Suudi Arabistan'da hanedanın rezilliğini görüyor musunuz?
Prens Selman 450 milyon dolar ödeyip Leonardo dö Vinci'nin bir eserini satın alıp duvarına asmış. Söz konusu eserin sahte olup olmadığı Batılı sanat çevrelerinde tartışılmasa haberimiz olmayacak.
Birkaç yıl önce de kral efendi sarayın yeniden döşenmesi için 19 Jumbo dolusu mobilyayı Riyad'a getirmişti. Arap dünyasında hızlı nüfus artışı dolayısıyla yoksulluğun iyice tırmandığı şartlarda bu kadar parayı bir resme veren adam nasıl insandır? On dokuz uçak eşyanın faturası ne kadardır? Hükümdar varsayılan bu adamlar, nasıl bir kültür-görgü ortamında yetişmiştir?
Yoksullarıyla paylaşmasını bilmeyen bu fesatlar, servetlerini ve petrol yataklarını korumak için geri kalan paralarıyla en ileri silahları satın alıyor ve bunları, yaşamakla ölüm arasındaki çizginin bir o tarafına bir bu tarafına yalpalayarak hayata tutunmaya calışan yoksul Arapları sindirmek için kullanıyor. Öyle ki düğün törenine, cenaze törenine, okula, hastaneye bomba atıyor. Foyası meydana çıkınca da sadece "pardon" diyor.
Gorillerin nesli tükenmesin diye ağıt üstüne ağıt yakarak dertlenen Batı dünyası, Arab'ın Arab'a yaptığı barbarlığa sesini bile çıkarmıyor.
Bu stratejiye uluslararası siyaset literatüründe "bilinçli görmezden gelme stratejisi" denir. Son yıllarda, İslam dünyası söz konusu olduğunda bu tutumun her gün yeni bir örneğini görüyoruz.
Şu dünyanın haline bakın!
Küresel güçlerin silah sanayi Arab'ın Arap'la kavgası sayesinde ayakta duruyor.
Daha doğrusu ve daha acısı Müslüman Arab'ın Müslüman Arap'la kavgası..