Zafer; kazanmak için yola çıkanların ve kazanmak için çok çalışanların olacaktır...

Ben bir gecekonduda dünyaya gözlerimi açtım, bebe halimle umutsuzluğun ortasına düştüm. İlk tanıştığım insanlar umutsuzluğa karşı savaşan annem ve babamdı. Onlar dürüst, mert, mücadeleci insanlardı, güzel insanlardı. Her zaman benim aydınlığım, ışığım, yol göstericim ve umudum oldular. Yaradılışım gereği onlara güvenmeseydim, onlara tutunmasaydım, daha doğduğum zaman yenilmiş olacaktım. O zaman da benim bugünü yaşayabilme şansım olmayacaktı.

Hiçbir zaman; çalmadım, çırpmadım, kandırmadım, yalan söylemedim, herhangi bir kişi veya grupla milletimi, devletimi, ailemi, dostlarımı ve arkadaşlarımı sıkıntıya sokabilecek herhangi bir işbirliğine girmedim.

Helal kazandım, helal yedim, alnımın akı ile yaşadım, yaşıyorum, yaşayacağım. Bu bir gururdur ki; bu gurur da sadece bana ait değildir. Benimle birlikte; beni yetiştiren Cumhuriyet'in ve Atatürk'ün öğretmenlerine, anneme babama ve tüm aileme, dostlarıma, arkadaşlarıma ve de yoldaşlarıma aittir.
Onlarla beraber yaşamak ve direnmek, benim için ayrıca bir gururdur...
Hayatıma katkı koyan insanlardan bu dünyayı terki diyar edenleri şükranla yad ediyor, hala hayata direnenleri saygı ile selamlıyor, sevgi ile kucaklıyorum.

Biz kazanabiliriz arkadaşlar !..

Biz kazanabiliriz… Lakin bu kazanma konusu partimiz ile sınırlı bir mesele değildir. Aynı değerlere inanan ve aynı değerleri savunan insanların ekonomik ve sosyal hayatlarını birleştirmeleri gerekiyor. Bu olmazsa olmazıdır kazanmanın...

Bir güç olmak gerekiyor… Ama maddi ve manevi büyük bir güç olmak gerekiyor.

Sevmek şart değil arkadaşlar, insanların birbirlerini sevmeleri şart değil... Arada sevgi olsa mükemmel olur ama olmazsa olmaz değildir bu konu.

Değerler bütünlüğünü sevmeniz ve değerler bütünlüğünün galip gelmesi için sizin etrafınızda toplanmış olan bu değerler bütünlüğüne inanmış olan diğer insanlara, yani dava arkadaşlarınıza, yoldaşlarınıza saygı duymanız, o da mümkün değilse en azından müsamaha göstermeniz yeterli olacaktır...

İnsan tek başına kendini bile yönetemeyen bir varlıktır. Tek başına direnmek olur ama yönetmek olmaz. Direnmek savunmadır; şayet savunmaya düştüyseniz, ister tek başınıza olun, isterseniz topluluk olun, vay halinize...

Dolayısıyla yerel seçimler öncesinde; gelin el ele verelim, gelin fikir birliğine varalım, gelin büyük bir güç birliği oluşturalım da; bu ilçeyi, bu ili, bu ülkeyi biz yönetelim.

Biz yönetebiliriz...

Biz başarabiliriz...

Biz kazanabiliriz...

Biz yapabiliriz...

'Ben' tek başınadır ve bir hiçtir...

Biz çok güçlüyüz ama farkında değiliz…

Farkında değiliz ama Cumhuriyet Halk Partiliyiz…

Cumhuriyet Halk Partisinin üyelerinin/yöneticilerinin ben merkezli düşünme hastalığından, etnik, mezhepsel, hemşerilik kültürü üzerinden hareket etme hastalığından kurtulması gerekiyor.

Cumhuriyet Halk Partisinin parayla, ekonomiyle, iş dünyasıyla barışması gerekiyor.

Cumhuriyet Halk Partisinin kendi insanına sahip çıkması gerekiyor ve de sahip çıkacağı insan sayısını artırması gerekiyor. Bu insanların birikmiş sorunlarını çözmesi, çözüyor olması gerekiyor.

İşbirlikçilerin kırdıklarını, döktüklerini, yıktıklarını, sattıklarını milli bir duruşla yeniden yeni bir anlayışla ihya etmesi gerekiyor.

Bütün bunları yaparken; Amerika, İngiltere, İsrail gibi kargaların kılavuzluğundan ziyade tarihi köklerinin ve cefakâr milletinin kılavuzluğundan istifade etmesi gerekiyor.

Bunlar bir kişinin başarabileceği işler değil…

Ortak akılla ve kitlesel davranış biçimleri ile başarılabilecek işler…

Gelin; güç birliği, gün birliği, gelecek birliği oluşturalım. Ekonomik birlik, sosyal yaşam birliği, gökkuşağı gibi bir kültür birliği oluşturalım. İdeolojik birlikten ziyade ideal bir birlik oluşturalım. İdeolojik birlikte devrime gidelim; onu modernize edip, geliştirip, büyütüp ideal birliğe dönüştürelim.

Biliyorum ki bu konular aylarca yıllarca konuşulabilecek konular. Gelin bir yerden başlayalım.

Elimizden kayıp giden bir ülke, bir millet, bir medeniyet var. Sarılalım ülkemize, milletimize, medeniyetimize…

Sarılalım birbirimize…

Yarına kalmasın umutlar…

Yarına kalmasın hesaplar…

Umudu yeşertelim, büyütelim, hesap verecek olanlardan hesabı isteyelim.

Yoksa bu işler böyle giderse; umutlar tükenecek, hesap verecek olanlar tüyecek…

Biz de Charles Darwin‘in tavuk toplumundan da beter bir duruma düşüp tüylerimiz yolunmuş bir vaziyette gidecek başka bir ülke arayacağız ama maalesef bulamayacağız.

Lafı güzaf tabii ki gidecek bir ülke aramak, bulamamak falan… Alışık olmadığımız işler, bu işler bizim… Bizler; doğduğumuz topraklarda, doyduğumuz topraklarda gömülmek isteriz… Aslımıza dönmek isteriz… Bizim aslımız vatan toprağıdır…

Bıçak kemiğe dayanmıştır, bağırma vaktidir.

Hadi gelin sesimizi yükseltip hep beraber bağıralım;

"Hedef Büyüt Cumhuriyet Halk Partisi !.."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
A. Şahiner 6 yıl önce

Bu sefer sonuçlar ne olacak bakalım. İstanbulda çıkarılan adayla, İstanbul AKP'ye şimdiden verilmiştir. CHP hep AKP nin önünü açıyor sayın yazarım. Saygılar

Misafir Avatar
İsmail TEKİN 4 yıl önce @A. Şahiner

İstanbul'da güzel günler gördük. Dilerim bütün yurtta aynı güzel günleri görebiliriz. Katkınız için teşekkür ediyorum.

Beğenmedim! (0)