Aziz Milletimize ve Sayın Milletvekillerimize Anayasa Özelleştirme Madenlerimiz ve dahası!
Sorular soru içinde akıl olmazların zoru içinde!
Anayasa çalışmaları konusunda partilerimize, milletvekillerimize anayasanın değiştirilemez maddelerinden olan 3. maddenin ülkenin bütünlüğünün korunması için asla değiştirilmemesi gerektiğini önemine binaen hatırlatırım. Bu konuda yazdığımız uyarı yazımızı aşağıda sizlerin bilgilerine tekrar linkini arz ediyorum.
Son yıllarda ülkemizde bazı hususlarda toplumun endişeleri var. Bu endişeleri giderme ve tedbirler alınması hususlarını vatandaşlarımız adına aziz milletimize arzettik, ve Sayın milletvekillerimize sorduk! Sayın milletvekillerimizden beklentimiz kendilerine yönelttiğimiz soru ve sorunlar konusunda hem aziz milletimizi bilgilendirmek hem de sorduğumuz konularda gereğinin yapılmasını sağlamaktır.
Sayın milletvekillerimize yaptığımız bu çağrı siyasi parti gözetmeksizin hepsine yapılan çağrı ve beklentilerimizdir.
Aziz milletimize gelince; ülkemizin can alıcı meselelerinin takipçisi olmasıdır.
Daha önce çokça dile getirdiğim, zaman zaman da detaylandırdığım konularda umarım gerekli ilgi gösterilir ve gereği yapılır.
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız maden faciası dolayısı ile şu sıralar madenlerimiz gündeme gelmiştir.
1-Ülkemizde; madenlerimizi kim, hangi şirketler işletir? Devlet payı dünya standartlarında mıdır?
2-Suriyeli sığınmacı sayısı ne kadardır? Ülkemiz insanına ensar muhacir gibi İslami kavramlar kullanılarak sığınmacıların kalıcı olarak yerleşmeleri nasıl kabul ettirilmiştir? Bu konuda çok defa yazdım. Suriye sığınmacı meselesi Suriye’nin boşaltılması İsrail’in Suriye’ye yerleşmesi için zemin açılması meselesidir diye!
3-Suriye sığınmacılarının ne kadarı Ezidi ne kadarı Ermeni ne kadarı Müslümandır? Türkiyenin demografik yapısına etkisi, doğum oranlarının yüksekliği de göz önüne alınarak ne kadardır cevap verilmelidir.
4-ABD’nin Afganistan’dan çekildiği sırada Afganistan’da birkaç yüz dolar karşılığı ABD adına askerlik yapan kendi halkına ihanet etmiş kaç Afganlı genç milis ülkemize sınırlarımızdan sızmıştır, girmişlerdir?
5-Ülkemizde kaç İranlı vardır? 2 milyon 450 bin olduğu doğru mudur?
6-Ülkemizde yaşayan yabancıların ülke nüfusuna oranı nedir?
7-Ülkemizde Allah korusun bir savaş halinde, yabancı sığınmacılar güvenlik tehlikesi oluşturma potansiyeli taşıyor mu? Ne gibi tedbirler alınmıştır?
8-Yabancılar ne kadar toprak almışlardır? Dünyadaki uygulamalar nasıldır?
9-Yabancıların mülk alımlarının mülk fiyatlarına etkisi nedir?
Vatandaşlarımız başta İstanbul olmak üzere artık konut alamaz hale gelmiştir. İstanbul ve şehirlerimiz yabancılar için alım fırsatı sunarken kendi vatandaşlarımız kira dahi ödeyemez hale gelmiştir! Bunun sebepleri nelerdir? Nasıl tedbirler alınabilir?
10- Yabancı ortaklı şirketler, şirket üzerinden ne kadar toprak satın almışlardır? Özellikle Güneydoğu’muz Trakya’mız ve Kıbrıs’ımızda hilelerle geniş tarım arazileri aldıkları doğru mudur? Almışlarsa miktarı ne kadardır?
11-Kaynak sularımızın yüzde kaçı Fransız şirketlerinin eline geçmiştir? Yabancı şirket oranın yüzde doksanlarda olduğu doğru mudur? Şişe sularının petrol fiyatını geçmesinin sebebi bu olabilir mi?
12-Özelleştirme adına yabancılara satılan fabrika ve işletme sayısı ne kadardır?
