Srebrenitsa Katliamı ve soykırımı bir kez daha dünya gündemine geldi. Ve tabii ki bizler de unutamıyoruz.
Yıl : 1992
Yer : Srebrenitsa
Sırpların Bosna’da başlattıkları soykırımın ardından, bölgeye müdahale eden Birleşmiş Milletler güçleri, Srebrenitsa dahil 6 bölgeyi "Güvenli Bölge" olarak ilan etmişti. Srebrenitsa’da yaşayan Müslüman halk da, Birleşmiş Milletler’in uçuş gösterisi yapan F16 uçaklarına ve (sözde) barış güçlerine güvenerek silahlarının toplanmasına razı olmuşlardı. 24 Bin olan Srebrenitsa nüfusu Mülteci akını neticesinde 60 bine çıkmış ve herkes savaş bitti gözüyle bakıyordu.
Bölgede sefalet ve açlık hakimdi.
Özellikle kadınlar ve çocukların sağlık durumları da her gün daha kötüye gidiyordu.
Birleşmiş Milletleri temsilen bölgede görev yapan 400 civarındaki Hollandalı askeri güce rağmen, Sırp Komutan Ratko Mladiç komutasındaki Sırp Milisler, silahsız kalan bölge halkına baskılarını yeniden sürdürmeye de başlamışlardı.
Hollandalı Komutan Thom Karremans, silahlarını geri almak isteyen Müslüman Boşnaklara, değil silah bir mermi dahi geri vermiyordu. Bunun da ötesinde Hollandalı askerler şehri boşaltır ve Komutan Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi Sırplara teslim eder..
Onlar Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın “Barış Gücü var” diye güvenmişler ancak aldatılmışlardı. Gerçek bundan ibaretti. Müslüman halk aldatılarak BM adına silahları toplanmıştı.
Sırp milisler, BM Barış Güçlerinin gözleri önünde binlerce insanı ormanlık alanlara, boş fabrika binaları ve depolara doldurdular. Görüntü kanlı Hitler’in esir kamplarından farksızdı.
Ve 8 bin 372 masum Müslüman Boşnak erkek, kadın ve çocukları acımasızca katlettiler. BM (sözde) Barış Gücü komutanları oyalanıyor ve seyrediyorlar..
Eli kanlı Sırp komutan Ratko Mladic ve katil milisleri, onlara zemin hazırlayan ve seyreden Birleşmiş Milletler’in (sözde) Barış Gücü Askerleri ve katledilen binlerce masum insan.. Tarihin bu sahnesinde yine, emperyalist dünya düzenleyicilerinin kanlı bir oyunu. İnsanlık da seyretmenin ve sessiz kalmanın iğrenç hafifliğinde..
Kan, katliam, toplu cinayetler ve soykırım..
İşte Srebrenitsa denilince unutamadıklarımız hep bunlar..
...
Gelelim günümüze,
Nihayet yaklaşık 30 yıl sonra dünya basınında bir haber yer aldı ki hem Srebrenitsa acımızı hatırlattı hem de adaletin tecellisi anlamında içimizi biraz olsun rahatlattı;
"Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICTY) 2017'de hakkında ömür boyu hapis cezası verdiği Bosnalı Sırpların eski lideri Mladic'in davasında nihai karar açıklandı.
Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Mekanizması (IRMCT), soykırım suçlamasıyla yargılanan eski Sırp komutan Ratko Mladic'in müebbet hapis cezasını onayladı. Mladic'in temyiz başvurusu ise reddedildi."
Nihayetinde Srebrenitsa Kasabı Katil Mladiç, geç de olsa 78 yaşında müebbet hapse mahkûm edildi.
...
Peki, Srebrenitsa halkının elindeki silahları toplayan ve 25 bin sivil halkı Sırp milislere teslim eden Birleşmiş Milletler’in o devredeki yöneticileri?.. Bölgede görevli (sözde) Barış Gücü temsilcileri?..
Peki, (bizim ülkemiz dahil) bu insanlık dışı olayı bir iki kuru beyanatla geçiştirerek seyirci kalan dünya devletlerinin o devredeki yöneticileri?..
Elimizden bir şey gelmeyince hep havale eder içimizi rahatlatırız ya.. Onları da Allah’a havale ettik gibi.. Ancak ben bir cümle eklemeden geçemeyeceğim; “Bu soykırıma yol veren, adeta keyifle seyreden Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın bilinen vicdansız yöneticileri, Allah belanızı versin ..”
...
Yıl : 2024
Yer : Gazze
Dünya egemenlerinin yine "mış" gibi yapıp tüm insanlığı oyalayarak, timsah gözyaşları döker gibi ah, vah ederek, ustaca devreye koydukları bir yeni vahşetin karşısındayız. Sadece bölge ve aktörler değişmiş o kadar.. Bu defaki insan kasabının, kadın ve bebek katili soykırımcının adı: BİNYAMİN NETANYAHU..
Ve soykırımcı katilin görev aldığı kanlı senaryonun ucunun, bu defa nereye kadar gideceği, hangi haritaları ne kadar etkileyeceği de belli değil.. Ama bildiğim bir söz var ki o hiç yanıltmadı: "Herkesin bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır"
...
Sohbetimizi sanatçı Haluk Levent’in sözleriyle bitirelim;
Ne güzel baktın bana, ne güzel ne güzel
Görmedim diyar, diyar görmedim senden güzel
Sonunu hazırladık emanet ellerle
Katliamlar yaşadın hüzünlü gözlerinde
Seni kurtaramadık, hiçbir şey yapamadık
Yüreğim buruk, yüreğim hasta
Tam 16 yıl oldu seni unutamadık
Affet bizi Srebrenitsa
Her Temmuz'un 11'i yaralar kan bağlar
Düşündükçe ağlaşır çocuklar ve kadınlar
Bazen canavardır uygarlık denen illet
Çağ dışı kalır bazen, insanlık, medeniyet..
...
11 Temmuz vesilesiyle Srebrenitsa'nın yanısıra, Kırım, Karabağ, D.Türkistan, Gazze ve dünyanın diğer yerlerinde katledilen masum insanlarımızı rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....
Gönlüne sağlık müdürüm.