ALİ KAYBAL yazdı: "Son Oyunlar!.."

Damadın giderayak dediği gibi;
“At izi it izine karışmış” 
Herkesin yüzü başka içi başkaymış meğer.
Bunları çözmek için söylemlerine ve eylemlerine bakmak lazım.
Yoksa “Uzun ince bir yolda” bizi daha çok yürütecekler.
…

Daha düne kadar;
“İsrail’e girebiliriz. Karabağ'a ve Libya'ya girdiğimiz gibi, onlara da benzerini yapabiliriz"  Diyen bir Erdoğan,
Bu gün ise “İsrail Türkiye’ye saldıracak”  diyen bir Erdoğan..
Bir yandan da ülkeyi “Mülteci Çöplüğüne” çeviren bir BOP eş başkanı var ve hala bu görevini yürütüyor. 

Ülkenin demografik yapısı değişti, zavallı Müslümanlar işin farkında değil.
Ne oldu neler değişti ki fikirler bir anda tersyüz oldu?
…

Selahattin Demirtaş’la görüşmeden doğuya gitmek olmaz, diyen bir Muhalefet genel başkanı. Övgü üstüne övgüler yağdırıyor. Ardından da “Atatürk’ün kurduğu parti” diye yol alıyor.

Diğer tarafta acıların en büyüğü var.
Daha düne kadar Apo için ortaya ip fırlatan Bahçeli! 
Bu gün Gazi meclise getirip Apo’yu konuşturmak isteyen bir bahçeli.
Anlayacağınız bütün aktörler sahnedeki yerini aldı. 
Herkes oyununu oynuyor.
…

Olaylar dizesine bakıyorum da, Gülen’in ölümüyle birlikte galiba dengeler değişti.
Sahi Amerika Gülen’i alıp Apo’yu niye vermişti?
Gülen’i aleyhinde yapılan konuşmalara cevap vermesin diye mi aldılar Amerika’ya.
Apo’yu da iç politikada istediğiniz oyunu düzenleyin diye mi verdiler bize?..
…

Bu ülkenin Kürtlerle bir problemi yok.
Herkes şunu çok iyi biliyor ki, teröristlik yapanlar da Kürt değil.
Kürtler tarih sahnesinde hep Osmanlının yanında yer almıştır.
Yavuz Sultan Selim zamanında doğuyu ve güneydoğuyu korum görevi üstlenmişler.
Abdülhamid zamanında Hamidiye Alaylarının kuruluşunda yer almışlardır.
Bugün de Türkiye Cumhuriyetinin içinde varlıklarını devlete bağlı olarak sürdürmektedirler.
Üzerlerinde oynanan oyunlar çok büyük.

Birçok Türk’ün Kürtlerle aile bağı vardır.
Mesela ben de bunlardan biriyim. Kuzenlerim Kürt, yeğenlerim Kürt.
Bunları nasıl kaldırıp atabilirim ki!
Öyleyse oynanmak istenen oyun ne?

Bahçeli bu gün Apo’ya neredeyse övgüler diziyor.
MHP’nin kuruluş felsefesine yüz seksen derece terslikte bir düşünce sergiliyor.
Bahçeli şunu çok iyi bilmelidir ki, teröristin ayağına giderek, bebek katilini Gazi Meclis’te konuşturarak bu çözülmez.

Devlet teröriste diz çöktürür ve varlığını ortaya koyar, ricada bulunmaz.

Devlet Bahçeli bunu yapmakla 5.000 bin Şehitin kemiklerini sızlatmıştır.
Şehit yakınlarının ve ülkenin yüreğini yakmıştır.
Adeta Türkiye’nin kalbine bir bomba koymuştur.

Yapılan bu işlemin,
Yapılmak istenen bu söylemin,
Ülkü ve Ülkücülükle hiçbir ilişkisi yoktur.
Orada bulunan Ülkücüler de vebadan kaçar gibi orayı terk etmelidirler.
Kendisini ülkücü görenler “Ashab-ı Kehf“ gibi ayrılmalıdır MHP’den.
Yoksa bunca şehitin vebalin onların omuzlarına binecektir.

Gülen’in zamansız ölümü ile birlikte sanki dengeler değişti.
Ülkeyi yeniden dizayn etmenin yoluna girdiler.
Öte yanda oyunu seyreden bir Müslüman kitle.
Hala aklını kullanmadan duygularıyla birilerinin peşinden giden Müslümanlar,
Sadece dünyalık biriktirmekle meşguller.
Bütün dünya Müslümanlarına baktığınız zaman,
Bütün hicran, gözyaşı ve zulüm buralardaki insanlara sergileniyor.
Allah, aklınızı kullanın dedikçe onlar dünya malını kullanıyorlar.

Peygamber, “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyan için çalış, yarın ölecekmiş gibi ahiretin için çalış” derken, Müslümanlar ölümsüzlüğü hedef alarak sadece dünya malına tapar hale gelmişlerdir.

Allah, “Dönüşler Banadır “ derken Müslüman bu uyarıyı göz ardı ediyor.
Dönüşler Allah’a ise Allah bunun hesabını sorar sizlerden.
Hem ülkeyi idare edenlerden, hem de idare olunanlardan.
Herkes aklını başına devşirmelidir.

Bu son siyasi gelişmelere dalarak, ülkenin mevcut halini görmemezlikten gelmek en büyük gaflettir;

Ekonomi çökmüş,
İnsanlar geçim derdine düşürülmüş,
Üretim yapan tesisler kapatılmış,
Herkes rant ve makam peşinde.
Anlayacağınız Millet olarak bir uçurumun kenarındayız.

Ya toptan batacağız, ya toptan ayağa kalkacağız. Başka alternatif yok.
Hep söylüyoruz, Yaradan;
“Aklını kullanmayanın başına bela yağdırırım” diyor.

Ülkenin tamamı neredeyse deprem bölgesi haline geldi. Her gün bir sosyal ve siyasi deprem oluyor. Uyarılara dikkat edilmezse sonunda helak olunacaktır, bunun bilinmesi gerekir maazallah.

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....