Geçen yıldan bu yıla aktarılan önemli sorulardan birisi de ülkemizin artık bir Anayasal Hukuk Devleti olup olmadığı.
Anayasamızın kesin hükmü olmasına rağmen, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları da yok sayılıyor.
Seçilmiş milletvekili hâla içerde rehin tutuluyor. Onu seçen depremzede halk ise 11 aydır sahipsiz, çadır veya prefabrik evde su baskınları ile uğraşıyor, soğuktan tir tir titriyor ya da ısınıyım derken yanarak ölüyor.
Rezerv alanları diye bilinen yasa da zaten değerli arazisi veya evi olanların “malına çökme” yasasından başka bir şey değil. Hatay’daki pek çok yere yasa çıkar çıkmaz “rezerv alanı” diye el kondu. Belli ki plan önceden yapılmış.