Değerli Okuyucularım;
Bu defa sizlere, ben ve benim gibi düşünen insanlarca, tartışmasız bir “vatan kahramanı” olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral ARİF ÇETİN Paşa’dan kısaca bahsetmek istiyorum.
Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı emrinde idealist bir subay olarak başladığı vatan görevine, halen Jandarma Genel Komutanı olarak devam etmektedir.
Hiç unutamam, bir kamu bankasında yönetici olarak görev yapıyordum. 1990’lı yıllarda Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı’na kurumsal bankacılık hizmetleri veriyoruz. O süreçte Bölge Komutanı Nuri Güneş Paşa’nın fahri mali danışmanı gibi de emrindeyiz. Ve Kurmay Albay Arif Çetin, Bursa İl Jandarma Alay Komutanı olarak atandı. Dolayısıyla sık sık görüşüyorduk. Gözü kara bir Orta Anadolu delikanlısı, devlete sadakatli ve vatan aşığı bir genç Harbiyeli..
Jandarma Teşkilatını, önceden çok iyi tanıdığım için, o geldikten sonraki gelişme ve atılımları da fark ediyordum.
Özellikle uyuşturucu kaçakçılarına, pkk’lı bölücülere, tarihi eser kaçakçıları ve bölgesel mafya yapılanmalarına göz açtırmıyordu. Şehirde neredeyse her hafta bir operasyon ve Jandarma yerel basında sık sık ana manşetlerde yer alıyor. Bursa’nın o yıllarını, devletin varlığı ve diri olması anlamında çok güzel yıllar olarak hatırlıyorum.
Bursa’dan sonra Genel Komutanlıktaki görevleri ve devamında Kastamonu bölge Komutanı iken Tuğgeneralliğe yükselmiş; Şırnak, Aydın ve İstanbul gibi şehirlerin bölge komutanlıklarında bu başarılı çizgisini hep sürdürmüştür.
Yıl 2016..
Arif Çetin Tümgeneral rütbesiyle Ankara’da Jandarma Asayiş Komutanlığı görevindedir.
Ve 15 Temmuz günü ülkemiz hain Fetö kalkışmasına maruz kalmıştır.
Devletin meclisi, bürokrasisi, ordusu dahil herkes şaşkın. Çatışmalar başlamış, halk “kim kimdir” bilemiyor ve ülkeye bir korku ve kaos hakim.. Derken devleti temsilen bir konuşma duyuyoruz radyo ve tv’lerden;
"Ben Tümgeneral Arif Çetin..
Milletimiz rahat etsin, milli iradeye karşı yapılan bu hareketi şiddetle bastıracağız. Duruma hakimiz, kimse merak etmesin.. Bu darbe girişimini kesinlikle desteklemiyoruz, kesinlikle reddediyoruz. Bu kuklalara gereken cevap verilecek../.. Millet iradesine karşı olan tüm güçleri defetmeye, yok etmeye hazırız”
Devletin bu güçlü sesini duyunca milletin yüreğine sular serpiliyordu. Adeta devlette kurumsal bir özgüven ve direnme, millette de devletine güven duygusu hızla yayılıyordu.. Sonuçları malum ve kalkışmayı bastırıp, sükûneti sağlayan Devlet, İstanbul Yenikapı’da tüm siyasilerle kol kola girdi.
Naçizane bir gazeteci olarak bu konuyu daha önce de yazdığım olmuştu. Sadece Arif Çetin Paşa mı, mesleğim ve kişisel çevremin geniş olması nedeniyle çok sayıda değerli paşalar ve subaylar tanıdım, birçoğuyla da yakın dostluklarım oldu ve halen de devam etmektedir.
Neden Arif Paşa derseniz, o özel ayrıcalığı da şöyle açıklayayım;
Öncelikle yakınen bildiğim “vatanseverliği” başta olmak üzere, güneydoğuda emrindeki Mehmetçikle birlikte dağlarda, mağaralarda pkk’ya karşı yaptığı olağanüstü mücadeleler, bu mücadeleyi verirken Güneydoğulu vatandaşlarımıza kardeşçe sarılması, özellikle bildiğim Bursa’daki başarılı çalışmaları ve bahsettiğim gibi 15 Temmuz’daki hain kalkışmaya karşı “ölümü göze alarak ve istikbalini hiçe sayarak” devletini, vatanını ve milletini savunmak adına gösterdiği o üstün cesareti… Daha ne söyleyeyim.
Arif Çetin Paşa 2017 yılından beri Jandarma Genel Komutanı.
Yukarıda anlattığım görev süreci içerisinde tabii ki çok insanın canını yaktı. Pkk’lıların, zehir ve uyuşturucu tacirlerinin, fetöcülerin, şehir mafyalarının ve devletin karşısında her kim varsa, hiç düşünmedi; kuyruklarına bastı, düzenlerini dağıttı ve devlet adına ne gerekiyorsa onları yaptı.
İşte o canı yanan, kuyrukları kesilen kertenkeleler, arada bir sahneye çıkıyor ve intikam ateşiyle dolanıp duruyorlar. Sözde ifşaatçılar, peşlerinden sosyal medyacılar falan.. Ağızlarında uyduruk hikâyeler, “çamur at izi kalsın” hesabındalar. Kuyruk bu, acısı unutulmuyor demek ki..
Son olarak o önceden twitter dediğimiz daha sonra da X olarak anılan sosyal medya platformunda bir karalama operasyonu daha başlatılmış. Doğrusu Paşayı benim gibi yakın tanıyanları özellikle rahatsız etti, bu ipe sapa gelmez iddialar. Okuduğumda aklıma gelen ilk cümle de Mevlana’nın o güzel deyişi oldu: “.. bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye..”
Arif Çetin Paşa bu iftiracıları C. Savcılığına bildirdi, şikâyetçi oldu ve (gerçekten icraatlerini takdirle izlediğim) İçişleri Bakanı’na da iddiaların araştırılması için talepte bulundu. Bu başını dik tutuşu da önemli tabii ki.. Umarım devletin ilgilileri gereğini yapacaktır.
Ve son cümle;
“Vatan haini itler dolanır ürürler; Vatan Aşıkları da başları daima dik yürürler”
O kadar..
Hepiniz sağlıcakla kalın..
Varolsun Paşamız. Vatanımız onlar sayesinde ayaktadır.