Seçim seçim derken nihayet geldi kapımıza dayandı.
Her il ve ilçe kendi “ Şehr-ül Emin” ini seçmeye hazırlanıyor.
İl ve ilçelerde öne çıkan adaylar var,
Varlığı hissedilmeyip geriye düşen adaylar var.
Kırıkkale Belediye başkanlığı seçimlerinde de üç parti öne çıkmaktadır.
Alfabetik sıraya göre;
Ak Parti,
Cumhuriyet Halk Partisi,
Milliyetçi hareket Partisi.
Diğer partilerin isimleri çok geride kalmaktadır.
İYİ Parti adayı çok gayret göstermesine rağmen aldığı mesafe öyle uzun değil.
Saadet Partisi'nin de sadece “Kariyer" çalışması yaptığı görülmektedir.
Seçim üç parti arasında geçecek gibi.
Diğer partilerin adaylarına tavsiyemiz, fazla dökünüp saçılmayın olur.
…..
Kamuoyuna baktığınız zaman seçime en şanslı olarak giren partinin CHP olduğunu görüyorsunuz.
En çok yıpranan partinin de iktidar partisi Ak Parti'nin olduğu yansımaktadır.
MHP ise bunların arasından sıyrılacak pozisyonunda görülüyor.
….
CHP’nin adayı sempatisi ve güler yüzü ile CHP’yi Kırıkkale’de sevdiren adam olarak görülüyor. Eğer bu şartlarını iyi değerlendirir, kadrosunu da iyi yerleştirirse seçimi başladığı gibi bitirecek ihtimali yüksek.
….
Ak Parti adayı ise partisinin genel politikasının hışmına ve geçmişte yaptığı hizmetlerin değerlendirilmesinde aldığı puanla en çok kaybedenler arasında duruyor. Partinin ve adayının durumunun çok zor olduğunu da belirtmiş olalım.
…
İktidar partisinin kaybedeceği puanların MHP’ye yarayacağı düşüncesinde olanlar çoğunlukta. Hatta bunlara göre seçim CHP ve MHP arasında geçecektir, tezini savunmaktadırlar.
…
Bir nebze olsun seçmenin düşüncelerinden yola çıkarak bunların artılarını ve eksilerini değerlendirmeye çalışacağız.
…
Bu seçimde iki faktörün dağınıklığını görüyoruz;
Hemşericilik ve koyu parti fikirciliği.
Sanki bu faktörler bu seçimde seçmeni pek etkilemeyecek gibi.
Zira bakıyorsunuz bir kısım Ülkücüler CHP ilçesinin belediye başkanı oluyor,
Bir bakıyorsunuz Obalı dediğimiz insan Obalı olmayan bir adayın yanında.
Ya da Keskinli seçmen Keskinli bir adayın peşinden gitmiyor.
Veya Kırşehirliler kendi düşüncelerine göre gittikleri partiye hemşerilerini götüremiyor.
Bir kısım Ülkücüler CHP yönetimi içinde yer almak için adayının etrafında duruyor.
…
Yine bu seçimde adayların ipi göğüslemesinde iki faktörün etkili olacağı görülmektedir.
Partilerinin ve liderlerinin genel politikaları,
Adayların geçmişte kalan yaşantıları.
…..
CHP’yi bekleyen bombalar var;
Çok az da olsa Parti içinde yer alacak DEM’lilerin ülke için söylemleri onların en çok ürkütücüleri olacaktır.
İkinci olarak yıllardır İktidara hasret kalan partililerin İslam, Türklük ve ülke adına söylemleri.
Partiye gelenleri püskürtecek bir kesimin varlığıdır.
Üçüncü olarak bu partiye hizmeti geçmiş ancak kamuoyunda şiddetli eleştirilere maruz kalan adayların ön plana çıkarılması düşüncesidir.
Eğer CHP adayı patlayacak bombaları durdurabilir,
Seçim bürosunda bunları idare edecek, kamufle edecek bir kişiye rol verirse,
Özellikle iktidardan kaçan oyları kendi hanesinde toparlayabilirse ipi göğüsleyebilir.
…
MHP’yi bekleyen negatifler de var;
Yine Genel Başkanın tutum ve davranışları, iktidara olan yamanmaları bunların en büyük handikapı olacaktır.
İkinci olarak da yine adayın geçmiş yaşantısından kesitlerin ön plana çıkarıldığını görüyoruz.
Ülkücülerin toparlanması bir hayli zor olacak gibi.
Zira çoğunun gözlerinin önünde hala Sinan Ateş cinayeti canlılığını korumaktadır.
Bu partinin en büyük beklentisi de şu olabilir;
Diğer iki partiye kızan, küsüp kaçan oyları toparlayabilirse ipi göğüsleme ihtimali..
….
AK partinin artıları eksileri diğerlerine göre çok fazla.
İktidarın uyguladığı genel politikalar bir defa bu partinin başının belası olacak.
Emeklisi, çiftçisi, memuru, köylüsü, esnafı yaşadıklarıyla bilenmiş durumda.
İkinci olarak aday adayı olanların bölünmeye yol açacağı gözlemler arasında.
Üçüncü olarak da adayın geçmişteki hizmetleri.
Bu noktada hiç de olumlu yaklaşımlar bulunmamaktadır. Kızanların sayısı bir hayli fazla.
Öyle ki adaya kızan Obalıların varlığı kendisini açıkça hissettirmektedir.
Bu adayın seçimi kazanabilmesi için dağılmışlığı önlemesi ve kızanları geri getirmesi gerekir.
Bu adayın en büyük dinamizmi İktidar tarafından beslenen cemaat oyları olsa da bu seçimi kazanmasına yeterli olmayabilir.
…
Seçim ucube bir şekle büründü.
Sanki İktidar güçleriyle Halkın gücü karşı karşıya getirildi.
Herkes “Allah’ın izniyle biz alacağız” derken, Hakkın gücünü de işe katmak istiyor
Bakalım “Hakkın Gücü" hangi partiden yana olacak.
İş dönüp dolaşıp yine seçmene geliyor.
Yaradan gücü seçmene bırakmış. Seçmen aklını kullanacak.
İçinde yaşadıklarını reel bir seçimde değerlendirecek.
Bu noktada biz de seçmene Allah’ın emrini bir kez daha hatırlatmış olalım.
Yunus suresi ayet 100 ;
“Allah, pisliği (huzursuzluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine kor."
Eğer seçmen hala akıllanmadıysa yapacak bir şey yok.
Gelecekte yağacak pisliğe ve verilecek azabı kabullenecek.
.....
Yazarın tüm yazıları için tıklayınız
.....