BURSA ARENA / Haber Merkezi
Havaların mevsim normallerinin üstüne çıktığı şu günlerde ilk akla gelen konulardan biri olan orman yangınları hakkında açıklama yapan Orman Genel Müdürlüğü (OGM), pandemi sürecinde toplumsal bir bilince dönüşen “Sosyal mesafenin korunması” kuralından yola çıkarak “Orman yangınlarıyla da mesafemizi koruyalım” diyerek, yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı.
Son 10 yıllık dönemde 73 bin 302 hektarlık alanın yangınlardan dolayı zarar gördüğünün altını çizen Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “18 bin personelimiz ve 2 bin 597 aracımız ile yüzde 80’den fazlasının insan kaynaklı olduğu bu yangınlar ile büyük mücadele veriyoruz. Halkımızın son dönemde pandemi sürecinden dolayı gösterdiği sosyal mesafe hassasiyetini orman yangınları için de göstermelerini istiyoruz. Alo 177 orman yangınları ihbar hattını aramalarını bekliyoruz” dedi.
Yangından zarar görmüş alanlarda aynı yıl içinde ağaçlandırma faaliyetlerine başlandığının altını çizen Karacabey, “Yangından etkilenmiş orman alanların ağaçlandırma haricinde, tarımsal faaliyet gibi başka işe konu edilmesi mümkün değildir. Bu Anayasamızın 169. maddesiyle de güvence altına alınmıştır. Son 10 yılda yangınlardan etkilenen 73 bin 302 hektarlık alanın tamamını ormanlaştırdık” diye belirtti.
Yaklaşık yüzde 27’si ormanlarla kaplı Türkiye’de son 10 yıllık verilere göre yıllık ortalama çıkan yangın adedinin 2 bin 209, yangından zarar gören alanın 7 bin 330 hektar olduğu açıklandı.
Yangınların yüzde 88’i insan kaynaklı
Orman yangınlarının sebeplerine değinen Karacabey, 2010-2019 yıllarını kapsayan son on yıllık istatistiklerimize göre orman yangınlarının yüzde 12’sinin yıldırım kaynaklı, geriye kalan yüzde 88’inin ise insan kaynaklı olduğunu vurguladı.
Orman yangınlarıyla mücadelede önleme, söndürme ve rehabilite olmak üzere 3 stratejilerinin olduğunu ifade eden Karacabey, önleme çalışmaları kapsamında eğitim ve bilinçlendirme ile teknik çalışmaların ön planda tutulduğunu söyledi.
Ormanlar 7 gün 24 saat izleniyor
Orman yangınlarıyla mücadelede başarıyı getiren en önemli faktörün erken haber alma ve etkili müdahale olduğuna dikkati çeken Karacabey, bu kapsamda ülke genelinde 776 yangın gözetleme kulesi ve insansız hava araçlarıyla (İHA) izleme çalışmaları yapıldığını kaydetti.
Mevsimsel olarak risk taşıyan özellikle Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde Mayıs ve Kasım ayları arasında bir teyakkuz halinde olduklarını kaydeden Karacabey, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile yürüttükleri ortak çalışmalarla oluşturulan "Meteorolojik Yangın Risk Haritası"nın saatlik bazda oluşabilecek yangınlara karşı yetkilileri uyardığına işaret ederek, ihbar anında alanlara müdahalede bulunmak için de 1140 noktada konuşlanmış ekiplerin bulunduğunu bildirdi.
Yangına ilk müdahale süresi 12 dakikaya kadar indi
Verilen eğitimler, geliştirilen altyapı faaliyetleri ve teknolojiyle donatılmış sistemler sayesinde ortalama yangına ilk müdahale süresini 16 yılda 12 dakikaya indirildiğini belirten Karacabey, "Yangınlara erken ve etkili müdahale kapsamında bu yıl yer ekiplerimizde 1072 arazöz, 281 su tankeri, 586 ilk müdahale aracı, 185 dozer, 473 diğer araç-iş makineleri dahil toplam 2 bin 597 aracımız ve bu araçlarda görevli 10 bin 545 yangın işçisi, 3 bin teknik eleman, 5 bin memur olmak üzere 18 bin 545 personelimiz hazır bulunuyor. Yangınlara erken ve etkili müdahale edilmesinde havadan destek sağlanması için de 6 idare helikopterinin yanı sıra 25 yangın söndürme helikopteri ve 2 amfibik uçak görev yapacak" dedi.