Gittiğin gün soğuktu, şehrin soğuğu doldu,
Aralık bıraktığın kapının arkasından,
Kapladı her yanımı, içeri dolan ayaz,
İçim üşüdü, kalbim üşüdü, kalakaldım.
..
Camların arkasından izlerken gidişini,
Yüreğimin kopan bir parçasını aradım,
Sensizlik, sımsıkı sarmaladı gecemi,
Yorgun, mahzun bir halde, göz yaşlarımı saldım.
..
Göz yaşlarımı sonsuz bıraktım ardın süre,
“Ey gece, nasıl sığdın” dedim, sen söylesene,
Koskoca bir sevdayla, küçücük bir sözcüğe,
Suskun kalan geceye, bende küfür yağdırdım.
..
Notasız enstrümanlar çınladı düşlerimde,
Tüm şehri dolaştım ben, el ayak çekilince,
Her sokakta farklı bir ezgi aradım senden,
Oysa, aynıydı her yer, aynıydı gelen mevsim.
..
Zaman her şeye çare olacak, demiştin sen,
Oysa, bütün saatler durmuştu gittiğin gün,
Bana ait olanlar, yok olmuştu ardından,
Bilinmez yolculuğa çıkmıştı tüm anılarım.
..
Yaşanıp bitti her şey, yitip giden zamandı,
İçimde kabardı hep bir yokluğun sancısı,
Geride bıraktığın, özlemin çıplaklığı,
Bu bir rüyaydı sanki, korkuyla yaşadığım.
..
Karanlıklar düşleri yağmalayınca benden,
Geceyi ürperten bu yakarışa sırt döndün,
Rotasını kaybetmiş bir rüzgar gibi esip,
Yeni mevsime doğru ben kendimi bıraktım.
...
BEN ÖYLESİNE.. (güfte)
Serilmiş goncalar yine göğsüne
Dağılan misk ile sarılmış sine
Ayağın toprakta, başın göklerde
Takıldım dalına ben öylesine.
..
Savrulur saçların değer yüzüme
Ateşten bir parça düşer gönlüme
Rüzgar dolacakmış gibi bekleme
Kapıldım aşkına ben öylesine.
..
Hayran olurdum dalda rengine
Dalar giderdim, uzak engine
Sevgi koyacaktım tek çiçeğine
Varırdım yanına ben öylesine.
02-03-2005