Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü.
Birden bire herkes “Apo Sever“ oldu.
Özellikle de bu işi ortaya atan,
Davası uğruna şehit olan insanlara aldırış etmeden,
Kamuoyunun tepkisini dikkate almadan servis eden bir MHP.
Hadi, İktidar partisi “Yeni Anayasa Oyunu“ için DEM partisini ve onların oylarını yanlarına çekmek istediklerini bir noktada anlarız. Ama MHP’yi anlamak mümkün değil.
Ne sabuna ne suya dokunmadan meseleye bakan bir CHP.
Tatlı su kurnazlığı ile olayları idare eden İktidar.
Halbuki Kürtler Anadolu’nun her tarafında var.
Özellikle de Ankara ve civarında da var ve buralarda hiç “Kürt Meselesi" yok.

İsterseniz bu olayda sahnede yer alan aktörlere bir bakalım.
Baş rolde Apo,
Apo’yu kurtarmaya çalışan bir Devlet Bahçeli,
“Eğer kürtler eşit hissetmiyorum diyorsa, Kürtler eşit hissedene kadar eşit yurttaşlık için mücadele edeceğiz “ diyen bir CHP Genel Başkanı. Memnun olmanın ölçüsü ne Özgür Özel? Bu ülkede Kürtlerin defalarca Cumhurbaşkanı çıkarttığının bile farkında değil misin?
Her iki tarafı da kontrolüne almış Recep Tayyip Erdoğan.
En azından görüntü böyle.
Bu işe direk karşı çıkan Musavvat Dervişoğlu.

Ülke öyle bir durumda ki,
Ekonomi çökmüş,
Dolardan ve ranttan zengin olan kapitalistler parayı yurt dışına kaçırmakla meşgul,
Üniversiteler ise bilimden uzak ne ile meşgul olduğu belli değil,
Sendikalar asgari ücreti nasıl aşağı çekeriz derdiyle meşgul,
Halk geçim derdiyle meşgul,
MHP Apoya özgürlük sağlamakla meşgul,
CHP Kürt sorununun çözümünde yer alma çabasıyla meşgul.
İktidar yanındaki Suriye’yi unutmuş, iktidarda daha nasıl kalırım hesabıyla meşgul.
Suriye’de herkes pastayı paylaşırken bunlar iç politikada hanedanlık peşindeler.

Sahnede Başrol alan aktörü isterseniz biraz analiz edelim.
Apo, kendi söylemine göre annesi Türk, babası Kürt kökenlidir. ( Apo yakalanıp ülkeye getirilirken uçağın içerisinde yapılan sorgusundaki ilk sözleridir bunlar.  2 Mart 2009 ) 
Ancak kamuoyunun büyük çoğunluğu Apo’nun bu iki köken dışında olduğunu düşünmekte.  
Apo 1966-69 döneminde Ankara'da bulunan Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi'nde okudu ve buradan mezun oldu. Lise yıllarında muhafazakar bir öğrenci olan Öcalan; 
Sıklıkla Maltepe camisine gidip namaz kılmış, bayağı muhafazakar bir Müslüman,
Anti-komünist aktivitelere katılmış, 
Necip Fazıl Kısakürek’in toplantılarına ve Kominizmle Mücadele Derneğinin düzenlediği Refik Korkut'un toplantılarına gitmiş. (Uğur Mumcu Haziran 2020 Kürt Dosyası)
Ve huzurumuzda tam tersine dönmüş bir Apo var.
Suriye’de dünya milletleri pasta bölüşümüne girmişken,
Böyle bir Apo için, MHP ve Ak parti neden yarışa girdi?
Onları bir araya getiren sebep neydi?
Geçmişi bilmediğiniz sürece geleceğe yol almanız zor.
Geçmiş bilmek insanı hatalarından arındırır.
Geçmişi bilmek insana daha güvenli yol almasını ve daha gerçekçi düşünmesini sağlar.