13-Çimento fabrikalarının tamamının Fransız şirketlerinin eline geçtiği doğru mudur veya ne kadarı yabancıların eline geçmiştir? Çimento fiyatlarının kontrol edilmemesinde yabancı üretici rolü nedir?
14-Özelleştirilen kaynak sularımız/ sigorta şirketleri, şeker/çimento fabrikalarında yabancı şirketlerin oranı nedir?
15-Sağlık alanında hastalık oranlarının hızla arttığı toplumun adeta hasta edildiği bunun için Türkiye’de kullanılan tarım kimyasallarının Avrupa ve ABD’de yasaklı olduğu doğru mudur?
16-Sigorta şirketlerinin yüzde doksan mertebesinde yabancı ortaklı şirketlerin elinde olduğu doğru mudur?Sigorta fiyatlarındaki anormal artışın sebebi yabancı şirketler midir?
17-Dünya sağlık örgütü ile yapılan anlaşma ve protokollerin sağlık politikaları bakımından bağımsızlığımızı ortadan kaldırdığı doğru mudur?
18-Şehir hastanelerinin kiralanmasının hasta garantisi ile yapıldığı doğru mudur? Hastane yapım şartları nedir? Ülkemize yıllık maliyeti nedir?
19-İklim kanunu nedir? Hangi ülkelerde düzenleme yapılmıştır? Bu düzenlemeler ne karşılığı yapılmaktadır?
20-ABD ve pek çok batılı ülkenin imzalamadığı Paris iklim anlaşması ve buna bağlı uluslararası anlaşmalarla ülkemizin altından kalkılamayacak taahhütlere girdiği doğru mudur?
21-DSÖ (dünya sağlık örgütü) ile yapıldığı ifade edilen anlaşmaların ülkemizde sağlık konusunda alınacak tedbir ve kararların DSÖ’nün yetkisine bırakıldığı doğru mudur?
22-Etnik Özerklik konusunda Demirel hükümeti tarafından AB ile varılan 34 Maddelik anlaşmanın bakanlar kurulumuz tarafından kabulünden sonra Ecevit hükümeti tarafından 2000 yılında BM’de imzalandığı, Erdoğan hükümeti tarafından da bu ve bunun gibi anlaşmaların uygulanacağına dair kanuni düzenleme olarak anılan ve “İkiz Yasalar” olarak bilinen yasaların ve önceden imzalanan AB ile ve BM ile yapılan anlaşmaların iptali konusunda bir çalışma var mı?
(Bu konuda daha önce çok detaylı olarak birkaç makale yazdım. Tarihi vesika olması sebebi ile linkini merak edenler için tekrar paylaşıyorum.)
TARİHİ GÖREVE DAVET BAŞLIKLI YAZI LİNKİ
https://www.bursaarena.com.tr/tarihi-goreve-davet-makale,9474.html
23-Limanlarımızın kaçının işletmesi yabancı ortaklı şirketler tarafından yapılmaktadır?
24-Çin Pekin Urumçi (işgalindeki Doğu Türkistan kadim şehri)arası Gobi çölünden geçen içinde çok sayıda tünel ve viyadük bulunan kimi yerde 6 şeridi bulan 2540 km ve bağlantı yolları ile 2800 kmyi bulan otoban yolu 2.5 milyar dolara mal ettiği,
Bizde ise Kuzey Marmara otoyolu toplam 463 kmyi 8 milyar dolara malettiğimiz! doğru mudur?
İstanbul İzmir otoyolunu ise 11 milyar dolara mal etmişsek toplam 889 km otoban 19 milyar dolara mal etmişi demektir! Çin kilometre başına 1 milyon dolar ödemişken Türkiye 1 kilometreyi 19 milyon dolara mal etmiş!!! Yani Çin’in 19 katı!!!
Bu rakamlar doğru mudur? Doğruysa, 18 milyar dolar nereye gitmiştir?
Yap işlet projelerinde maliyet hesapları böyle midir? Tatbikat bu mudur?
25-Türkiyenin yıllık ilaç, tıbbi cihaz ve medikal ithalatının milli gelire oranı ne kadardır?
26-Sağlık harcamalarımız süratle yükselmektedir. Toplum sağlığını bozan tarım kimyasalları ve gıda terörü konusunda alınan tedbirler nelerdir?
27-Kimi tıp adamlarınca; Modern hastaneler, “küresel sağlık soygununa odun taşınması” olarak değerlendirilmektedir. “koruyucu sağlık” sistemi konusunda ne yapılıyor? Yapılmıyorsa neden yapılmıyor?
