ABD Başkanı Bill Clinton Ortadoğu’da barışı sağlamak için İsrail ile Filistin arasında barış görüşmelerini başlatmıştı. 1994 yılında İsrail Başbakanı Yisthak Rabin ile Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat arasında Norveç’in Başkenti Oslo’da başlayan görüşmelerde ilerleme sağlandı. Bu noktada İsrail, Filistin Devletinin kurulmasına destek olacak ve karşılığında da 100 Milyar Dolar ödeyecekti. Bu anlaşmada Kudüs ikiye bölünecekti ve bir yarısı İsrail’in, diğer yarısı ise Filistin’in olacaktı. Büyük oranda bu anlaşma tamam görünüyordu.
İki lider’ de ülkelerindeki eleştirilere göğüs gererken, İsrail’de bu barışa karşı çıkan kitlelerde vardı. Halk canlı bombalar yüzünden rahat bir nefes alamıyor, sokağa çıkmakta korkuyordu. Bir yandan da intifa vardı. Kaos Ortamı içinde barış yapmaya çalışılırken, Yaser Arafat İsrail’den daha fazla taviz istemeye başladı. Bunun üzerine Bill Clinton Arafat’ı ABD’ye davet etti. Yapılan görüşmelerde tavrından vazgeçmeyen Arafat ikna olmadı.
Oslo’da yapılan barış anlaşması gündemde iken, İsrail’de acı bir olay yaşandı. Ortadoğu’ya barış getirmek isteyen İsrail Başbakanı Yitsak Rabini 4 kasım 1995 günü bir suikasta kurban gitti.
İSRAİL BAŞBAKANI ÖLDÜ BARIŞ BİTTİ
Arap-İsrail barışı için yoğun çaba sarf eden, Oslo’da Filistin Lideri Yaser Arafat ile el sıkışan, İsrail’in eski Başbakanı, 1967 savaşının Genelkurmay Başkanı Yitshak Rabin, 1995 yılında Tel Aviv’de yapılan barış yanlısı bir gösteri sırasında vurularak öldürüldü. Yigal Amir adlı radikal görüşlü bir genç, tipik İsrailli olmasının verdiği avantajla korumaları geçerek zamanın Başbakanı Rabin’in yanına kadar yaklaşmış ve üç el ateş etmişti.
Askeri eğitimli suikastçının tabancasından çıkan kurşunlarla ağır yaralanan Rabin derhal korumaları tarafından hastaneye kaldırılmış ancak doktorların tüm çabalarına rağmen, Filistin-İsrail Barış Anlaşması’nın mimarı vurulduktan 40 dakika sonra hayata veda etmişti.
Suikasta uğradığı gece kanlı ceketinden çıkan konuşma metninde İbrahim Peygamber’in tüm torunları için barış istediğini belirten Rabin’in, Araplar ile barışın zor olduğunu iddia eden İsrailli radikallere verdiği bir cevap tarihe geçmişti: “Barış zaten dostlar ile değil nefret ettiğin düşman ile yapılır.”
Rabin 1994 yılında Nobel Barış Ödülü’ne de layık görülmüştü.
BİLL CLİNTON-MONİCA LEWİNSKİ İLİŞKİSİ
ABD Başkanı Bill Clinton Beyaz Saray’da stajyer olarak çalışan Monica Lewinski ile Nisan 1995’de ilişkiye girmişti. Bu ilişki sürerken, ilginç olan İsrail-Filistin arasında barış görüşmeleri sürüyordu. 4 Kasım 1995’te Rabin öldürüldü. Daha sonra ise Başkanın ilişkisi öğrenildi ve Bill Clinton 1998 Yılında ABD Kongresinde yargılandı. İlişkisini itiraf ederek, halktan özür diledi. Bu arada ne oldu? Ortadoğu’da barış görüşmeleri sona erdi. İsrail’de iktidara şiddet yanlısı Netanyahu başbakan oldu. 27 yıldır gidip gelmesine rağmen uzun yıllardır başbakanlık yapıyor.
Yaser Arafat’ın Filistin Devleti’nin kurulmasına yanlış bir politika uygulayarak, devletin kurulmasını engellemiş oldu. Bu olayın detaylarını Pentagon Danışmanı David Evans “Amerikan Kehanetleri” kitabında açıkladı. Ülkemizde 2008 yılında basılan bu kitap bu yönden bir bilgi kaynağı oluyor.
2016 Yılında da “Dünyanın Gizli Silahları” kitabımda ben de bu konuyu yazdım. Bu arada İsrail’in Nükleer Gücünü’ de hatırlatayım. Bu savaşta olan ne yazık ki sivil halka oluyor ve insanlar çocuklar ölüyor.
50 yıl önce Mısır ve Suriye Ekim 1973’de aynı anda bir Şabat gününde saldırmışlardı. Önceleri zafer kazanarak ilerleyen Mısır ve Suriye Orduları, devreye ABD’nin girip silah desteği verince savaşı çevirdiler, ardından dönemin ABD Dışişleri Bakanı Kissinger’ın devreye girmesiyle barış anlaşması imzalandı.
Filistin‘de 1967'de işgale başlayan İsrail bu topraklarını 1973 savaşında da korudu. Yerleşim yerleri inşa ederek vatandaşlarını buralarda oturtmaya başladı. Filistin’i de ambargolarla açık hava hapishanesine çevirdi. Kaybedecek bir şeyi olmayan Filistinliler ise çareyi savaşmakta buluyorlar. Çünkü İsrail başka seçenek bırakmıyor.
Bu görüşü destekleyen ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan oldu ve Filistin Devleti’nin kurulması ile Ortadoğu’ya barışın geleceğini açıkladı. Bizde aynı görüşteyiz.
Bu son olaylardan itibaren, İsrail intikam almak için sivil halka karşı saldırılarını yoğunlaştıracak ki, bu da barışın gelmesinin uzun süreceğini öne çıkartıyor.