KİŞİSEL EĞİTİM
Yaşamın akışları içinde, belki de ciddiye alacağımız tek şey; OLGUNLAŞMAKTIR.
Beyaz sayfalarda başlar her şiir
Yargısız gözler sorar
Bugün, şu an benden ne bekler
Ne varsa yenilemeğe değer.
Hazırım.
Kişi istemediğinde kimse onu eğitemez. İçsel gelişime önem vermiyorsak, şikayet etme hakkımız yoktur. Zamanımızı nasıl dolduralım yerine “zamanı nasıl yetiştirelim” halinde olmalıyız. Mesela, kitap okumak “boş zamanı değerlendirmek” değil, “boş kafayı” doldurmaktır. Şu anda okuduğunuz için teşekkürler! Amma velakin, başkalarından öğrendiğimiz bilgiler onların algılarına göredir. O bilgiler bizde kanımıza karışmamışsa, hazm edilmeden sunuyorsak biz bir papağanız! Eğitim; bize verilenlerin farkına varmak, ortaya çıkararak olgunlaşmaktır, kaçtıkça sorunlarımız hiç bitmez. Çünkü henüz, kendimizi çıplak olarak görmeye hazır değiliz! Kişisel eğitimimiz için, çok özür dileyerek öneriler sunmak istiyorum:
YAŞAMI GÖZLEMLEYELİM
* Yaşamda ciddiye aldığımız komikleri bulalım.
* Evrenin düzenini fark ederek uyum sağlayalım. Zıtlıklar birbirine akar, iyide ve kötüde takılmayalım.
* Öğretilmiş, ezberlenmiş tüm tanımları her gün yeniden tanımlayalım. Yaşamı ilk kez görüyor, duyuyor, dokunuyor, tadıyor gibi yaşayalım.
KENDİMİZİN HAFİYESİ OLALIM.
* Kendimize, emek, para, zaman harcıyarak yatırım yapalım.
* Acıyı, eşyayı bilgiyi biriktirmeyelim, her an yenilenme hali doğaldır.
* Kendimizden kaynaklanan sorunları yakalayalım, onları yargısız gözlemleyelim.
* Sorumluluktan kaçmak için ürettiğimiz ertelme bahanelerini yakalayalım.
* Duygusal olmak yerine duyarlı olmayı seçelim. Yapacağımız bir şey varsa yapalım, şikayet ederek olumsuzu çoğaltmayalım.
* Kıskançlık, elimizle beslediğimiz içimizdeki kurttur.
* Başkaları için yaptığın eleştirinin arkasındaki kendi sebebimizi yakalayalım.
* Aklımıza, sezgilerimizi öncelikle dinlenmesi gerektiğini öğretelim.
* Kendimizle yaptığımız sohbeti yazıya dökelim, yalanlarımızı yakalayalım.
* Sevmediğimizi düşündüğümüz kişide, seveceğimiz özellikler bulalım. Daha doğrusu sevmek veya sevmemek fikri ile ayırım yapmayalım. Kıyaslamayalım.
* İsteklerinizin hangileri gerçekten bizin istediğimizdir?
* Sesimizin çirkin olduğunu düşünsek de kendimiz için bağıra bağıra şarkı söyleyelim, sesimiz zamanla açılır. Yeteneksiz olduğumuzu sandığımız her konuda eğer istersek ilerleme sağlarız.
* Uyku, spor, yemek saatlerinde oynar bir disipline uyalım. Güneş, “bugün on dakika geç doğayım” diyor mu?
* Alışkanlıklarımızı bilinçli olarak değiştirelim. Mesela, bugün pırasayı mercimekle pişirelim!
* Her gün yeni bir şey öğrenelim ve onu uygulayalım.
* Bedenimin ihtiyacı ile canımın iştahını ayırt edelim. Bize yanıt veren her hücremize teşekkür edelim.
* İnandığımızın tersini de savunabilsek bütünden algılayabiliyoruz.
* Yıllar içinde bize söylenen olumsuzlukları sahiplenebiliyoruz. Bu engelleyici düşünce kalıplarını fark edelim.
* Geçmişi, aileyi suçlayarak zaman harcamak yerine sorumluluğumuzu alalım.
* Övgü ve onay beklediğimizde kendimizi yakalayalım.
* Başkaları tarafında yapılan eleştirilerin enerji çalmak mı yoksa farkındalık için mi yapıldığını ayırt edelim.
* Bir iki gün konuşmama, bir iki saat görmeme orucu tutalım.
* Enerjimizin düşük olduğu zamanı fark edelim. Mesela, neşeli bir müzik açıp delicesine dans edelim, kocaman kağıda renklerle karalama yapalım, dalınç, spor, yürüyüş yapalım.
* Kendimizle baş başa kalalım ve kendimize “ona neden böyle baktım, neden öyle söyledim, niye korktum” gibi soruların arkasındaki bizimle olan nedeni bulalım.
* Bilmediğimiz yere gidelim, kişisel gücümüzü fark ederiz ve korkular azalır.
SİZDEN BAŞKA HERKES, BAŞKADIR
* Her insan kendi yaşamının merkezindedir. Başkaları veya başımıza gelenler merkeze uygun olarak döner.
* Başımızı ağrıtan, enerjimizi çalan kişilerden uzak duralım, olmuyorsa kendimize koruma dalınçları yapalım.
* Sevmek veya değer vermek tanımları, iki ucu da kör edicidir. O ne ise odur.
* Mutlu olduğumuz şeylerle uğraşarak güzelliğimizi açığa çıkaralım.
* Karşımıza çıkan zorlayıcı kişiler bizim iyiliğimiz içindir, teşekkür edelim.
* Başkalarına uyalım derken kendimizden ödün vermeyelim.
* Başkalarını ve kendimizi yargılamayalım. Hepimiz olgunlaşmak için buradayız.
* Bir şey yapmak için kaç kişiye danışıyoruz? Kişisel doğrularımız, sürü halimize yem olmasın!
“İNSAN DIŞI İLE KARŞILANIR, İÇİ İLE UĞURLANIR..” (Moğol atasözü)