karanlığı o saçların beyazlaşır,
Gamzeleri saklayan yanakların da göçer,
Tepelere tırmanan dizlerin ağırlaşır.
Ağaçlarında yeşil açmış yaprağı vardı,
Hazan vurdu dalına, sarılık dalı sardı,
Hafifçe dokunan yel, onu dalından aldı,
Şimdi onlarda yerde sürünüp uzaklaşır.
Gözlerin feri kaçar, geçeni göremezsin,
Yan bakışların kalmaz, kalbine giremezsin,
Kirpiklerin dökülür, rimel de süremezsin,
Sesleri duyamazsın, kulağın sağırlaşır.
Hüsran olur kırmızı açan renklerde,
Yapraklarını döker, gül açan bahçeler de,
Dalında öten bülbül sor bakalım nerede,
Yare ağlayanların arasına karışır.
Ateş kalmaz teninde, dudakların büzüşür,
Atılmış pamuk gibi, göğüsleri göçürür,
Dert seni de bastırır, omuzları düşürür,
Alnında kara yazı, kırış kırış kırışır.
Ey sevgili, sana da verilen ömür biter,
Bu kadar mağrur olma, aşkın gözümde tüter,
Bir avuç toprak bil ki bana da yeter,
Burada sarmayan eller, cennette buruklaşır.
30-05-05