Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Emeklilerin bayram ikramiyesi) Önümüzdeki bayram bu rakamı yüzde 50 artış ile 3 bin liraya yükselteceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu'nun Altınordu ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşuyor.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Boztepe'den Ordu'ya bakılmakla doyulmaz. Ordu'nun güzelliği söylemekle sayılmaz. Denizde dalgası var üstünde takası var Allah şahit Ordu'nun millete sevdası var. Bakılmakla doyulmayın, güzelliği sayılmayan, milletine, vatanına, devletine, sevdasına gökte uçan kuşların bile gıpta ettiği medarı iftiharımız Ordu. Senin her ilçenin, her mahallenin, sesimize sesiyle, sevdamıza sevdasıyla mukabele eden kadirşinas her bir insanını hasretle selamlıyorum. Ordu'ya mayıs 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanlığında sahsıma verdiği yüzde 62'yi aşan Meclis'te Cumhur İttifakı'na verdiği yüzde 61'in üzerindeki desteği için şükranlarımı sunuyorum. Bu rekor sonuçlarla Ordu Türkiye Yüzyılı'nın öncü şehirleri arasında yer alma kararını ortaya koymuştur. Ülkeye eser kazandırma ve millete hizmet etme yolunda girdiğimiz her mücadelede kayıtsız şartsız yanımızda yer alan Ordu safını bir kez daha şüpheye yer vermeyecek şekilde göstermiştir.
"Ordu'nun siyasi hokkabazlıklara ihtiyacı yok"
Biz de bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de Ordu'nun bu sevgisine layık olmak için var gücümüzle çalışacağız. Dün Ordu ile aramıza kimseyi sokmadık, bugün de aramıza kimseyi sokmayacağız. İstismar politikası yapanlar, aramıza girmeye çalışanlar sakın bunlara yer vermeyin. Biz aramıza tefrika sokmaya çalışanlarla bugüne kadar yürümedik. Tam aksine biz bizimle bir olan, beraber olan, iri olan, diri olan, kardeş olanlarla beraber yürüdük, bundan sonra da onlarla yürüyeceğiz. Her kim aksini iddia ediyorsa yalancıdır, müfteridir, hilebazdır, kifayetsiz bir muhterisdir. Ordu'nun siyasi hokkabazlıklara değil sadece esere ihtiyacı var, hizmete ihtiyacı var, Türkiye Yüzyılı'na hazırlanmaya ihtiyacı var. Elbette bu ülkenin her bireyi istediği partide siyaset yapma hakkına sahiptir. Nereye giderse gitsin, hangi partide siyaset yaparsa yapsın. Bizim onlarla işimiz yok.
"Biz yola çıktıklarımızla aynen yolumuza devam ederiz"
Bizim sadece şu anda Cumhur İttifakı'mız var, AK Parti'miz var. Siyasetin namusu var. Evvela üyesi olduğun, adayı olduğun partiye sadakat göstermen gerekir. Hani eskilerin deyimiyle, eli işte gözü oynaşta olanlardan ne partilerine ne de şehirlerine hayır gelir. Biz sadece kendi partimizle, kendi ittifakımızla yol yürüyenlerden mesulüz. Ne diyor? Ben seçimi kazanacağım sonra AK Parti'ye geçeceğim. Bizim onlarla işimiz yok. Biz yola çıktıklarımızla aynen yolumuza devam ederiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı, Ordu'yu Türkiye Yüzyılı belediyeciliğinin örnek şehri yapmak için vizyonuyla, programıyla, projesiyle 31 Mart'a hazırdır. 31 Mart akşamı Ordu Hilmi Güler'i ile ve tüm ilçe belediyeleriyle gümbür gümbür geleceğe yürüyor mu? Mesele bu siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi bugün de yardımı sadece Rabbimizden desteği sadece milletimizden istiyoruz. Şayet iki elin parmaklarının kenetlendiği gibi birbirimizle bütünleşirsek Allah'ın izniyle Ordu'nun yapacağı tarihi sıçramayı hiçbir engel durduramaz.
