Dolandırıcıların tezgâhından biz de geçmiş olduk.
Bir gün Messenger’dan bir mesaj geldi.
Hem de İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış bir hanımefendiden.
Füsun Tümsavaş..
Bayağı heyecan yüklü bir mesaj;
"Adrian Lawrens Kaybal adlı bir akrabamın,
Bankalarında 9.500.000 Doların mevduatta olduğunu" söyledi.
"Ancak bu kişinin covid nedeniyle vefat ettiğini,
Hiçbir yakın akrabasının olmadığını,
Mevduata sahip çıkacak bir kişinin bulunmadığını
Ve ülkemizde olması ve soyadı benzerliğiyle bulunmaz bir şans olduğunu" da ekleyerek,
Benim adımı bankanın veri tabanına yerleştirerek benim "resmi mirasçı olabileceğimi "söyledi.
Dürüst ve adil davranmak kaydıyla da % 50 ortaklık teklif etti.
Bana güven vermek için de pasaportunu ve İş bankası kimliğini yayınladı.
Benden de aynı güveni vermemi istiyordu.
En vurucu istekleri de “Olaydan kimseye bahsetmeyin” uyarısı oluyordu.
Ne yalan söyleşeyim yüreğim kabardı.
Bütün sülaleme yetecek bir para.
İnsan gözü kapalı girer.
Eğer deseydi ki bu insan Amerika’da yaşıyor, balıklama atlardım.
Zira soy ağacımı araştırırken Amerika’da “Kaybal” adında restoranlar zinciri olduğunu biliyordum.
Olaya ihtiyatla yaklaşarak teklifini kabul ettim.
Benden, kimlik fotokopimi, mesleğimi, adresimi ve telefonumu istedi.
İstediğinde her yerden bulacağı isteklerdi.
Kendisine gönderdim.
Bir gün sonra bana varisi olduğumu belirtir İngilizce bir belge hazırlayarak bunu İş Bankası
e-mail adresine göndermemi istedi. Bu adresler;
İsbankcustormercare@mail.com
isbakcustormercare@outlook.com
Ancak ilk bakışta bir şey dikkatimi çekmişti. Onu araştırdım;
Birinci adres iş bankasının halkla ilişkiler kısmına aitti ve “İsbank” geçiyordu.
İkincisi ise kendi adresleriydi. Bir harf eksikliğiyle “İsbak” şeklindeydi.
Bana gönderilen belgeyi ikisine de gönderdim.
Cevap ikinciden yani kendilerine ait olan adresten geldi.
Benden ölen kişiye ait bir takım evraklar isteniyordu.
Kişinin adresi, ölüm belgesi, şirketi, şirketin tescil kayıtları, bankadaki mevduatın belgesi, vs. vs. bu mesajı olduğu gibi gönderdim.
Hemen aynı gün mesajın istediği belgeleri orijinal olarak hazırlayıp bana gönderdi.
Bunu derhal iş bankasına göndermemi istedi.
Netice de beni varis olarak kabul ettiklerini bildirdiler.
Hesap uzun süre pasif kaldığı için bunun harekete geçmesi için Ria Money transfer şirketlerine 2.550 Euro yatırmam gerektiğini söylediler. Hem de acilen.. 2 gün içinde..
Benden çarpacakları miktar belli olmuştu artık.
Ayrıca hesaptan binde 2 de işlem bedeli alacaklarını belirttiler.
9.500.000 dolar miras karşısında 2.500 Euro’nun adımı olurdu.
Ben bir gün gecikince beni bir de fırçaladılar iyi mi?
“Neden ödemeyi geciktiriyorsun” diye.
Ne yalan söyleyeyim “Ria Money” in ne olduğunu da ilk defa burada öğrendim.
Baktım olacak gibi değil. Bu kişilere, “iflas etmiş bir kişi olduğumu” ve “bu parayı ödeyemeyeceğimi” söyledim.
Karşılığında bana “Hayallerinizi yıkmayın ödemek için uğraş gösterin” gibi telkinler yapıyorlardı.
Neticede “kesin olarak ödeyemeyeceğimi, kendilerinin ödemesi halinde, düşecek mirastan fazlasıyla alabileceklerini” söyledim.
Sonra ne mi oldu?
Sesleri kesildi.
Şunu da söyleyim;
Bu olayda Füsun hanımın adı ve kimlik bilgileri kullanılmış diye düşünüyorum.
Eminim ki bir sonraki olayda bir başka kişiye karşı da ben konu kahramanı olacağım.
Ve Adrian Lawrens sizin akrabanız olarak karşınıza çıkacaktır bundan emin olun.
Okuyucularıma tavsiyem odur ki;
Tanımadıkları kişilerin sözlerine itibar edip de boş hayale kapılmayın. Cevap bile vermeyin.
Kimse kimseye karşılıksız bir şey vermiyor.
Hele konu milyonlarca dolarlar olunca.
Bedava peynir sadece fare kapanında bulunuyor.
Nice mutlu bayramlara..