Hayat pahalı deyince; insan hayatının pahalı olduğunu mu anladık... Hayıır o en ucuzu olan ne yazık ki!
Enflasyon, fiyat artışı ve hayat pahalılığı aynı anlama geliyormuş gibi görünseler de çok farklı kavramlar aslında.
Evet, hayat pahalı, yani yüksek enflasyon sonucu, zorunlu tüketim maddeleri başta olmak üzere her şey alım gücünün çok üstünde fiyatlara ulaştı.
Haksızlık da etmemek lazım, yat ve pırlanta takılarının vergiden muaf oluşunu unutmayalım, yatta tüketilen yakıtın çok ucuz olduğunu da...
Yıllar yıllar önce annelerin çoğu ev hanımı iken, yani ailede çalışan tek kişinin baba olduğu yıllarda, çok ciddi ekonomik sıkıntı çekmeden geçinip giderlermiş üç çocuklu olmalarına rağmen.. İşte bu yüzden belki de Babaya “evin reisi” deniliyor.
Günümüzde eşlerin her ikisi de çalışıyor ve tek çocuklu olmalarına rağmen ekonomik sıkıntı yaşadıklarını görüyoruz.
Hele ki son bir kaç aydır uçup giden ev fiyatları, kira bedelleri..
İki maaş değil, bir ailenin üç - beş maaş da geçse ellerine, bir de kiracı iseler geçinmeleri çok zor. Alınan maaşın ele geçtiği ilk günden itibaren hızla tükenmesi şaşırtmıyor ama üzüyor.
Herkeste kredi kartı ya da nakit çekilen kredi borcu illa ki var. Değilse bu çark başka türlü dönmüyor.
Hatta bunun da ötesinde, çekilen eski kredi borcunu, yeni bir borç ile ödeyerek, o katmerli faiz sarmalında geçiniyor çoğu aileler.
Madden geçinmek zor olmakla beraber, manen de geçinmek günden güne zorlaşıyor. Sabit ve düşük gelirliler pahalılığa karşı koyamıyor. Bunların da yansımasıyla, öfke kontrolsüz, sabır ve hoşgörüden uzak, hemen kavgaya hazır bir toplum olduk... Yani insanlarımız birbirleriyle de geçinemiyor.
Aile içi geçinememek, anlaşmazlıklar, sosyal hayattaki kargaşa ve kaos insanları gergin hale getirdi.
Yeni yuva kuracaklara gelince, onlar için de ciddi masraflar doğacak. Hele bir de "gereksiz seremoni" düğün dernek teraneleri de varsa yandı o aileler. İşte bu yüzden gençler evlilik bile düşünemiyorlar. (Bir de gösteriş sever olanların her şeyi dört başı mamur olmasını istemeleri ayrı dert!..)
Pahalılık biz sade vatandaşı ciddi şekilde etkiliyor, gelir düzeyi çok yüksek olanlar hariçtir herhalde.. Bir gerçek var ki hayat bizlere çok pahalı oldu artık. "Ayağını yorganına göre uzat." atasözünün geçerliliğinin kalmadığı kadar pahalı.
Gıda enflasyonu dar ve sabit gelirli kesimin en büyük derdi ne yazık ki. Temel gıda ve diğer tüm tüketim maddeleri fiyatlarının çok uçlarda olması insanların market market gezip fiyat etüdü yapıp, bütçesine uygunu olanı alabilme çabası ve en ucuzu diye bir şeyin de artık olmaması, fiyatlar arası minik oranda farklılık olması, artık dayanılır gibi değil. O fiyatlar her yerde pahalı, yıllardır ucuz diye bildiğimiz semt pazarlarında dahi meyve, sebze fiyatları çok yüksek. Şarkılardaki "paranın ne önemi var, mühim olan insanlık" sözü de anlamını yitirdi günümüzde ne yazık ki.!
Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Umarım bu günler de geçecek; işsizler iş bulacak, gelir dağılımı adaletli olacak, insanların gelirleri giderlerini dolu dolu karşılayacak, refah içinde, sağlıklı, huzurlu, eğitimli toplum olarak yaşanacak güzel günler de olacak.
Olacak değil mi?
Ben umutluyum..
Sevgiyle, sağlıkla kalın..