Vefatının üzerinden geçen 85 yılın ardından her geçen yıl ortaya koyduğu vizyonun öneminin daha da fark edildiği, kendi çağının dört bir yandaki liderleri tek tek “çağ dışı” kalmışken, öngörüleri ile bugün dahi “çağdaş” kalabilmiş, hatta bunun da ötesine geçmiş bir fikirdir Atatürk.

Bilhassa 1453’ten itibaren devşirmelere sırtını dayayan, 1517’den sonra da taassuba yenilen, yapısı içinde Türk’ün “öz yurdunda garip, öz vatanında parya” haline gelip sadece savaşta ölmek söz konusu olduğunda hatırlandığı, eğitimden ve millilikten uzak bir imparatorluğun açtığı yaralara neşter vurmaktır Atatürk.

Aynı imparatorluğun hovardaca yaptığı borçlarını ödeyecek kadar geçmişi sahiplenmektir Atatürk.

“Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” diyecek kadar gençlere güvenmenin, çocuklara bayram hediye edecek kadar gelecek odaklı olmanın göstergesidir Atatürk.

Verecek canı bile kalmayacak kadar tükenmiş, “Anadolu toprağına yığılıp kalan” bir milleti aynı ülküde birleştirip ayağa kaldırmaktır Atatürk.

Bugün öykündüğümüz birçok ülkede kadınlar “seçme ve seçilme hakkı” gibi en temel insan hakkına sahip değilken, Türk kadınına “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diye seslenerek bu hakkı tanımaktır Atatürk.

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir” sözüyle kendini değil, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” dediği “en büyük eseri” cumhuriyeti işaret ederek insana tapmaya meyilli insanına “asıl olanı” göstermektir Atatürk.

“Fransız’ın Fransa’sında, Almanın Almanya’sında, İtalyan’ın İtalya’sında ve daha nicesinin kendi öz yurdunda gönenç içinde ve mutlu olduğu bir dünyada Türk’ün de gönenmiş ve mutlu olduğu Türkiye’si olacaktır/olmalıdır” farkındalığıdır Atatürk.

Geleceğin ulus (millî) devlette olduğunu görmektir Atatürk.

Yıldızların gökyüzündeki konumlarını ve hareketlerini bildiren cetveli yapan Uluğ Bey’i yetiştirmekten “meleklerin bacaklarına bakıyorlar(!)” deyip rasathane bombalattırmaya gelinen süreçte “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” diyerek aslına dönmenin adıdır Atatürk.

Ey yakın tarihin en büyük devrimcisi, Türk’ün tek başbuğu sevgili Atatürk!

Ruhun şad olsun!

Kurduğun cumhuriyetin engelli bir vatandaşı olarak…

“Eğitimde kaybedecek tek bir fert bile yoktur” sözün çınlıyor hep kulaklarımda.

Hatta…

“Kolay mı yetişiyor” diyerek bir ağaç için, bir ağacı yaşatmak için Yalova’da koskoca köşkü 4 metre 80 santim kaydıran bir sana bakıyorum…

Bir de engellilerin hak mücadelesiyle çıkartılan kanuna rağmen binaları ve şehirleri erişilebilir kılma adına yıllardır ayak sürüyen, engelli vatandaşlara “iş verdik ya, daha ne” diyen insanımsılara…

İçimdeki duygunun tarifini bulmakta zorlansam da…

Öfkeleniyorum.

“Nasıl öfkelenmem? Kurduğun cumhuriyet çırpınırken ayakları altında, bir avuç hergelenin...”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Seher Karagöz 1 yıl önce

Ne diyebilirim ki. Gönüllerdekini, yazısına dökmüş bir üstadın karşısında. Gerçek tektir. Ve o gerçek, her şeye rağmen başarı hikayesini yazmış Alper Şirvan ile vücut bulmuş. İyi ki varsın.

Misafir Avatar
Alper Şirvan 1 yıl önce @Seher Karagöz

Çok teşekkür ederim Seher Hocam, o sizin güzel bakışınız. Sağ olun.

Beğenmedim! (0)