"Bizim CHP gibi yalan üzerine kurulu bir siyasetimiz yok"
Her fırsatta altını çizerek tekrar ettiğim gibi bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Bizim ne dünün CHP'si gibi arkamızda tek parti faşizminin utancı var, ne de bugünün CHP'si gibi kendi iç kavgasından başını kaldıramayan yalan üzerine kurulu bir siyasetimiz var. Biz tüm samimiyetimizle ve gücümüzle ülkemizin önünde yeni ufuklar açmanın, şehirlerimizi de bu vizyona ayak uyduracak yönetimlere kavuşturmanın gayreti içindeyiz. Bu anlayışla hasret gidermek ve vatandaşımızın sandıkta desteğini istemek için gittiğimiz hemen her şehirde rakiplerimize meydan okuyoruz. Dün Samsun'daydık. Bugün Ordu'dayız, buradan da Giresun'a. Yarın Trabzon oradan da Rize.
"Bizimle yarışacak bir rakip tanımıyoruz"
Eser ve hizmet müktesebatı konusunda ne belediyelerde ne iktidarda bizimle yarışacak bir parti zaten mevcut değil. Öyle ya, heralde milletimiz 17 seçimdir kara kaşımıza, kara gözümüze hayranlığından her seçimde bizi sandıktan birinci çıkarmıyor. Türkiye'nin 21 yılda nereden nereye geldiğini akıl ve vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ediyor. Sadece bu kadar da değil bizimle vizyonda, programda, projede yarışacak bir rakip de tanımıyoruz. Seçimlerde karşımıza çıkan partilerin bir kısmının bırakın ülkeye ve şehirlerimize katkıda bulunmayı kendilerine bile hayırları yok. Şehir hastanemiz şu anda yüzde 93 bitmiş vaziyette. Yol sıkıntısı vardı bugün Ulaştırma Bakanıma da talimatı verdim. Dedim ki yolu da süratle yapacaksın bunu belediyeden bekleme. Ulaştırma Bakanı olarak yolu da bitir böylece şehir hastanesi ile birlikte yolumuzu da bitirmiş olalım.
"Ülkeye faydası olmayan partilerin stratejisi kaybettirmek üzerine"
Mesela, herkesin saç saça, baş başa kavga halinde olduğu CHP'ye bakıp da başka bir hissiyata kapılmak mümkün mü? Şu anda biz merkezi yönetimde miyiz? Bu kardeşiniz bu ülkenin Cumhurbaşkanı mı dolayısıyla burada Mehmet Hilmi Güler ve ilçe belediyelerimiz seçimi kazandığı anda şunu bileceksiniz; Burada Cumhurbaşkanı şu anda AK Parti'de Erdoğan. Hükümet onda dolayısıyla yerel yönetimde de aynı şekilde burada AK Partili bir büyükşehir ve ilçe belediyeleri olduğu zaman artık Ordu'nun kılına zarar gelmez. Bunu yapacağız. Samsun'dan Hopa'ya bu sahil yolunu kim yaptı? Biz yaptık. Şimdi de yine aynı şekilde yola devam. Yine ülkeye ve millete faydası olmayan partilerin bazıları da tüm stratejilerini kazanmak üzere değil kaybettirmek üzere kurmuş durumdalar. Senin bu ülkede tuğla üzerine tuğla koyma seviyesinde bir izin bile yoksa, milletin dertlerinden birine bile derman olacak projen veya teklifin yoksa, herhangi bir konuda geleceğe ışık tutacak fikir üretememişsen, birilerine kaybettirmekle eline ne geçecek? Bu kafanın sonu kendini siyasetin mezat pazarında açık artırmaya çıkarmaktır. Nitekim öyle de oluyor.
"Ordu'ya son 21 yılda 139 milyar lira kamu yatırımı yaptık"
Bugüne kadar hüsnüniyetle çıktığımız hiçbir yolda biz yaya kalmadık. Buna karşı kafalarında ve karınlarında dolaştırdıkları 40 tilkiyle bizim önümüzü kesmek için yola çıkanların hiç birinin de sonu hayırlı bir durakta bitmedi. Varsın onlar tilkilerin kuyruklarını birbirlerine bağlamakla uğraşsınlar, biz ülkemiz ve şehirlerimiz için yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatmayı sürdüreceğiz. Ordu'ya son 21 yılda günümüz rakamlarıyla 139 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Laf ola beri gele 139 milyar lira. Ordu'muzu her alanda geliştirmeye, büyütmeye, güzelleştirmeye devam edeceğiz.