Yılmaz Özdil iktidar ve küçük ortağının Apo’ya olan sevdasının kesiştiği yerin MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) olduğunu ifade etmektedir.
Yılmaz Özdil Devlet Bahçeli’nin Milli Türk Talebe Birliğinde Genel Sekreterlik yaptığını söylese de,
Devlet Bahçeli Vikipedi Özgür ansiklopedisinde verilen bilgilerde,
Her ne kadar özgeçmişinde 1970-1971 yıllarında Milli Türk Talebi Birliğinin Genel Sekreterliği'ni yaptığı, Bir yandan aktif olarak siyasi faaliyetleri yürütürken diğer yandan da akademik çalışmalarını devam ettirdiği, İbareleri yer almakta ise de, Milli Türk Talebe birliğinin o yıllardaki faaliyet raporları bu bilginin doğru olmadığını ortaya koymakta.  Devlet Bahçeli’nin Genel Sekreter olarak ismine rastlanılmamaktadır. Onların kesiştiği yer Rahmetli Başbuğ’un sözlerindedir.
“En azında onun ne olduğunu biliyoruz. Yeni geleni bilmeyiz “ 
Bu ifadelerin ne olduğunu anladınız tabi ki.

İktidarın kadrolarına baktığımız zaman,
Hakikaten büyük bir çoğunluğunun geçmişte MTTB’de görev aldığını görüyorsunuz.
15.03.1967 – 28.04. 1969 yıllarında İsmail Kahraman’ın Genel Başkanlık yaptığı 
1973 yılında Abdullah Gül’ün Merkez İcra Konseyi Muh. yaptığı,
1976 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın Kültür Müdürlüğü yaptığı,
Bekir Yıldız gibi birçok Belediye başkanının ve Bakanlıklarda görev alan kişilerin büyük çoğunluğunun MTTB’nin kadrolarında görev yaptığı gözlenmektedir.
Burada görev yapanları incelediğinizde Üniversiteli Akademisyen, prof, büyük bir eğitim Kadrosunun yer aldığına şahit oluyorsunuz.
İşin kısacası konumlarını kullanarak “Birbirlerini İktidara Taşımışlar” 
Muhafazakâr bir düşünceli bu kadronun ülkeyi uçurup ülkenin lehine çalıştığını zannediyorsunuz da, Hiç de öyle olmadığı gelinen noktada belli oluyor. 
Dünya nimetlerine tamah eden bir düşünceyle şimdi bu zamanı uzatmak istiyorlar.
İstedikleri tek şey bu zamanı elde etmek.
Bu nedenle de herkes “Apo” ya sarılıyor.
Denize düşen yılana sarılırmış ya !

Halbuki Abdullah Öcalan İmralı adasına getirildiğinde Albay Hasan Atilla Uğur tarafından gizli kayıt alınarak sorgulanmış ve soru görüntüleri İşçi Partisi tarafından kamuoyuna servis edilmişti. 

Dikkat edin, Öcalan sorgu görüntülerinde genellikle, 
“Kürtleri Türkiye'ye bağlayıp, artık Türkiye için çalışacağı gibi görüşlerini ifade etmiştir. “  Öcalan'ın sorgulamada söyledikleri ilk kez yayınlanmış kamuoyunda ve PKK yandaşları arasında infial yaratmıştır. (Haber, Internet 6 Şubat 2014). 
Görüldüğü gibi adamın bir Kürt Devleti oluşturmak,
Bir özerklik istemek, bir konfederasyon olmak gibi bir derdi yok iken,
Bu derdi MHP ve Ak parti üstlenmiş görünüyor.
Bu yarayı kaşıyorlar, Neden?
Bu soruyu kamuoyunun anlayışına bırakalım.
Bu sorunun cevabını gelin dışarıda arayalım.

Yaşadığımız coğrafyaya baktığımız zaman, 
Sanki “ Biri Bizi Gözetliyor “ evinde yaşıyoruz gibi.
Dünyanın gözü kulağı burada.

Yıl 1971
CIA’nın Türk kökenli mensubu Ruzi Nazar bir toplantıda konuşuyor.
“Kürdistanı kurmak istiyorsak, Kürtleri kışkırtmak en kolay iş. Zor olan, Türkleri uyutacak birilerini bulmaktır. Bize iki adam lazım. Biri dindar Müslümanları uyutacak, diğeri milliyetçilere ninni söyleyecek “ 
Bir gazeteci “Peki Atatürkçü solcuları ne yapacaksınız “ 
Ruzi Nazar kendinden emin cevap verir ;
Türk solu vatansever mi, devrimci mi olacağına karar verene kadar biz kürdistanı çoktan kurarız “ 
Oynanan tiyatroyu anladınız mı? 
Kürtler kışkırdı,
Aranılan o 2 adam da bulunur,
Müslümanlar uyuyor,
Milliyetçiler ninni dinliyor,
Solcular ise hala bir karar verebilmiş değil.
Adamlar yıllar önce bütün soruların cevaplarını vermiş zaten.
Artık takdir kamuoyunundur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.