Belediye başkan adaylarının vaatleri konusunda önce belediye başkanlarının asli görevlerinden biraz bahsedilirse;
- Öncelikle deprem gibi afetlere karşı önlem almak üzere akılcı projeler üreterek hızlı kentsel dönüşümler yapmak,
-Parklar, bahçeler, yürüyüş yolları, spor aletleri de olan alanları yapmak.
-Temiz içme suyu sağlamak, kanalizasyonları yapmak.
-Sel baskınlarını önleyen alt yapıları yapmak.
-Şehrin çöplerini aracı / yancı taşeron firmalardan alıp, kendi kurumsal yapısıyla yerine getirmek.
-Yaşanan şehrin özellikle geri kalmış semtlerinden başlamak üzere kültürel ve sanatsal anlamda gelişmeye katkı için sinema, tiyatro, konferans salonları yapmak.
-Çok amaçlı Kapalı spor salonları, açık spor sahaları, yüzme tesisleri yapmak.
-Pazar yerleri yapmak.
-Ulaşım için yollar, yeni metrolar yapmak.
-Doğru düzgün kentsel dönüşümler yapmak.
- Daha önemlisi de Belediyenin maddi kaynaklarını "azami tasarruf" ilkesiyle kullanmak, halkın emaneti olan kaynakları müteaahit elemanı, basın-medya ve reklam istismarcıları gibi hırsız pelikanlara kaptırmamak.
Saydığım bu hizmetler belediyelerin asli görevleri arasında olduğu halde, başkan adayları bunları birer vaat olarak anlatıyorlar. Samimi ve doğru vaatlerde de bulunmuyorlar.
Örneğin;
*Halkın suyuna fiyat indirimi yapma sözü verilmediği gibi, zam yapılmayacağı sözü dahi verebilen var mı? Yok.. Bilin ki bunlar seçilince tekrar suya zamlar gelmeye başlayacak.
*Ulaşım ile ilgili olarak Metro ücretlerine zam yerine indirim sözü veren var mı? Yok.. Seçildikleri an ulaşıma da zamları yapacaklardır.
*Örneğin şehirde elektrik fiyatlarını aşağıya çekecek tedbirleri olan aday yok.. Elektrik zamlarından az etkilenen şehir yaratacağım diyen var mı? Yok.. İnanın bu konuda da seçimden sonra, tasarrufa yönelik ya da yeni kaynak yaratıcı hiçbir önlemi akıllarına bile getirmeyecekler.
*Kazandığı şehirde sebze meyve ürünlerini, “tarla fiyatı üzerine koyulacak diğer giderler ve minimize kabzımal kar’ıyla oluşmuş bir fiyattan almanızı sağlayacağım” diyen aday var mı? Yok.. Bilelim ki çarşı pazar denetimsizliği seçimden sonra aynen devam edecek.
Bu saydıklarım sadece halka doğrudan ekonomik anlamda destek olacak vaatlerdir.
İster devlet yönetiminde bakan olunsun isterse yerelde belediye başkanı olunsun ranttan uzak duran yurt sever idealist kişiler seçilmediği sürece, ülkemizin gidişatı hiçbir zaman iyi olmayacaktır.
Türkiye’deki yerel yönetimlerin tamamı, şehirlerinin ekonomisini gerçekçi projelerle desteklerseler, üreten belediye yaratabilirler. Yarattıkları katma değerleri kendilerine yandaş müteahhitlere veya satın alma yaptıkları şirketlere dağıtmasalar, ülke geleceği çok iyi yerlere gider.
Maalesef yüzlerinden okuyorsunuz ki; “Kusura bakma başkan olmak için çok para harcadım. Harcadığım paranın katlarını kazanmazsam neden başkan oldum ki?..” diye düşünüyorlar.
Para harcamadan seçim kampanyası yürüten adaylar doğru adaylardır aslında.
Para harcayan adaylardan uzak durulmasında yarar var. Para harcayanların, seçildikleri an bizleri zamlarla çarpacakları kesindir.
Belediye bütçelerini kötüye kullanan, başarılı olamayanların SAYIŞTAY RAPORU ile “belediyeyi uğrattıkları zarardan tüm mal varlıkları ile sorumlu olacaklardır” şeklinde yasa olsa, iddia ediyorum başkan olmak için çok ciddi servet harcayanların hiç birisi aday olmazlar.
İşte o zaman sadece idealist olanlar aday olurlar. Aynı şeyler BAKAN olanlar için de geçerli olmalıdır. Belki o zaman idealist kişiler bakan da olurlar..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....