Eğitimde, 3 bin 909 adet yeni derslik inşa ettik. Üniversitemizi şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda, 5 bin 89 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 3'ü stadyum olmak üzere 51 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize toplam 7,3 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta, yatak kapasitesi 1215'i bulan 12 hastane dahil 57 sağlık tesisi kazandırdık. Ordunun sağlıktaki amiral gemisi olacak 914 yataklı şehir hastanemizin inşası devam ediyor, yüzde 93'ü bitti. Gölköy Devlet Hastanemizle birlikte 6 sağlık tesisinin inşası, 7 sağlık tesisinin ise ihale, proje ve arsa tedarik süreci devam ediyor.
"Fatsa millet bahçesini projelendiriyoruz"
Ordu'ya yapılan çevre ve şehircilik yatırımları çerçevesinde, TOKİ vasıtasıyla 4 bin 495 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 626 konutun yapımı sürüyor. Kentsel dönüşümde, şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 2 bin 33 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Ordu'daki 5 millet bahçesi projemizden Gürgentepe'yi tamamladık. Kabataş, Ünye ve Altınordu'nun yapımına başladık, Fatsa'yı projelendiriyoruz.
Ordu'ya yapılan ulaştırma yatırımları kapsamında, 50 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 150 kilometreye çıkardık. Ünye Çevre Yolu'nu, Ordu-Mesudiye-Koyunhisar Yolu'nu, Ordu-Ulubey Yolu'nu ve Bolaman-Perşembe Yolu'nu yaptık. Şehrimizdeki dağları tünellerle aşarak uzakları yakın ettik. Bünyesinde 6 adet çift tip tünel, 11 adet çift köprü, 5 adet tek köprü ve 7 adet farklı seviyeli kavşağın bulunduğu Ordu Çevre Yolu'nun ilk etabını tamamladık. Kalan kesimlerini 2025 yılında bitiriyoruz. Ordu-Kabadüz, Kabadüz-Çambaşı, Ulubey-Gürgentepe-Gölköy Yolu'nu bu yıl, Korgan-Çamiçi, Terme-Ünye-Fatsa, İslamdağ-Korgan yollarını ise 2025'te tamamlıyoruz. Yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli, Türkiye'nin ve Avrupa'nın ilk denize dolgu yapılarak inşa edilen Ordu-Giresun Havalimanı'nı şehrimize kazandırdık. Havalimanımızın yolcu trafiği geçtiğimiz yıl neredeyse 1 milyona ulaştı.
"Ordulu çiftçiye 5 milyar lira destek verildi"
Ordu'ya tarım ve orman alanında, 3 baraj, 4 içme suyu tesisi, 78 taşkın koruma tesisi, 1 gölet ve 15 hidroelektrik santral inşa ettik. Korgan, Kumru ve Kırtaş barajlarının yapımı devam ediyor. Ordulu çiftçilerimize toplam 5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.
Sanayi ve teknoloji alanında Ordu'ya iki organize sanayi bölgesi ve bir araştırma geliştirme merkezi kurduk. Ordulu iş insanlarına da 3 milyar lirayı aşan prim teşviki verdik.
Enerjide, Altınordu, Aybastı, Fatsa, Gülyalı, Korgan, Kumru, Perşembe ve Ünye'ye doğal gaz arzını sağladık. Önümüzdeki dönemde Akkuş, Çaybaşı, Gölköy, Gürgentepe, İkizce, Kabadüz ve Ulubey'i de doğal gaza kavuşturacağız. Yani bizim olmadığımız bir büyükşehir belediyesi kusura bakmayın, açık konuşuyorum, doğal gazı nasıl getirecek? Biz varsak doğal gaz var. Biz yoksak doğal gaz yok.
