Erdoğan’ın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2019’da Ankara Çubuk’ta uğradığı saldırının görüntülerini izlettiği AKP Meclis Grup Toplantısını bir gazeteci olarak gidip bizzat izleyemediğime çok hayıflanıyorum.
.
Çünkü, o video izlenirken çıt çıkmayan salonda, ‘ayıp ayıp’ diyen sesim çınlayacak, ortalık karışacak, iyi de olacaktı.
Ardından koruma polisleri beni, ya omuzlayarak ya da sürükleyerek Emniyet Genel Müdürlüğü TBMM Koruma Daire Başkanlığı Odasına götürecekti.
Fiziki olarak çok eziyet göreceğim kesindi.
Ayrıca soyum sopum, siyasi bağlantım olup olmadığı didik didik araştırılacaktı.
Daha bu bilgilerle ilgili araştırmalar sonuçlanmadan yandaş basında türlü iddialar ve komplo teorileri üretilecekti.
Olsun. Fiziki eziyet hariç bunların hepsine razıydım, gülüp geçerdim.
Bütün bunları göze alacaktım. Çünkü bu ülkenin ana muhalefet partisi liderinin canını zor kurtardığı bir linç girişiminin böylesi pespaye şekilde alay konusu yapılmasını o gün hazmedemedim bugün de hazmedemiyorum. Çünkü, aynı şey Erdoğan’a da, başka bir insana da yapılsa asla kabul edemem ve aynı tepkiyi gösteririm. O nedenle, yazıklar olsun, yazıklar olsun.
ÇOCUĞA NEFRET SÖYLETTİLER
AKP TBMM Grup toplantısında yaşanan bu olayı şimdi neden gündeme getirdiğime gelince…
Erdoğan’ın, Trabzon'da katıldığı açılış töreninde, yaptığı konuşmanın ardından mikrofonu 10 yaşlarındaki bir çocuğa vermesi, oyuncak hediye edilen çocuğun 'Bay Kemal' dediği CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu için 'Hain' ifadesini kullanması beni çıldırttı.
Bu nedenle 27 Ekim 2021’deki AKP Meclis Grubunda yaşananlar aklıma geldi.
O Grup toplantısında yaşananlar gibi, günümüzde bir çocuğa söyletilen nefret ifadesi de beni çileden çıkardı.
Erdoğan ile beraberindekilerin, çocuğun konuşmasını gülümseyerek izlemesi ve Erdoğan’ın daha sonra çocukla sohbet etmesi beni daha da öfkelendirdi.
Trabzon’da yaşanan bu olaya CHP’liler sert tepki gösterirken, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise, teskin edici şu açıklamayı yapıyordu:
"Lütfen küçük çocuğumuzla ilgili haberi paylaşmayın, kötü söz söylemeyin. O daha çok küçük. Ayrıca tüm örgütlerimizden istirhamımdır, duygularımıza yenilmeden, çocuk pedagojisi ne diyorsa ona uyun!"
KILIÇDAROĞLU TROLLERE SESLENDİ
Ankara, Bekir Bozdağ’ın yeniden ısıtılıp AKP iktidarının sofrasına konulması, (yani tekrar Adalet Bakanı yapılması), TÜİK Başkanı başta olmak üzere bürokraside gerçekleştirilen çeşitli atamalar ve olası kabine değişikliği haberleriyle çalkalanırken, 30 Ocak gecesi Kılıçdaroğlu’nun trollere seslenmesi gündeme damgasını vurdu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, evinin ünlenen mutfağından, şu açıklamayı yapıyordu:
"Sevgili halkım merhaba. Şahıs ve ailesinin trolleri geldiniz mi? Size de merhaba. Bugün Saray tarafından bana özel olarak atanan trolleri ve Türkiye genelinde kurulan devasa trol ağını anlatmak için sizleri davet ettim.
Biliyorsunuz. Bu Saray'ın şatafatını devam ettirmek için beslediği yapılar var. Milletin mutfağı faturalardan kırılırken, devasa bir trol ağı Hazine'den çalınan paralarla besleniyor. Anladınız mı şimdi. Bir imza ile neden 6 milyar TL 5'li çeteden birine aktarılıyor.
Onlar bu parayla havuz medyası gibi kanalları finanse ediyorlar. Finanse edilen diğer bir illegal ordu da işte bu troller. Sizin paranızı önce Hazine'ye alıyorlar, sonra bunlara aktarıyorlar. Ama yetmiyor artık Hazine. O yüzden sizlere döndüler. Vergi üstüne vergi, zam üstüne zam. Faturayı yine size çıkarıyorlar. Çünkü yeniden 'götürmek üzere! Hazine'ye para aktarmaları gerekiyor, ıslak imzalarla.
Ben de bu trol ağının deşifre edilmesi için araştırmacılardan yardım istedim. Elimde bir rapor var. Bu rapor dünyada bir ilk. İllegal bir trol ağının nasıl çalıştığını gösteriyor. Ayrıca da isim isim deşifre ediyor bu trolleri. Hepsi elimizde. Ama ben, bana atanmış trollerime özel bir teşekkürü borç bilirim. Müthiş bir iş çıkarmışlar. Son altı ayda beni etiketleyen 700 binden fazla tweet atılmış. Bunların 300 bininin bu maaşlı trollere ürettirmişler.
Bu Saray'ın her şeyi sahte. Her şeyi illegal. Devleti suça alet ediyorlar. Ses dinlemesi yapıyorlar, mobese ile her hareketimizi takip ediyorlar, dijitalde de bir trol ordusu ile karalamalar yapıyorlar. Saray'ın tüm meşgalesi bu. Halkımız ise sefalet içinde."
İÇİŞLERİNDE ÖZEL MASA
CHP Lideri Kılıçdaroğlu daha önceki bir açıklamasında ise, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Emniyet İstihbarat Birimi içinde, illegal biçimde çalışan gizli istihbarat birimi kurduğunu, ‘Sağır Oda’ denilen bu bölümde gizli dinlemeler yapıldığını, özel bir istihbarat havuzu oluşturulduğunu, havuzdaki dökümanların ayrı bir arşive aktarıldığını, buralarda görevlendirilen polislere maaş dışında ek ödemeler yapıldığını öne sürmüştü.
Bu iddianın ayrıntılarını bir sonraki yazımda anlatacağım.
-----
İYİ HAFTALAR
remzidilan_48@hotmail.com
Çok kızgınım.Seviyesizlikte sınır tanınmıyor. Gelecek olanların işleri çok zor.