Başımız sıkıştığında danıştığımız, dayanıştığımız, bizi biz yapan, ellerinde büyüdüğümüz, eteğini-ceketini çekiştirdiğimiz annelerimiz, babalarımız, ninelerimiz, dedelerimiz, kısacası yaşlılarımız…
Korona virüs salgınından korumak için eve tıkadığımız, sokağa çıkmalarını kısıtladığımız büyüklerimiz…
Artık onları, sınırlı sürelerle dışarı çıkarıp az da olsa temiz hava almalarını ve yürüyüş yapmalarını sağlama vakti gelmiş olabilir, ancak bütün mesele bu mu?
65+ Yaşlı Hakları Derneği’nden yapılan açıklamada, ‘Yaşlıların ruhsal, fiziksel ve sosyal iyilik halleri bir bütün olarak ele alınmalı ve korunmaya çalışılmalıdır. Bu hedefin, sadece Kaymakamlık ve Belediye çalışanlarının çabası ile sağlanması, sürdürülmesi zor gözükmektedir. Bu kapsamlı seferberliğe sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülerin katılımı sağlanmalı, teşvik edilmelidir’ deniliyor.
Peki ya devlet? O neler yapmalı?
Devletin 2019 ile 2023 yılları arasında yaşlılar için yapması gerekenler 'Onbirinci Kalkınma Planı’nda bir güzel sıralanmış. Peki neymiş bu yapılacaklar? Beraber göz atalım ve takipçisi olalım:
‘Nüfus ve Yaşlanma
a. Amaç: Genç ve dinamik nüfus yapısının korunması; yaşlıların yaşam kalitesinin yükseltilmesi için ekonomik ve sosyal hayata etkin bir şekilde katılabilmesi, aktif ve bağımsız olarak hayatlarını sürdürebilmesi, yüksek kalitede uzun süreli bakım, sağlık ve diğer hizmetlerden yararlanabilmesi ve aktif yaşlanma ortamlarının oluşturulması temel amaçtır.
b. Politika ve Tedbirler : Sahip olduğumuz demografik fırsat penceresinden azami derecede faydalanılması için genç ve dinamik nüfus yapısı korunacaktır.
Doğurganlık hızının yenileme seviyesinin üzerinde tutulması için geçmiş dönemde gerçekleştirilen iş ve aile yaşamını uyumlaştırıcı politikaların etki değerlendirmesi yapılarak gerekli değişiklikler veya ilave tedbirler hayata geçirilecektir.
Uzun süreli bakıma gereksinim duyan yaşlılar için hizmetler çeşitlendirilecek ve yaygınlaştırılacaktır.
Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir bakım güvence modeli geliştirilecektir.
Farklı kurumlar tarafından sunulan uzun süreli evde bakım hizmetlerinde bütünlük ve kurumlar arası eşgüdüm sağlanacak, yerel yönetimlerin hizmet sunumunda daha fazla rol almasına imkân verecek düzenlemeler yapılacaktır.
Evde ve kurumsal yaşlı bakım hizmetlerinde çalışacak işgücünün nitelik ve niceliği artırılacaktır.
Yaşlılar için sağlık hizmetlerinin sunumu etkinleştirilecektir.
Sağlık hizmetlerinin sunumunda disiplinler arası bir yöntem geliştirilecek, geriatri alanında uzman personel sayısı artırılacak ve geriatrik hizmetler yaygınlaştırılacaktır.
Alzheimer-demans hastalığı ile mücadele sağlık, bakım, Ar-Ge gibi konunun tüm yönlerini içeren bir yaklaşımla yürütülecektir.
Yaşlıların karşılaşabileceği düşme ve kazaların asgari düzeye indirilmesi için konut içi ve çevreye yönelik düzenlemeler yapılacaktır.
Yaşlı nüfusun ekonomik ve sosyal hayata katılımı artırılarak aktif yaşlanma imkânları geliştirilecektir.
Yaşlıların hayat boyu öğrenme imkânlarına erişimi kolaylaştıracaktır.
Yaşlıların belirli şartlarda çalışma hayatında kalabilmesini sağlayacak mekanizmalar geliştirilecektir.
Yaşlılarımızın tecrübelerinden faydalanabilmek için toplumsal karar alma süreçlerine aktif katılımları sağlanacaktır.
Yaşlıların kendilerini dışlanmış ve yalnız hissetmedikleri bir ortam oluşturulacaktır.
Nesiller arasında fikir ve değer geçişinin sağlanabileceği sosyal mekân ve ortamlar oluşturulacaktır.
Nesiller arası dayanışmayı artıracak gönüllü faaliyet ve projeler desteklenecektir.
Nesiller arası kültür paylaşımı ve dayanışmanın artırılması amacıyla yaşlıların aile içinde bakımı desteklenecektir.
Yaşlanan nüfusa yönelik hizmet ve politikalar veriye dayalı olarak geliştirilecektir.
Türkiye Bakım ve Yaşlılık Araştırması yapılarak yaşlanan nüfusa yönelik hizmet ve politikalar veriye dayalı olarak geliştirilecektir.’
***
Saray’ın ve AKP iktidarının seçim vaatlerinden ayrı olarak, yaşlılara yönelik bu tedbirler devletin en önemli belgelerinden biri olan ‘Onbirinci Kalkınma Planı’nda da ‘devlet sözü’ olarak yer alıyor.
11. Kalkınma Planında sıralanan bu tedbirleri, özellikle yaşamakta olduğumuz bu korona günlerinde bir kez daha yetkililere hatırlatırken, belgeler ile söylemler arasındaki bazı çelişkilere de dikkat çekmek istiyorum.
Örneğin, Kalkınma Planında ‘Farklı kurumlar tarafından sunulan uzun süreli evde bakım hizmetlerinde bütünlük ve kurumlar arası eşgüdüm sağlanacak, YEREL YÖNETİMLERİN HİZMET SUNUMUNDA DAHA FAZLA ROL ALMASINA İMKÂN VERECEK DÜZENLEMELER YAPILACAKTIR’ deniliyor. Buna karşın, Saraydan ve AKP yönetiminden yapılan açıklamalarda, muhalefete ait yerel yönetimler dışlanıp, yardım çabaları engellenmiyor mu?
Keza, Kalkınma Planında, ‘Yaşlıların belirli şartlarda çalışma hayatında kalabilmesini sağlayacak mekanizmalar geliştirilecektir’ denilmesine rağmen, aksi yönde açıklamalar ve uygulamalar yapılmıyor mu?
---
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com