Ankara Çayırhan Termik Santrali madencileri, özelleştirmeye karşı sürdürdükleri eylemler kapsamında başlattıkları Ankara'ya yürüme eylemini sonlandırdı.
Madenciler, Perşembe günü eylemlerinin 9. gününde Ankara'ya yürüme eylemi başlatmıştı.
Ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bir açıklama yayımlayarak, özelleştirme ihalesinde 4 Aralık olan son teklif verme tarihinin 4 Mart 2025'e ertelendiğini duyurdu.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası'ndan alınan bilgiye göre, madenciler eylemlerinin 10'uncu gününde kendi aralarında uzlaşarak, oy birliği ile yürüme eylemini sonlandırdı.
Madenciler santral önünde kurulan çadırlarda nöbetleşerek direnişlerini sürdürüyor.
Şubat ortasına dek olumlu bir gelişme olmazsa eylemlerine kaldıkları yerden devam edecekleri belirtildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, kamuoyunda gündeme getirilen hususlar dikkate alındığı, ihaleye konu alanların gözden geçirilerek tekrar değerlendirilmesi ve çalışanların taleplerinin incelenmesi amacıyla tarihin uzatıldığı kaydedildi.
Açıklamada, "İdaremiz söz konusu özelleştirme işleminin etkin, verimli, şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesine azami özeni göstermektedir" dendi.
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali'de çalışan 500 madenci, özelleştirmeye karşı kendilerini 20 Kasım'da maden ocağına kapatmıştı.
Bu protesto devam ederken, yetkililerle yapılan görüşmelerden sonuç alınamamasının ardından yer üstündeki madenciler de Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yürüme eylemi başlattı.
Perşembe gecesi Beypazarı'nda mola verecek madenciler, cuma günü Ankara'nın Ayaş ilçesine doğru yürüyüşe devam etmeyi planlıyordu.
Özelleştirme sonrasında işsiz kalma endişesi yaşayan madenciler, karardan vazgeçilene dek eylemlerini sürdüreceklerini söylüyor.
Madencilerin yürüyüşe devam edip etmeyeceği bilinmiyor.
TES-İŞ Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin, özelleştirmenin iptal edilmeyeceğini bildirmesi üzerine bu kararı aldıklarını söylemişti.
Kabaloğlu, özelleştirmenin iptali dışındaki düzenlemelerin madencilerin geleceğini garantiye almayacağını belirtmişti:
"Enerji bakanımız sayın Alparslan Bayraktar ve bakanlık yetkilileriyle iki gün önce yaptığımız görüşmede, bu özelleştirmeye neden karşı olduğumuzu, üyelerimizin ve bölge halkını taleplerini ayrıntılarıyla aktarmıştık."
"Dün bakanlık yetkilileri bizi arayarak, taleplerimizi dikkate aldıklarını, bu doğrultuda şartnamede bazı düzenlemelere gidileceğini ancak özelleştirmenin iptal edilmeyeceğini ilan ettiler."
"Enerji Bakanlığı'nın şartnamede yapacağı değişiklikler, maalesef varlık satışı iptal edilmediği sürece, işçilerimizin geleceğini garanti altına almamaktadır. İşçinin alın terini ve emeğini kimseye teslim etmeyeceğiz. Yolumuz açık olsun"
BBC Türkçe'ye konuşan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Çayırhan Şube Sekreteri Selim Arslan, madende 2.100 işçinin çalıştığını belirtiyor.
Arslan, ihale şartnamesinde işçilerin görevine devam edeceğine dair hiçbir maddenin bulunmadığını kaydediyor:
"Madende yer altında 1.300, yer üstünde 800 işçi çalışıyor. Ancak ihale şartnamesinde bu işçilerimizin geleceğiyle ilgili hiçbir madde yer almıyor.
"En büyük korkumuz işsiz kalmak. Sözleşmede sadece, işçilerin 4 ay içinde lojmanlardan çıkarılacağı yazıyor.
"Özelleştirmenin iptali için, arkadaşlarımız yer altında, biz de yer üstünde mücadele ediyoruz. Bu işletmenin devlet eliyle işletilmeye devam etmesi ve devletin kâr etmesi gerekiyor."
Telefonla ulaştığımız Çayırhan Termik Santrali, işçilerin eylemiyle ilgili açıklama yapmadı.
Madenin özelleştirilmesi yaklaşık 1,5 ay önce gündeme gelmişti.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Başkanı Akçul, daha önce yaptığı açıklamada ihale şartnamesinde madencinin kazanılmış hakları hakkında hiçbir şey olmadığını söyledi:
"Yarın bu satış sonrası; maliyetleri düşürmek için işçi haklarını göz ardı edebilirler. İşçileri işten çıkarabilirler, mevcut işçi sayısını azaltabilirler, yani emekçinin emeğini yok sayabilirler.
"Bu durum çalışanların iş güvencesini ortadan kaldırırken, yerel ekonomiyi de tehdit eder. Yani bu sadece madencinin emekçinin sorunu değil, Çayırhan’ın, Nallıhan’ın, Beypazarı’nın Ankara’nın sorunudur, Türkiye’nin sorunudur."
'800 işçi lojmandan çıkarılacak'
Madenin içerisinde başlattıkları protestonun ilk günlerinde bir video yayımlayan madenciler, gerekirse açlık grevine gideceklerini duyurdu:
"Biz Bartın, Zonguldak, Karabük, Samsun, Ereğli, Sinop gibi illerden gelip Çayırhan’da çalışan gurbetçileriz. Hepimiz gurbetçiyiz. Devletimiz için bu zamana kadar alnımızın akıyla görevimizi yerine getirdik.
