İslam Ülkeleri Bilim’de neden Batı Dünyası’nın gerisinde kaldı. Bunun başlıca nedeni Üniversitelerin az olması ve buradan mezun olan öğrencilerin çalışacakları sanayilerde iş bulamamalarına neden oldular. İslam Ülkelerinin Üniversitelerine baktığımızda içlerinden çıkan bir avuç bilim insanı ise yurtdışına giderek okuyup ve O ülkelerde çalışıyorlar. Uluslararası bilimsel araştırmalarda başarılı olmalarının kaynağı ise ABD ve Avrupa Ülkeleri oluyor.
İslam Dünyası 9. yüzyıldan itibaren bilimde gelişirken, İslam Bilginleri yaptıkları bilimsel çalışmalarla bugünkü bilimin temelini attılar. İspanya’yı 711 yılından itibaren ele geçiren İslam Orduları Endülüs’de muhteşem bir uygarlık kurdular. Şehirler inşa edildi, binalar, saraylar, okullar, hastaneler, camiler, yollar, sağlık sisteminden tekstil’e, tarım uygulamalarına kadar öyle bir medeniyet kuruldu ki, Orada 781 yıl kaldılar. Üç dine mensup insanlar, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler özgür bir şekilde yaşadılar. Ticaret yapıp, çocuklarını kendi okullarında okutup, ibadetlerini yapacak mabetleri’ de bulunuyordu.
Endülüs’ün dikkat çekici en büyük özelliği, bilim ve kitaba büyük önem verilmesidir. Endülüs Emiri halkın kitap okuması için “Halk Kütüphaneleri” kurdu. Buralardaki kitap sayısı 300.000’den aşağı değildi. Emir’in kendi sarayındaki kütüphanesinde ise 400.000’dir. Tarih 925’li yıllardır. O günlerde Paris Üniversitesi kurulmuş ve kütüphanesindeki 2000 kitap ile övünmekteydi.
Haçlı seferlerinin başlamasının tek nedeni, fakirlik içindeki Avrupa’nın Doğu’nun zenginliklerini ele geçirmek istemesinden kaynaklandı. 1099’da Kudüs düştü. 90 yıl kadar orada kaldılar. Ancak Selahaddin Eyyubi’nin 1187’de kenti ele geçirmesiyle Latin Krallığı yok edildi. Haçlı seferleri sırasında yağmalanacak değerli eşyalar bulamayan askerler, kitap yağmaladılar. Yanlarında götürdükleri bu kitapları zenginlere satarak seferin parasını çıkarttılar. Böylece Doğu bilimi sayesinde Batı bilimsel kitaplara kavuştu ve Rönesans’ın alt yapısı oluştu.
İslam Bilginlerine sadece bir örnek vereyim binlercesi içinden, İbni Sina’nın yazdığı Tıp Kitabı 1850 yıllarına kadar Avrupa’daki Tıp Fakültelerinde okutuluyordu. Böylece Avrupa’lı doktorlar meslek öğreniyorlardı. Bu konuda Fransızlar Paris’te bir sokağa onun adını verdiler. Halen de duruyor.
Türkiye’ye gelince, Gazeteci ve Yazar olarak 20 senedir TV Programlarına katılıyorum. Bizde üniversite bitirmiş biri diplomayı alınca dünyaları ben yarattım psikolojisine giriyor. Kendi uzmanlık alanının dışında kalan her konuda konuşuyor. Katıldığım programlarda bu tür isimler kamera önünde bizim araştırma konularımıza karşı çıkarlar, ama yayın arasında ve sonrasında "siz haklısınız ama ben sizi desteklersem, bilim dünyasından tepki görürüm" diyorlar. Peki ben araştırmacı gazeteci olarak 38 yıllık mesleğe sahibim ve yazığım 18 tane kitap var. Belge ve kitap toplamaya 1980 yılında başladım. Halen de araştırıyorum ve öğreniyorum.
NASA ve Rus Uzay Ajansının projelerini bilmeyen ve orada yapılan çalışmaların ispatını isteyen bu tiplere benim verdiğim cevap siz gidin baş vurun, ben ispat etmek zorunda değilim. NASA’nın Uzay çalışmaları biliniyor. Ay ve Apollo Uçuşlarında yaşananlar belli iken bunları nasıl inkar edebiliyorlar, insanın aklı almıyor. Apollo Projesinin ABD'ye 1960-1972 arasındaki maliyeti 24 Milyar Dolar’dır. Bugünkü değer ile bu rakam 240 Milyar Dolar eder.
ABD, 'Ay Projesi Artemis’i başlattı. 2024’de Ay’a kadın ve erkek astronot indirilecek, üs kurulma planları hazırlanıyor. Ayın çevresinde Uzay İstasyonu yerleştirilecek. Aynı şekilde Rusya ve Çin’de üs ve istasyon kurma üzere anlaştılar. Bu çalışmalar Dünya Basını önünde konuşulurken, belgeler videolar var. Projede çalışan bilim insanları açıklamalarda bulunurken, biz de bunu önemsemeyen okumuş cahillerin bulunması kötüdür.
Türkiye’de 20 yılda çok fazla özel Üniversite açıldı ama hangisinin bir bilimsel yarışmaya katılıp bir proje sunduğunu gördünüz. Nobel’e aday olacak bir proje var mı? Yok. Aziz Sancar’ın Nobel’i kazanmasıyla gururlandık ama O’da ABD’de okudu ve bilimsel çalışmasını orada gerçekleştirdi.
Sonuç olarak, bilime sırt çeviren İslam Dünyası’nın geride kalması normaldir.
Peki bunu değiştirmek için ne yapılıyor. Bizce hiçbir şey.. Bizde diğer ülkelere rağmen bazı gelişmeler var ama bu da yetersiz kalıyor. Sonuçta ABD ve Avrupa’dan geri kalmaya devam ediyoruz.
Çin ise büyük atılıma geçti ve teknolojik olarak hızla ilerlerken, 2008’den bu yana Uzay çalışmalarına da önem veriyor. Bize göre gelecekte dünyanın yeni teknoloji üssü Çin olabilir.