Yüksek Seçim Kurulu, yapacağını yaptı (!) ve son kararlarını da vererek, 31 Mart 2019 Yerel Seçimiyle ilgili yargı sürecini tamamladı.

Yüksek Kurul, AKP’nin olağanüstü itirazı üzerine, 6 Mayıs 2019 Pazartesi günü, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçiminin 23 Haziran 2019 Pazar günü yenilenmesine’ karar vermişti.

Bu karar sonrası CHP ve İYİ Parti, YSK’ya başvurarak, İstanbul’da 39 ilçenin tamamında seçimlerin yenilenmesini, ayrıca 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin de iptalini istedi. Başvuru dilekçelerinde özetle şu görüşlere yer verildi:

“Madem sandık kurullarının oluşumundaki usulsüzlük nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi iptal iptal edildi, o zaman, aynı usulle teşkil edilen sandık kurullarının görev yaptığı İstanbul İlçe Belediye başkanlığı ve Belediye Meclis Üyeliği seçimleri ile 24 Haziran seçimleri de iptal edilmelidir.”

YSK bu Pazartesi de (13 Mayıs 2019) söz konusu iptal istemini görüştü ve reddetti. Oybirliğiyle alınan bu karar üzerine İstanbul’da sadece Büyükşehir Belediye Başkanı seçiminin 23 Haziran’da yenilenmesine dair YSK kararı kesinleşmiş oldu.

***

YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal kararı büyük tepki görürken, iptalin yedek üyelerin de katılımıyla 11 üyeyle alınması ise hukuki tartışma başlattı.

Hukuk Akademi Derneği Başkanı Ömer Lütfü Avşar, YSK’nin zımnen anayasayı değiştirdiğini belirterek, ‘bu kararın yok hükmünde sayılması amacıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulabileceği’ni kaydetti.

Eski Danıştay Başkanı Nuri Alan da, İstanbul seçimlerine yapılan itirazın 4'e karşı 7 oyla kabul edilmesinin ‘anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Anayasanın asıl üye, yedek üye ayrımını yaptığı bir kurulda, asıl üyelerin herhangi bir nedenle toplantıya katılamadığı veya asıl üyeliklerde boşalma olduğu durumlar dışında, yedek üyeler toplantıya ve karara katılamazlar

YSK, anayasanın 79’uncu maddesindeki üyelerinin statüsü ile ilgili düzenlemeyi ve eski uygulamalarını da gözeterek on bir üye ile toplanıp karar almasının hukuki dayanaklarını topluma açıklamak zorundadır.

YSK, İBB seçiminin yenilenmesi gibi çok önemli bir konuda, kendi içinde çelişkilerle dolu, eski kararları ile uyumsuz, hak ve adalet duygusunu yerinden oynatan ve çok kritik bir oylama ile alınmış öyle ’62ir karar verdi ki; bugüne kadar ele alınmamış hukuki bir sorunun gündeme taşınmasına neden oldu. Konu önemlidir; bilim adamları ve hukukçular tarafından ayrıntılı olarak incelenmelidir. Özellikle YSK’nin anayasaya aykırı olarak yedek üyelerin de katılımı ile verdiği kararların hukuksal değeri ve sonuçları, bu kararlardan etkilenen- zarar görenlerin başvurabileceği yollar olup olmadığı gibi hususlar yürürlükteki hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilerek tartışılmalıdır'

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise, YSK’nın yedeklerle toplanmasının anayasaya aykırı olduğunu, ancak buna karşı Anayasa Mahkemesi’ne de Danıştay’a da başvurulamayacağını söyledi. Kanadoğlu, bu aşamada yapılacak bir şey olmadığını, sorunun ancak yasa değişikliği ile çözülebileceğini sözlerine ekledi.

***

YSK'nın bazı hukukçulara göre ‘ince ayar’ yaparak aldığı ‘seçimin yenilenmesi’ kararı hem hukuki hem de siyasi açıdan yoğun şekilde tartışılıyor. Bu hafta içinde açıklanacağı belirtilen seçimi yenileme kararı gerekçesinin, iptal yönünde oy kullanan 7 üyeyi topa tutan muhalefet partilerini tatmin edip etmeyeceği merak ediliyor.

23 Haziran’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Seçimi için kolları sıvayan ve tam saha markaj yapma kararı alan Siyasi Partiler arasındaki gerginlik giderek tırmanıyor.

İstanbul’daki seçimi, mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nun kazanması halinde sıranın ‘tek adam’ rejimini sorgulamaya geleceği de söyleniyor. Bu kapsamda YSK’nın, daha önceki seçim ve referandumlarda bilgisayar yazılımı oyunlarıyla AKP’nin yararına sonuçlar yarattığı iddiaları ise şimdiden sosyal medyada uçuşuyor.

İşte o iddialardan birinin sahibi olan YSK’da görevli bir Yazılım Mühendisi bakın neler söylüyor:

‘BTK'da 11 yıl, TÜBİTAK’ta 4 yıl çalıştım. Ayrıca, devletimizin bir çok alanında yazılım ve programlama ihtiyacını gidermiş biri olarak ve son olarak YSK"nın seçim yazılımı üzerine çalışma yapmış bir sistem mühendisi olarak söylüyorum, çok ciddi bir kumpas var.

Saat 18:00 ile 20:45 arası YSK'da bir sürü dalga, dümen, tezgah döndü ve bizi tehdit ettiler. YSK'da çalışan üst memurlar bir b….içine battıklarını söyleniyorlardı ve bunu bir grup veri merkezindeki yazılımcı ile tehditle, zorbalıkla AA ile birlikte koordinasyonlu ve sistematik şekilde manipule ederek ''Votescrolling'' oy kaydırma işlemi yaptılar.

Bu işlem 16 Nisan 2017 akşamı, saat 20:00 ila 20:50 arasında oldu. Televizyonda fark edilmiş olmalı ki, 3.5 Milyon oy farkı 20 dakika içerisinde 1.2 Milyona düştü, bu dakikalarda benim Server Management ile bağlantım kesildi. CHP ve diğer partilerin de YSK Seçim Programında bilerek kesinti yaşandı. Çünkü Fake column'lar row edildi. (sahte Değer), aradaki fark kapatılmaya çalışıldı. Yazılımcılarlar programa ve veri tabanına manuel edit işlemine başladılar matematiksel olarak her şeyi elle değiştirdiler. Aslında bu tezgah haftalar belki de aylar öncesinden hazırlanmıştı, provalar yapılmıştı bile.

Size; rahat ve fazlayla "HAYIR" oyunun geldiğini söyleyebilirim. Çünkü system Administrative alanındayım ben. Ve oylar Server Database insert aksını takip ediyordum ve sql sorgusu gönderildiği vakit Hayır'ın %9'dan fazla farkla önde olduğunu da söyleyebilirim. Savcıların güçlü uzmanlarla YSK'da sistem loglarına 20:00 ile 20:45 arası baktırması her şeyi çözecektir. Yazdıklarımda yazılımsal bazı terimler var. Yazılımla ilgilenenler zaten anlayacaklardır ne demek istediğimi.

Hosçakalın..’

Bu paylaşımı yapan Şahin Güzey, ‘YSK temizlenmeden muhalefet ne kadar fazla oy alırsa alsın hanesine yazılacak oy %49'dur...Aksini iddia eden beri gelsin’ diyor.

İYİ HAFTALAR

remzidilan_48@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
bora alpaslan 6 yıl önce

Remzi Bey bu yazınızı tüm Türk halkı okumalıdır