"Yaklaşık iki aydır varlık satışı yapılmaması için mücadele veriyoruz. Selam olsun bir avuç kömür için ömür verenlere."
Çayırhan madencilerini eylemine başka maden ocaklarında çalışan işçilerden de destek geldi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), örgütlü olduğu Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na (TTK) bağlı işletmelerde 25 Kasım'da ortak basın açıklaması okuyarak, gündüz vardiyası öncesi iş yavaşlattı:
"Bizler, GMİS ve maden işçileri olarak yıllardır özelleştirmelerin ülkemize büyük zararlar verdiğini anlattık. Bugün, ne kadar haklı olduğumuz maalesef ortaya çıkmıştır. Günümüzde uğrunda savaşların yaşandığı enerji ve maden iş kollarında bizi yönetenler artık bu özelleştirme sevdasından vazgeçmelidir."
CHP lideri Özel: Asla yalnız bırakmayacağız
Eylem yapan maden işçilerine siyasi partilerden ve demokratik kitle örgütlerinden de destek geliyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, X hesabından paylaştığı mesajında, "Özelleştirme uygulamasına karşı direnen Çayırhan Termik Santralı işçisinin yanındayız. Türkiye'nin dört bir yanında emeğini savunmak için eylem yapan, direnen, greve çıkan tüm işçileri, mücadelelerinde asla yalnız bırakmayacağız" dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise Çayırhan Termik Santrali'ne giderek oradan bir açıklama yaptı.
Baş, "Özelleştirme demek ucuz işgücü, sendikasızlaşma, işsizlik demektir. Madencilerin direnişlerinde yalnız olmadığını memleketin dört bir yanında göstereceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da işçilerin eylemine destek vermek için maden sahasını ziyaret etti.
Özelleştirme için 13 firmanın adı geçiyor
Çayırhan TES ve Maden Sahaları özelleştirme ihalesi için son teklif verme tarihi 4 Aralık 2024 olarak belirlendi.
Bundan sonra ihale sürecinin başlayacağını söyleyen Arslan, şu ana dek 13 firmanın adının geçtiğini belirtiyor:
"Henüz şirket belli değil, açık ihale usulüyle ihaleyi kazanan şirket belirlenecek. Şu ana dek 13 firmanın özelleştirme dairesinden ihale dosyasını aldığı belirtiliyor. 4 Aralık'tan sonra firmalar tekliflerini ilecek ihale süreci başlayacak."
"4 Aralık tarihi yaklaşmasına rağmen bize hiçbir dönüş yapılmadığı için işçiler daha fazla beklemek istemedi. Gece vardiyası içeriden çıkmadı, gündüz vardiyası da onlarla birlikte yer altına indi."
Santrali Ciner grubu işletiyordu
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği'nin 2022 yılında hazırladığı Çayırhan Termik Santrali raporuna göre, santral Türkiye’de özel sektöre devredilen ilk termik santral olma özelliği taşıyor.
1978 yılında faaliyete başlayan tesisin işletmesi 1996 yılında devletten alındı, yap-işlet kapsamında Ciner grubuna ait Park Termik Elektrik Sanayii ve Ticaret A.Ş’ye verildi.
30 Haziran 2020 yılında işletme yeniden devletin eline geçti.
Ancak 12 Kasım 2021 tarihli Resmî Gazete'de yayımlan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile santralin arazileri ve maden sahaları bir bütün olarak tekrar özelleştirme programına alındı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre, özelleştirmeye ilişkin ihale şartnamesi ve tanıtım dokümanı bedeli 200 bin lira, geçici teminat bedeli 150 milyon lira olarak belirlendi.
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği'nin raporuna göre, santralde ilk özelleştirmeden sonra ciddi bir kapasite artışı yaşandı.
İlk kurulduğu yıllarda tek ünitesinden 150 MW elektrik üretimine sahipken, yıllar içerisinde ünite sayısını dört kat artırarak üretim kapasitesini 620 MW’a çıkarttı:
"Özelleştirilmeden önce günde 500 ton kömür çıkarılırken, özelleştirmeden sonra günde yaklaşık 30.000 ton kömüre kadar çıkmaya başlamıştır.
Yıllık 5 milyar kilowatt saat üretim miktarı ile özelleştirilmiş termik santraller içinde gene nüfusun enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir paya sahiptir."
Derneğin raporuna göre, santral linyit kömür madeni yönünden görece zengin bir coğrafyada bulunuyor.
Bu sebeple kömür taşıma maliyetleri birçok tesise göre daha az ve enerji üretimini yavaşlatacak etkiler ise daha zayıf.
Tesiste, Nallıhan yöresindeki kapalı maden ocaklarından çıkarılan düşük kalorili linyit kullanılıyor.
Düşük kalorili linyitlerin yakılması sonucunda açığa çıkan maddelerin birikmesi ve bertaraf edilmemesi durumunda, sadece yüzey ve yeraltı suları değil aynı zamanda toprak da kirleniyor.
Konvansiyonel yakma teknolojisi kullanılan santralde, linyitin yanması sonucu ortaya çıkan kükürtdioksit gazının tutulmasında ıslak kireç taşı projesinden faydalanılıyor.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası'na göre ise kurulu gücü 620 megavat olan santralin özelleştirilmesi durumunda, kamunun elektrik üretimi kurulu gücündeki payı yüzde 20'lere gerileyecek.
BBC Türkçe, Ankara