"Ülkemiz dünyanın en güzel ülkesidir" desek yanılıyor olabilir miyiz acaba..

Evren’in yaklaşık 13.000 kilometre ekvator çapı ile uzay sonsuzluğundaki minicik uydusuyuz..

Daha da belki küçük, mini mini minicik.. Hatta Uzay’ın belki bir atom çekirdeği gibiyiz..

Mevcut bilimin acizliği nedeniyle, akla ziyan uzay sonsuzluğunda bulunan başka noktacıklarda yaşam var mıdır, bilemiyoruz şimdilik..

En yakın uydulardan 6 aydan fazla süren mekik yolculuğu ile varılan Mars, 3-4 ayda ulaşılan Venüs yaşam açısından umut vermiyor..

O nedenle dünyamız, yaşamın devamı açısından genç ya da yaşlı bir prenses konumundaki yerini koruyor şimdilik..

Her ne kadar, akıl tutulmuşluğu hırsına kapılmış insanoğlu harim-i ismetini lekelemiş ve her yerini tarumar etmiş olsa da, yaşamını sürdürüyor..

Yokluğun yürek delici acı seyrine rıza göstermese de, alın yazısına katlanan yavrularını emzirmeye devam eden bir ana gibi..

Nereye kadar dayanabilir? Onu da ancak sahibi bilir..

Yurdumuz işte bu Ananın en güzel yeridir diyorum.. Kendi ülkesine aşk tutkunluğundaki diğer ülke tüm yurttaşları gibi..

Yaklaşan bir seçimin son derece hareketli geçecek aylarına girmiş bulunuyoruz.

Geldiğimiz soyun etnik saplantıları yerine, Şehit Atalarımızın yattığı ve nesillerimizin ilelebet yaşayacağı, yüreklerimizin buluştuğu, bizi yedirip, içirip, doyuran kadim bir "toprak ana" üzerindeyiz..

Sağ ya da Sol veya farklı eğilimdeki ancak ağır sorumluluk isteyen ülke yönetimini sırtlayacakların ilk yapmaları gereken temizlik; "Bireyleri Ayrıştırma" çirkinliğini tarihin kirli sayfalarına gömebilmektir.

Olur mu dersiniz?

İkinci ve yukarıdaki noktadan da önemli olan ve izlenmesi gereken politika, "pozitif bilimlerle beyni aydınlatılmış, toprak, bayrak ve ülke sevdalısı bireyleri" hızla yetiştirebilmektir..

Olabilir mi acaba?

"Pozitif bilim" dışı, katma değer taşımayan ekonomik yapılanmalar, geri vites yerine dolu viteslerle çoğalan nüfus artışları ve savaş ekonomisi üzerine kurulan planlar, kazanımlardan çok kayıplar yaratır..

Yazık olur bu ülkenin, henüz sosyal refahın tam olarak dudaklarına bulaşmadığı, damaklarını tatlandırmadığı halkına..

Bunlar sağlanamazsa, gönül söyletmek, dil söylemek istemese de o ülkenin geleceği karanlıktır..

Güneşsiz bulutlu havalar gibi günler hatta yıllar yaşaması da olasıdır yarı ümitsiz bakışla ülkemizin.. Allah korusun..

Enerji kaynakları, doğal varlıkları kıt ya da hiç olmayabilir bir ülkenin.

Ama "ülkelerin kaderini çizen, ufkunu yücelten "pozitif bilim" ve "etik değerler"le aydınlanmış bireylerdir" ancak..

Aydın görünse de okumamışlardan tehlikeli, yüreği karanlık olanların körükleyip sürüklediği etnik ve sosyal farklılıklar vardır, pislik taşıyan dereler gibi..

Kötü koz, zayıf elle oynanmış kumarda çekilen REST blöfü sonucu kaybedilen tüm servet gibi, berbat sonuçlar verir o toprağa ve kutsal bayrağa..

Ancak, Ülke Sevdalısı yöneticilerin ve sadık yurttaşlarının pozitif kimlikleri, tıkanmış kanalları açıp, devasa engelleri aşacak çözümleri, geleceği tehlikelerden koruyacak politikaları üretmesi, "her türlü kirden arıtılmş bir ülke" inşa etmek için gerekli ve önemlidir..

Bu özellikleri taşıyan toplumların geleceği, kıt kaynaklarına rağmen elbette parlak olacaktır.

Kaynak suyu pırıltısında ve tadında..

Tam doğru olan da budur..

Fakat her yönden gelebilecek darbeleri, iç ve dış olumsuzlukları yok edebilecek hatta kör düğümleri çözebilecek pozitif bilimlerle donatılmış, ileri görüşlü dürüst ve pozitif bireyler gereklidir dediğim gibi..

diye diye diye düşünüyorum desem, "hayalcisin" mührünü yer miyim?

Niye hayalci damgasını yiyeyim ki?

Bilim kurgucular dahil, Jules Verne gibi hayali gerçekleşen sayısız hayalci varken ..

Bu özellikleri, yurttaşlarının beyin kıvrımlarına, zihinlerine ve yüreklerine aşılamış onca UYGAR ülke de bulunurken..

Ben niye hayalci olayım ki?..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.