"Depremden teröre hiçbir başlıkta en küçük bir zaafiyete izin vermeyeceğiz"
Ülkemizin her gündemi bizim gündemimizdir. Milletimizin her sıkıntısının çözümü bizim sorumluluğumuzdur. Depremden teröre hiçbir başlıkta en küçük bir zaafiyete izin vermiyoruz, vermeyeceğiz. Bunlarla birlikte kalkınma programlarımızı, yatırımlarımızı, insanımızın ve şehirlerimizin her bir meselesini yakından takip ediyoruz. Tabi bunları söylerken önümüzdeki zorlukları da görmezden gelmiyoruz. Küresel ve bölgesel gelişmelerin etkisiyle ülke olarak içinden geçtiğimiz meşakkatli dönemin bir süredir milletimizi nasıl yorduğunu en iyi biz biliyoruz. Pazartesi Dubai'deydik, oradan Mısır'a geçtim, oradan döndüm ülkeme geldim. Durmak yola devam. Bir de buna 6 Şubat depremlerinin ekonomimize çıkardığı 104 milyar dolarlık ilave maliyeti eklememiz gerekiyor. Bu kritik dönemde de önceliği yatırıma, istihdama, üretime ve cari fazla yoluyla hamdolsun güçlenmeye verdik. Böylece vatandaşlarımızın çalışacak iş bulabilmesine, evine ekmek götürecek rızık kapısını açık tutabilmesine imkan sağladık.
"Tüm kesimlerin satınalma güçlerini korumayı hedefledik"
İnsanımızı mağdur edecek acı reçeteler yerine dengeli politikaları yeğledik. Bilhassa hayat pahalılığı ile mücadele hepimiz için zorlu geçiyor. Bu mücadelenin bedelini beraberce ödüyoruz. Merkezi yönetim bütçesini hazırlarken çalışanıyla, esnafıyla, emeklisiyle tüm kesimlerin satınalma güçlerini korumayı hedefledik. Buna rağmen ortaya çıkan dengesizlikleri de ek tedbirlerle düzeltmeye çalışıyoruz. Sadece emeklilerimize yaptığımız tek seferlik 5 bin liralık ödemenin en düşük emekli maaşının sınırını 10 bin liraya çıkarmanın, maaşlarda yaptığımız yüzde 50'ye ulaşan zam oranlarının bütçeye maliyeti 300 milyar liradan fazladır. Bütçemize ek maliyet getiren bu düzenlemelerle gayemiz emeklilerimize ve çalışanlarımıza biraz nefes aldırabilmektir.
"Emeklilerimizin bayram ikramiyesini 3 bin liraya yükselteceğiz"
Önümüz Ramazan arkası bayram emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de bütçe imkanlarını tekrar zorlama pahasına bir artış yapmayı planlıyoruz. Biliyorsunuz eskiden emeklinin bayram ikramiyesi diye bir geliri yoktu. Bu uygulamayı ilk defa 2018 yılında biz getirdik. Önce bin lira olan bayram ikramiyesini evvela bin 200 liraya sonra 2 bin liraya çıkardık. Önümüzdeki bu rakamı yüzde 50 artışla 3 bin liraya yükselteceğiz. Tabi ülkemizde emekli maaşı alan vefat edenlerin hak sahipleri ile birlikte 16 milyon kişi var. Yapılan her bir iyileştirmenin bütçeye maliyetini buna göre düşündüğümüzde karşımızdaki tablo çok daha iyi anlaşılacaktır.
Bizim asıl amacımız ekonomide gerçek ve kalıcı refah artışını sağlayacak güçlü bir alt yapı kurmaktır. Hayat pahalılığı sorunu çözdüğümüzde diğer alanlarda çok daha hızlı yol alabileceğimiz bir iklime sahibiz. Biliyorsunuz iktidarımızın ilk dönemleri büyük ölçüde geçmişin eksiklerini telafi etmekle geçti. Ardından 2023 hedeflerimiz cumhuriyetimizin ilk asrını hangi seviyede tamamlamak istediğimizi gösterdi. Şimdi de Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ülkemizin siyasetten ekonomiye, teknolojiden savunmaya her alanda geleceğin dünyasına hazırlıyoruz. İnşallah 31 Mart'ta sizlerin desteği ile seçilecek belediye başkanlarımız vasıtasıyla hayata geçireceğimiz Türkiye Yüzyılı şehirleri hedefimiz bu vizyonun ayrılmaz bir parçasıdır. / TRT