BURSA ARENA E’GAZETE Ailemizin her biri ayrı değerde yazarları, birbirleriyle farklı siyasi görüşlerde olmalarıyla birlikte, ABD Başkanı BİDEN’in 1915 olaylarıyla ilgili o saçma tanımları karşısında, aynı milli temada tepkilerini gösterdiler. Hepsini tek tek okudum ve bu milli ruh birliği nedeniyle de iftihar ettim. Böyle aydınlarımız var iken gelecekten de ümitvar olmak gerek diye de düşündüm. Ayrı ayrı tebrik ediyorum; Sağ olsunlar, berhudar olsunlar.
Bu tepkilere ben de katılayım ve sadece HDP’nin dikkatimi çeken bir açıklaması üzerinden görüşlerimi bildireyim diye düşündüm.
HDP tarafından yapılan çok manidar ve esasından suç unsurları taşıyan bir açıklama basında yer aldı, okumuşsunuzdur.
“24 Nisan 1915 günü, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından 250 Ermeni aydın ve siyasetçi evlerinden alınarak zorla sürgüne gönderildi ve katledildi. Bu tarih, Ermeni Soykırımı’nın başladığı gün oldu. Ermeni halkı, binyıllardır yaşadığı anayurdundan sürülerek, büyük oranda katledildi. Anadolu Hristiyansızlaştırıldı. Soykırım neticesinde mülkiyet ve kültürel varlık kamu iradesiyle el değiştirdi..”
Bu önüne arkasına dokunmadan uydurulmuş yaklaşımlara, tarihi tespitler ve bilimsel kanıtlarla falan karşı çıkacak değilim. Gereken tespit ve tepkilerimizi aklı başında tüm tarihçilerimiz, araştırmacı yazarlarımız, bilim adamlarımız ve diğer aydınlarımız zaten yapıyorlar. Ancak sadece basit bir örneği vermeden de geçemeyeceğim.
Daha dün yayınladığımız bir haberden bahsetmek istiyorum;
"Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill, 1915'teki sözde Ermeni sokırımına ilişkin bir açıklama yaptı. Rusya devlet kanalı Rossiya 24’e konuk olan Kirill, Osmanlı İmparatorluğu’nda hiç kimsenin Hristiyan azınlıkları yok etmediğini, dini toplulukların arasında bir ilişki düzeninin bulunduğunu ifade etti. Patrik Kirill, ‘Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu’nu ele alalım, evet, Hristiyan azınlıklar vardı fakat hiç kimse onları yok etmedi. O zamanki dini topluluklar arasında bir ilişki, kurulmuş bir etkileşim düzeni vardı, insanlar yaşıyordu, ibadetlerini yerine getiriyordu, patrikhane vardı, kilise vardı' dedi.."
Şimdi HDP’nin o palavra açıklamasına bakın, bir de Kilise Patriği düzeyinde bir din adamının açıklamasına. Hangisi daha dürüst ve samimi. Patrik Kirill, T.C. Devleti'nden bunlar gibi maaş falan alıp geçinen biri de değil.
HDP içinde yuvalanmış ve anılan açıklamayı yapacak kadar yönetimine egemen olmuş bu insanların beynini, nankörlük sarmış.. Hem de örümcek ağı gibi sarmış... desem haksız mı olurum?
Yahu bu hassasiyetinizin kırkta birini, Ermenilerin Karabağ katliamında, Hocali katliamında, Ermeni Asala’nın Türk ateşeleri suikastlerinde ya da yine Ermeni ürünü PKK eliyle yaptırdıkları katliamlarda Şehit olmuş binlerce Türk insanı için de yapabilseydiniz, keşke.
O menfur Ermeni saldırıları ve katliamlarında ölenler İNSAN değiller miydi?
Ya da sizin İNSAN tarifinize uyan tek kelime ERMENİ midir?
Nedir bu Ermeni milletinden daha fazla olan ERMENİ seviciliğinizin nedeni?
Kanınız mı depreşiyor?
Sırtınız mı kaşınıyor?
Yoksa, bu defa o azınlığa yanaşmaya dair duygu sömürüsü mü?
Anlayamadık gitti.
Hülasa gözleri dönmüş birer ırkçı gibisiniz.
Bu yapınız nedeniyle de; sistemin içinde salatada maydanoz cürümünde debelenip, yıllardır doğru dürüst bir parti olamıyor; ancak “kimin eteğinden tutarız, hangi partiye yama oluruz da sistemden biraz semizleniriz” diye debelenip gidiyorsunuz. Ben, “Çakal dansı” diyorum bu debelenmelere...
Ve Güneydoğulu kürt vatandaşlarımız da artık yutmuyor sizin bu hikayelerinizi.
Yazık, insanlık adına çok yazık..
..
1914 - 15’lerden günümüze kadar, Ermeni çeteler ve örgütler tarafından şehit edilmiş tüm geçmişimizi bu vesileyle saygı ve rahmetle anıyorum.
Kaleminize kuvvet. Hayırlı iftarlar.