Gündem o kadar hızlı akıp geçiyor ki!
Haftalar öncesi koymayı düşündüğüm yazı bu güne kadar geldi.
Koltuğa sıra anca gelebildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefet liderini ağırladığında,
Araya bir boş koltuk koymuştu, hatırladınız mı?
Günlerce gündemi işgal etti o “boş koltuk”
Aradan çok zaman geçmedi,
Bu sefer Bilgecik Lideri ağırladı makamında.
Bu sefer de ortaya çıktı “Boş koltuk”
Herkes bir anlam vermeye çalıştı.
Herkes kendince bir yorum getirdi.
Valla bize göre,
Ağırlayan makam sahibine göre,
Ortaya konan boş koltuk;
“Benimle konuşmak için bu koltuğu dolduracak adam yok” mesajı verildi gibi.
Öyle ya gelenlerin çapına göre, kabına göre bir hüküm ortaya konmuş gibi.
Ya da başka bir deyişle Erdoğan’ın durumunda bir değişme yok.
İnsanlara hala tepeden bakıyor,
Karşısındaki insanları hala küçük görüyor.
Bunun bir tek izahı olabilir. O da;
“Hala kibirden kurtulamadım kusura bakmayın.”
Bir de bulunduğu koltuktan kalkıp gidenler oldu.
Kendi yazdığı delegenin kendisine oy vermeyeceğini anlayınca,
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener koltuğunu bıraktığını söyledi.
Eğer umut ettiği gibi olsaydı, tekrar aday olacaktı.
Bu ayrılıklar hep hüzünlü sahneler içerir.
Salonda yapılan konuşma ile birçok kişi gözyaşlarına hâkim olamadı.
Kolay değil yakın olduğu kaynaklar kurumuş,
Büyük bir destek kaybedilmiş oldu.
Neticede o koltuk el değiştirdi.
Ortaklar arasına giren boş koltuk ise aslında çok şeyler ifade ediyordu.
“Bak ortak benim istediğim şekilde bu koltuğa oturacaksın” mesajını da içeriyordu.
Zira "Sinan Ateş" ile ilgili ortaya atılan fotoğraflar çok can yakacak biçimdeydi.
Sanki her şey kayıt altına alınmış ve diz çöktürülmek isteniyor.
Küçük Bilgecik anlaşılan çok zor duruma girmişti.
Büyük ortak da bunu ganimete çevirmek istiyordu.
“Benim dediğimi yapacaksın”.
Yapmadığı takdirde bohçada ne var ne yok ortaya saçılacak gibi.
Ya da bizim Bilgecik Liderimiz kuzu kuzu denileni yapacak.
Bu “Ateş” çok kişiyi yakacak gibi..
Türkiye ne çekiyorsa bu koltuk meraklılarından çekiyor zaten.
Spora da baktığımız zaman orada da bir koltuk sevdası yatıyor.
Ali Koç başkanım, yeni dönemde de aday olduğunu açıklamış.
Bre Başkan sen orada olduğun sürece bu iktidar döneminde FB şampiyonluk hayaliyle yaşayacak. Ama hayaller bir türlü gerçeğe dönüşmeyecek gibi. Sen en iyisi gel adaylıktan geri dön.
FB’yi sevgi ve şefkat ile “Saran” bir adama koltuğunu bırak, işinin başına git.
Biz bunları söylerken Aziz Yıldırım da sahneye inmez mi?
Ne keramet varmış bu koltukta, oturan bir daha kalkmak istemiyor.
Tayyip Erdoğan boş koltukla mesajlar verirken bir yandan da normalleşme döneminden bahsediyor. Bu bakış açısı saraya ait bir bakış açısı.
Halkın penceresinden baktığın zaman hiç de öyle olmadığını görüyorsunuz.
Emeklinin, emekçinin, memurun, işçinin maaşlarına Temmuz zammı yapılmayacak.
Ama piyasa zamları yağmur gibi yağıyor.
Ekmek Türkiye’nin birçok şehrinde büyük oranda artışlarla başladı.
Akaryakıta zamlar bildiğiniz gibi bir geri üç ileri şeklinde sürekli artıyor.
Enflasyonu düşüreceğiz diye halkın canına ot tıkayacak tasarruf tedbirleri de açıklandı.
Telekom desen ayrı bir hava.
İki yıllık güvence verdiği 160 TL olan internet fiyatları bu dönemle birlikte dokuz aylara çekildi.
Birinci dokuz ayda 460 ikinci dokuz ayda 560 TL olacak şekilde fiyat sunuyorlar.
Hani enflasyon yüzde 60 civarındaydı. Bu 300-400’lük artışlar neyin nesi.
Anlayacağınız koltuk sevdalılarının ihtirasları bitip tükenmek bilmiyor.
Ama biçare vatandaş her gün biraz daha tükeniyor.
Bir gün patlama noktasına gelirlerse hiç şaşırmayın.
Sabır da bir yere kadar gider.
Unutmayın ki mazlumun arkasında Rabbim var.
O da encamını hayreylesin inşallah..
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....