28-Hangi şirketlerin ne gerekçe ile astronomik vergi borçları affedilmiştir? Miktar ne kadardır? Vergi borçları silindiği iddia edilen şirketler ve miktarlar doğru mudur? Doğruysa vergi borçlarının silinmesinin gerekçeleri nelerdir?
29-Türk toplumu geleneksel manevi değerleri konusunda uğradığı erezyon konusunda ne gibi tedbirler alınmakta ve neler yapılmaktadır?
Özellikle genç kadınların adeta “yatak kıyafeti” ile sokakta dolaşmasına ne zaman dur denilecektir.
30-Gençliğimizi uyuşturucu ve ahlaki çöküntüye uğratan sosyal medya saldırılarına karşı alınan önlemler var mıdır?
31-Dipsiz kuyu, “Yabancı yatırımcı” meselesi; “Yabancı yatırımcı” gerekçesi ile ülkemize gelen, gelmeleri teşvik edilen aralarında çoğunlukla stratejik şirketler ile “tekel” oluşturabilecek derecede el değiştirmesi bunun sonucunda ise, ülke geleceği açısından büyük tehlikeler barındırmakta olduğunu bizzat yaşayarak da tecrübe etmekteyiz. Hatırlanacağı üzere şeker fiyatlarında, çimento fiyatlarında devletimizin müdahalesi sırasında sıkıntılar yaşandığı herkesçe bilinen bir durumdur. Fransızlara ait ünlü bir yoğurt markasının yabancılara satışı sırasında Fransa satışa müdahale etmiş “Yoğurt markasının Fransa ile özdeşleştiği gerekçesi ile satılamaz” diyerek yoğurt şirketinin yabancılara satışı iptal edilmiştir.
Bu konuda gerek Avrupa’da gerek ABD’de çok örnek uygulama vardır. Bir örnekte ABD’den vermek isterim. ABD’nin bir eyaletinde 110 milyon dolar değer biçilen bir petrol rafineri şirketinin yabancılara satışı “stratejik tesis” gerekçesi ile durdurulmuş, satışı gerçekleşmemiştir. ABD bütçesi içinde esamesi olmayan bir rakam bile önemsenmiştir. Bizde ise maalesef en büyük petrol rafineri şirketi POAŞ, Mesut Yılmaz hükümeti döneminde dönemin ünlü medya patronuna yok pahasına ve kredisi de devlet bankalarından verilerek 380 milyon dolar mertebesinde satılmış, alıcı firma iki milyar dolar civarında bir fiyata yabancılara sattığı yolunda haberler almıştık. POAŞ adeta peşkeş çekilmişti! Ne satan ne alan bu durumda sorumlu tutulmamıştır. Ne hazindir ki bu ve buna benzer çokça örnek vardır.
Stratejik ürünlerin ve tesislerin yabancılara devri ve satışı görülmüş şey değildir. Ancak ne hazin bir durumdur ki ülkemizde “yabancı yatırımcı” gerekçesi ile ayrıca teşvik edilmekte pek çoğuna vergi indirimi gibi teşvikler uygulanmaktadır. Bu ve buna benzer uygulamalara AB ülkelerinde müsade edilmezken bizim ülkemizde AB ilerleme görüşmeleri sırasında teşvik ve şart olarak ileri sürülebilmektedir.
Soruları çoğaltmak mümkündür ancak burada oldukça hayati öneme sahip, toplumda derin endişe duyulan konular hakkında vatandaşlarımızın doğru bilgilendirilmeleri ve varsa yapılan yanlışlar düzeltilmesine vesile olmak için sorulmuştur ve gereğinin yapılması beklentimiz kendilerine ifade edilmiştir.
Bu konular hakkında gerekli araştırma ile bizlere bilgilendirme yapmalarını ve yanlışlar varsa düzeltilmesini beklemekteyiz!
Bu soru ve sorunların iktidarı yıpratan çok önemli etkenler olduğunu da hatırlatmak isteriz!
İlgililerin bu konularda halkı bilgilendirmeleri yalan ve propagandaların da önüne geçecektir.
Bizler sadece doğruları aramaktayız!
Başta yöneticilerimiz ve vatandaşlarımız olarak bizler de bu konular da hassasiyet göstermek, bilinçli hareket etmek zorundayız.
Bu konularda duyarsız milletvekilleri ve ihmali olan bürokrat ve siyasetçilere hakkımızı helal etmediğimizin bilinmesi ifade etmek isterim!
Vesselam..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....